http-equiv='refresh'/>

29 Mart 2011 Salı

Küçük hanımla vazgeçemediğimiz keyif

Uzun süredir gece gezmelerimizi hayatımızdan çıkardık. Annemlerle aynı şehirde yaşamak çok büyük avantaj ama işin başka bir boyutu var; o da Eda’nın gece bensiz uyumaması. Bizim yatakta dönüyor ordan oraya, ara sıra dibime kadar geliyor,yüzümle oynamak istiyor ve tabii ki parmak emerken uykuya dalıyor. Bazı geceler bunun dışına çıkıyoruz. Bu şekilde uyumak istemiyor, yatırınca ağlamaya başlıyor. Yine de yüzden doksan yanımda uyuyor. Erken uyusa belki uyuduktan sonra bir yerlere gidilebilir ama hatunum 10 buçuktan önce uyumadığı için bu da pek mümkün olmuyor. 14 Şubatta yemeğe gitmiştik. Annem anakucağında uyuttum rahat olabilirsin diye aramıştı. O konuşmanın üzerinden yarım saat falan geçince uyanmış meğer, gece uykusu olarak saymamış onu. Bu durumdan şikayetçi de değilim aslında. Tüm gün görmeyince özlüyor belki, yanında olmamı istiyor. Ben de onu izliyorum bol bol, sarılıyorum,seviyorum.  Tek başına bıraksam yatağında bir süre sonra alışacaktır muhtemelen kendi kendine uyumaya yine aynı şekilde ama böyle de memnunum ben. Özlem gideriyorum. Varsın bensiz uyumasın.
Bu uyuma şekli sadece akşamları mümkün. Gündüz kendini sallatmaya devam ediyor. Anakucağında uyutup yatağına geçirirsek de uyanıyor. En yakın zamanda gündüz de alıştırmak gerekiyor. Gündüzleri sesten de çok etkileniyor uyurken. Kapı çalsa uyanıyor mesela. Gözleri açıyor çakmak gibi, yanındaysak ve sallarsak o anda tekrar uykuya dalıyor. Ufakken o kadar televizyon açardım uyuduğunda, ses olsun ki alışsın diye ama sonraları algılar açıldıkça en ufak ses uyandırmaya başladı. Zaten uyku problemi olan bir bebek olduğu için de aman uyusun da ses yapmayayım diye düşündüm hep. Böylece sessizlik arayan bir bebek oldu uyku sırasında. Gündüz uykularımız da bu durumda işte. Şimdi annem Eda’ya bizde bakıyor. Biz evden çıkarken çoğunlukla uyanmamış oluyor. Gün içinde 2 kez uyuyor ve akşamları 10 buçuk gibi yatıyor. Birkaç hafta sonra biz sabahları anneme götürmeye başlayacağız. İşte o zaman erken uyanması gerekecek, saat 7 buçuk gibi. Öyle olunca belki gece uykularını da daha erkene çekebilirim. 10 buçuk çok geç bir saat bu kadar bebek için farkındayım. Daha erken uyutmak için denemelerim de oldu ama ne yaparsam yapayım o saatten önce uyumadı. Düzenimizi uyku saatlerini biraz öne çekerek değiştirsek iyi olacak aslında.

23 Mart 2011 Çarşamba

Eda'nın yeni numaraları

Her gün bir şeyler öğreniyor kuzum. Şu sıralar;
-baybay yapıyor. daha doğrusu kolunu sallıyor bay bay yap deyince :)
-gel gel yapıyor, hem de iki eliyle birden. çok komik görünüyor :)
-köpek nasıl bağırır diye sorunca "av av" diyor (ama önce hatırlatmak gerekiyor)
-keyfi gelirse öpücük yapıyor.
-ellerinden tutunca yürümeye çalışıyor.
-"dedeye nasıl kızdın" deyince "ııııhh" diyor :)
-'ver elini ham yapıcam' deyince elini karşısındakinin ağzına götürüyor.



Çok tatlı çooook maşallah. Yeni bir şeyler öğrenmesini izlemek çok keyifli!

