Bazen kızıyorlar
bana, çocuk bu robot değil ki. Hep aynı saatte uyusun, hep yemek saatlerine
uysun diye zorlama bu kadar eleştirileriyle karşılaşıyorum. Hatta bazen ben de
kendime kızıyorum, neden kasmışım ki bu kadar uyusun da uyusun diye. Canı ne
zaman uyumak isterse o zaman uyusun bırak stres yapma hiç diye kendime çok
söyledim.
Eskiye göre
rahatım da ama haftaiçi biraz daha hassasım. Çünkü sabahları zaten o kadar zor
uyanıyor ki bir de geç yatarsa iyice uykusunu almadan okula gidiyor. Haftaiçi hiçbir
yere gidemiyoruz sırf bu yüzden. 1 saat geç uyusun ne olacak diyenlere de
cevabım var. Ufak bir formülle 1 saatin aslında çok saat olduğunu
gösterebilirim.
1 saatlik kayma
+ bunun getirdiği uyku sapıtması < 2 saatlik kayma
Dün gece
yaşadık. Annem yemeğe çağırmıştı. Bahadır Celal ile Ceren diye bir filme
takılmış, Eda’nın da ilgisini çekmiş. Baktım baba kız göz kırpmadan film
seyrediyorlar. Film de Şahan’ın! Neyse uyku saati gelince kalkalım dedim tabi
istemedi. Birkaç kez söylememe rağmen ancak film bitince kaldırabildim. Yani saat
9:45’te! Eve git, giyin, yat derken saat 10’u geçti tabi. Yatakta da dön dön,
uyuyamıyorum anne, uykum yok anne derken derken 11’den sonra anca uyudu. Yani 2
saatten fazla uykusuz kalmış oldu. Ve ben de artık rahatım, ikinci çocuk olursa
uykuyu yemeği hiç de takmam artık kafama derken boş konuştuğumu anlamış oldum. Hala
rahat anne olamamışım :(
Bu arada
Lucello’da yeni ürünümüz anneleri ilgilendiriyor. Göz atın, pek sevimli bir
yedek kıyafet torbası hazırladık.
HB