Saklambaç kızımın en sevdiği oyun şu sıralar ama bizimki daha çok saklanmayı ve mümkünse hiç bulunmamayı seviyor. Yorganların altına saklansın, biz onu arayalım nerde bu kız diye diye, sonra aa buradaymış diyelim, o heyecanlansın, çığlık atsın ve hemen yine yorganı üzerine çeksin. Bunu saatlerce yapsak hiç sıkılmaz herhalde. Öyle ki; dün akşam çalışmam gerektiği için uyku saatine yakın eve gittim ve beni öyle özlemiş ki bu yorgan altına saklanma oyununu bırakıp kucağıma gelmemekte ısrar etti!
Her akşam iş dönüşü Eda saklanır, biz kapıdan girince “aa Eda yok mu, gitti mi” diye onu ararız. Bazen bekleyemez hemen çıkar karşımıza, bazen de hiç kıpırdamadan saklandığı yerde durur. Yine de onunla ilgili bir şey sorduğumuzda dayanamaz cevap verir, sesi gelir odaların birinden. Böyle eğlenir bizim kız kendince. Ama bir süre önce bu saklambaç yüzünden anneannesini epey korkutmuş. Annem balkona çıkmış oradan bir şey almak için. Eve girdiğinde seslenmiş Eda’ya hiç ses yok. Her tarafa bakmış ve bir süre sonra paniklemiş. Buna rağmen bizim kızda ses yok. Nefes alıp verirken yakalanır aslında ama annem hiçbir şekilde anlayamamış nerede olduğunu. O zamana kadar yorgan altına saklanmışlığı da yoktu. Annem şüphelenmemiş o yüzden. Meğer bizim pamuk Eda annemlerin odada yorganın altına girmiş, sessizce annemin onu bulmasını bekliyormuş. Hiç kıpırdamadığı için annem zor bulmuş. Yakalandığında ise keyfine diyecek yokmuş tabii! diyorum ya oyun yaptı bunu kendince.
Akşam geç gidince yemek yiyip hemen Eda’yı yatağına yatırmam da çok zor oldu halince. “Aya-aya” (Eda dilinde anneanne) diye tuturdu. Çoğunlukla Filin Banyosu’nu izliyoruz uyumadan önce yataktayken. Kapatınca hemen yanındaki “Bir Kar Masalı”nı görüyor ve onu da açtırıyor. Onu da bitiriyoruz. Uyumak istemediği zamanlar telefondaki oyunları açmam için diretiyor. Böyle böyle 15-20 dakika geçiyor zaten. Sonra bir şekilde telefonu bırakabildik. Derken yine anneannesini de yanımızda istedi. Dede ve anneanne çok yoruldu ve uyudular. Gece oldu, herkes yataklarına yattı diye anlatmaya çalıştım uyumamız gerektiğini. Nafile, yine bir ağlama krizi. Sonra “kızım bak anne bütün gün çalıştı, işe gitti ve şimdi senin yanına geldi. Hadi uyuyalım ve dinlenelim” dedim. Ardından beklemediğim bir hareketle geldi, sarıldı ve yüzümü sevmeye başladı. Kızım, hayatımın ışığı...Yüreği kocaman kızım benim. Çok duygusal benim yengeç kızım.
Sonra birbirimize sarılıp uyuduk, yorganı da çektik üzerimize..Saklandık biz.
HB
2 yorum:
ayyyy, kıyamam size :)
maşallah! :)
teşekkür ederiz ;)
Yorum Gönder