Doğum sonrası saç dökülmesi

Hamilelikte gerek değişen hormonlar gerekse kullanılan ilaçlar ve beslenme şekli nedeniyle saç dökülmesi durur veya azalır. Bende de belirgin biçimde azalmıştı, hatta hiç saçım dökülmüyordu diyebilirim. Beslenmesine dikkat ediyor bu dönemde. Üstüne bir de elevit,demir takviyesinin de kullanılması bu dönemde dökülmeyi önlüyor. Gel gelelim doğumdan sonra hemen acısı çıkıyor. Belki herkesin yaşadığı bir problem değildir ama aynı şeyden şikayetçi arkadaşlarım da vardı çok sayıda. Hamileyken dökülmeyen saçlar dökülüyor diye söyleyenler oldu. Emzirdiğin için beslenmene dikkat etmiyorsan dökülüyordur diyenler oldu. Doktora gitseydim yine belki takviye verebilirdi bunun için ama emzirdiğim için bir şey kullanmak da istemedim. Şimdi nisbeten azaldı ilk aylara göre. Dökülen saçların yerine gelenler çok komik görünüyor. Sırf bu yüzden kakül kestirmek istiyorum, onları saklamak için J Aman çıksınlar yeter ki bir süre komik görünmeye razıyım. O kadar çok dökülüyordu ki kel kalırım diye korkuyordum. Hem bunun hem de sıcakların etkisiyle küt kestirmiştim saçlarımı Eda tam 1 aylık olduğında. Kuaföre atmıştım hemen kendimi. Çok takmaya gerek yokmuş, bir süre sonra azalıyor dökülme çünkü.

Elmo-gıdıkla beni



         Bu oyuncak Eda'nın kuzeni Kağan abisinde vardı. Onda görünce çok beğenmiştim. Gıdıkladığında   kahkaha   atmaya başlıyor, gülmekten yerlere yatıyor. Çocuk bir yana yetişkinler için de çok eğlenceli. Susam Sokağındaki Elmo karakteri aslında.

Geçenlerde internetten araştırayım dedim Eda'ya almak için ama hiçbir sitede satışını bulamadım.   Oyuncakçılarda da   yok. F  ırsat bulunca oyuncak mağazalarına gidip hususi olarak bunu soracağım bakalım.

22 Mart 2011 Salı

Eda ve yürüteci

Şimdilerde Eda’nın en keyif aldığı şey yürütece binmek. Orada kendini özgür hissediyor. Odadan odaya dolaşıyor, rahatça istediği şeyleri kurcalıyor. Pencerenin yanına gidip perdeyle oynamaya bayılıyor. Pek fazla yürüyebildiği söylenemez. Daha çok kayarak ilerliyor ya da yan yan gidiyor.

Dün akşam yine yürüteçteyken babası oyun yaptı kovalıyor gibi, aman Allah’ım bir heyecan bir heyecan..Hemen yüz ifadesi değişiyor, bir sıçrıyor yerinde ve hızlı hızlı kaçmaya çalışıyor. Tabi sonra yine ister gibi babaya bakıyor. O kadar şeker ki maşallah.Ne zaman büyüdü de oyundan anlamaya başladı..Büyüdükçe zorlaşıyor diyordu herkes, evet belki büyüdükçe dertleri de artıyor ama çok daha tatlı oluyorlar. Artık birey oluyor, söylenenleri anlamaya başlıyor, etrafındakileri tanımak istiyor. Onunla yaşayacağım her gün için sabırsızlanıyorum. Allah sağlık versin, kızımla ve sevgilimle uzun seneler nasip etsin inşallah.

 

Burun Aspiratörü

Bu kış bizim en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden biriydi burun aspiratörü. Çünkü Eda'nın burnu tıkalıydı hep, hala da akıyor. Önce deniz suyu burun damlası damlatıp ardından aspiratörle burnunu açıyoruz, rahatlıyor böylece.

21 Mart 2011 Pazartesi

Süt pompası

Uzun süredir kankam olmuş durumda. Ben çok sıkıldım kendisinden ama bir süre daha işimi görse iyi olacak :)

Kesinlikle sütü arttırıyor, çok güzel ve verimli bir alet. Elektrikli,ancak şarj ederek de kullanılabiliyor, manuel kullanma şansı da var. Manuel pompaları önermiyorum. Çünkü elektrikliyken bile ,süt sağma yeterince zor olduğu için, insana zor geliyor. Manuel uğraştığımı düşünemiyorum 1 saat boyunca. Avent almıştım ben ama birkaç marka daha duydum daha sonra memnun olan arkadaşlarımdan. Lansinoh bunlardan biriydi. Benim kullandığım...

Sterilizatör

Biberonları sterilize etmek için hiç böyle şeylere gerek yok, kaynatırsın olur biter demişlerdi. Ben yine de dayanamayıp almıştım hamileyken. İyiki de öyle yapmışım. Biberonları kaynatmakla uğraşmak yerine sterilizatöre koyuyorum, 10 dk sonra hazır.. Büyük rahatlık olduğunu düşünüyorum. Avent'inkini almıştım ben, çok memnunum. Yurtdışında fiyatları biraz daha uygun. Önemli olan mikrodala olmaması, mikrodalga önerilmiyor.

Buharda bebek maması pişirmek için..

Arçelik buharda pişirici iyi ki almışım dediğim şeylerden. Sebzeleri atıyorum içine, haznesine su dolduruyorum. 15 dk içinde sebzeler pişmiş oluyor. Sonra da parçalayıcısı da olduğundan aynı kapta blenderdan geçiriyorum. Sebze püresi hazır..Ocakta unutma, uzun süre bekleme derdi yok. Buharda piştiği için vitaminler ölmüyor. Fiyatı da uygun, 80 TL civarıydı. Ufak olduğu için her yere taşıyabiliyorum.

Never say never!

‘Çocuğum olunca asla yapmam’ dediğim şeylerin çoğunu yaptığımı düşündüm geçenlerde. Büyük konuşmamak gerekiyormuş demek ki, bilmeden yaşamadan konuşmak kolaymış hakketen. İşte bazılarının listesi..Artık bilen biri olarak konuşabilirim sanırım :)

 

1.Asla sallayarak uyutmam, kendi kendine uyumaya alışsın.

Tabii canım kolaydı öyle alışması. Benim bebeğim gibi uykuyu sevmiyorsa üstelik her türlü şeyi deniyorsun yeter ki uyusun diye. Kendiliğinden uyuduğunu hiç hatırlamıyorum. Sadece daha ufakken süt içerken uyuyabiliyordu ama artık o da yok. Burada tek sevindiğim şey ayakta veya battaniyede sallamaya alıştırmam asla diyordum, onu yaptım gerçekten de :) O boyuta gelmedi neyse ki uyutma çabalarım.

 

2.Asla kucağa alıştırmam.

Bu da hem bebek açısından hem de anne açısından zor. Bebek açısından hem kucağa, anne ve babasının kokusuna,sevgisini hissetmeye ihtiyacı olduğundan zor hem de özellikle ilk aylarda gaz sancısından deli gibi ağlarken kucağa almamak imkansız olduğu için. Gece gaz sancısıyla uyanıp ağlamaya başladığında kucağımıza alıp bütün evi turladığımızı hatırlıyorum. Kendisi hareket edemediği için mecburen alıp hareket ettiriyorsunuz, sırtını sıvazlıyorsunuz. Anne açısından da zor çünkü alıp sevmeden duramıyor ki insan. Özellikle çalışmaya başladıktan sonra daha çok kucaklamaya başladım. Ağırlaştığı için daha kısa tutmak zorunda kalıyorum gerçi de..Öyle sırf kucakta duran bir çocuk değil yine de, artık az az da olsa oturup oyuncaklarıyla oynamaya başladı. Yürütece de koyuyoruz az az. Ama hemen sıkılıp kolları uzatıyor ‘alın artık beni burdaaan’ diye.

 

3.Asla parmak emmesine izin vermem.

Bu aslında içlerinde en sevmediğim alışkanlığı. Bundan nasıl vazgeçecek diye endişe ediyorum. Başlarda emzik emiyordu aslında ama sonra ne olduysa emzik almamaya başladı. Sürekli parmağını götürmek istiyordu. Özellikle de uykusu geldiği zamanlar. Ellerini tutarak sallıyordum sırf bu yüzden ama bir süre sonra engel olamamaya başladım. Çünkü hem uykuya dalamıyordu hem de geceleri ben görmeden de parmak emiyordu. Engel olabileceğim bir şey değildi. Emzik emmeye devam etseydi yine bıraktırmak zor olacaktı belki ama parmak emmeyi bıraktırmak daha da zor, her an elinin altında. İşin kötü tarafı şimdi 2 dişi var ve baş parmaklarını ara sıra ısırmaya da başladı. Canı yandığı için bırakır mı bunu yapmayı bilemiyorum.

 

4.Biberona alıştırmam, çünkü bu sefer memeyi bırakabilir.

Bu ne kadar büyük bir yanlışmış. Evet bazı bebekler için geçerli olabilir ama bence çok nadir. İşe başlamadan önce yani Eda 5 aylık olmadan dışarı çıkacaksam süt sağıp anneme bırakıyordum. Sakın biberonla verme kaşıkla içmesi lazım diye de tembihliyordum. Sanki 1-2 defa içince hemen biberona alışıp emmek istemeyecekti. Ne kadar gereksizmiş. İşe başladıktan sonra hep biberonla içti sütünü ve hiç de tahmin ettiğim gibi olmadı. Ama ne yazık ki son 1-2 haftadır biberon da almak istemiyor. Yani tam tersi oldu bu sefer de biberona alıştıramıyoruz. Tabi süt de içmesi gerekiyor, kaşıkla çok zor oluyor vermesi. Keşke en başından biberonla içirseymişim ara sıra.

 

5.Asla yemek yerken aferin demem, oyunla yemek yedirmem.

Yesin diye yapmadığım şebeklik kalmıyor. Malesef doktorların zorlamayın, yemezse yemesin önerilerini dinleyemiyorum.

 

Daha bir sürü var bu maddelerden, bir sürü de çıkacak Eda büyüdükçe. İnsan deneyim edinmeden bilemiyor ve karşıdan konuşmak çok kolay geliyor. Çocuklarımız birer robot olmadığı için kendi isteklerimize göre onları programlayamıyoruz. Onlar bizi kendi isteklerine göre yönlendiriyorlar çoğunlukla.

17 Mart 2011 Perşembe

Kalori listesi

ihtiyacımız yok gerçi ama dursun bir köşede :p:P

img-317091856-0001

Rahat bir banyo için--Banyo oturağı

Güzel bir buluşu paylaşmak isterim.

Ayağındaki vakumlarla küvete yapıştırıyorsunuz, bebek içinde güzel güzel otururken siz de banyosunu yaptırıyorsunuz. Eğer küveti doldurursanız oturağın içindeki termometre ile suyun ısısını da ölçebiliyorsunuz. Çok kullanışlı...

Anne sütünün saklanması

Çok değerli, bebeklerimiz için en faydalı şey olarak gördüğümüz anne sütü günümüzde süt pompaları sayesinde sağılıp belli koşullarda saklanabiliyor. Ben doğumun hemen ardından sağma işlemine başladım ve hala devam ediyorum. İlk günlerde kolostrum sütü çok değerli olduğundan ve bebek de göğsü boşaltamadığından 10 cc bile olsa mutlaka süt sağmıştım. Sonraki aylarda çok şükür ki sütüm boldu ve sonraki ayları düşünerek bol bol stoklamıştım. Buzluğun büyük kısmı sütlerle doluydu hatta. İşe başladıktan sonra 1 ay içinde tükendi hepsi, çünkü daha Eda 5 aylıktı ve ek gıdalara geçmemiştik tam anlamıyla. Bu sütler sayesinde hiç mama vermek zorunda kalmadık. Katı gıdalara geçişle birlikte tükettiği süt miktarı giderek azaldı. Şimdi 8 aylık ve sadece 100 cc süt içiyor. Az emmesi, benim gün içinde sütü sağmamam tüm bunlar benim sütümü azaltan şeyler oldu. İşin doğrusu sağıp buzluğa attığım sütlerin son zamanlarda bozulması da beni bu süt sağma işinden soğuttu. O kadar çaba göstererek sütü sağmakla uğraş, onu iş yerinde muhafaza etmeye çalış, ama sonunda buzluktan çıkardığında kötü kokusundan dolayı lavaboya dökmek zorunda kal. Çok moral bozucu.

Ben "Lansinoh" markasının süt poşetlerini kullanıyorum. Sitelerinden süt saklama koşullarını alıntı yaptım aşağıda. Aslında tüm bu şartlara uygun muhafaza ettim. O nedenle de bir kısmının normal olup bir kısmının bozulmuş olma sebebini de bir türlü anlayamıyorum. Bunu Lansinoh'a da ilettim ama henüz dönüş olmadı.







"Anne sütünü saklamanın ana hatları: 









   










 Sağlıklı bebekler için, anne sütü, 19 - 26 °C oda sıcaklığında altı saate kadar tutulabilir. (LLLI 2008) 










 Buzdolabında 4 °C ve altında 72 saate kadar saklanabilir. (LLLI 2008) 










 İçinde buzluk olan tek kapılı bir buzdolabınız varsa, anne sütü buzlukta iki haftaya kadar saklanabilir (buzdolabı kapağının sürekli açılıp kapanması nedeniyle). (Emzirme Yanıtları Kitabı / Breastfeeding Answer Book, LLLI 2003) 










 Eğer iki kapılı ve buzluklu buzdolabınız varsa, anne sütü, buzluk bölümünde 3 - 4 aya kadar saklanabilir. (Emzirme Yanıtları Kitabı / Breastfeeding Answer Book LLLI 2003) 










 Derin dondurucuda sürekli 0º F (-18°C) de altı ay süresince saklanabilir. (Lawrence and Lawrence Breastfeeding, A Guide for the Medical Profession) 










 Eğer sakladığınız anne sütü hakkında sorularınız veya endişeleriniz varsa, sütü atınız ve bebeğinize içirmeyiniz. 









   









 Ne tip bir kap kullanılmalıdır? 









   









 Buzdolabına, buzluğa veya derin dondurucuya konulan süt için şu kaplar önerilir: 










 Kalın ve sert kapaklı, hava almayan ve sıkı kapanan, plastik veya cam kaplar. 










 Derin dondurucu ve buzluklar için süt torbaları; bunlar özel olarak insan sütünü saklamak için üretilmiştir.  










 Tek kullanımlık biberon torbaları önerilmez.  








  









   









 Anne Sütü Nasıl Ilıtılır? 









   










 İdeal olan, donmuş sütün çözülmesini beklemektir. 










 Eğer ısıtma gerekiyorsa, kabı veya torbayı, sıcak akan çeşme suyu altına tutarak, sütü ılıtın. 










 Sütün ısısını asla kaynama noktasına getirmeyin. Donmuş süt çözülme aşamasında ekşi kokuyorsa, sütü dondurmadan önce, kabı sıcak buhar veya sıcak su altında haşlamak tavsiye edilir. (İçinde yüksek Lipase bulunan anne sütü dondurulduktan sonra ekşi kokabilir. Süt kabını, sıcak su veya buhara tutmak, bu ekşi kokuyu engeller.) 










 Isısını ölçmeden önce, anne sütünü, kabı içinde hafifçe döndürünüz, çalkalayınız. Üstte biriken kaymak kısmı, bunun sonucunda bütün süte dağılacaktır. (Saklanan sütün kaymak ve sıvı süt olarak ayrışması normaldir.) Kabı çok hızlı ve kuvvetli şekilde çalkalamayınız. Bu, anne sütünün içinde var olan değerli ve gerekli bir takım canlı maddeleri zedeleyecektir.  










 Anne sütünü ısıtmak için asla Mikrodalga fırın kullanmayınız. 









   









 Çözülmüş Anne Sütü 









   










 Eğer anne sütü önce dondurulmuş, sonra gene buzdolabının içinde çözülmüşse, 24 saat içinde tüketilmek üzere buzdolabında tutulabilir. Ancak süt kabının açılmamış olması gerekir.  










 Eğer buzdolabından çıkarılıp eritilmişse, dört saat içinde kullanılması gerekir. 










 Çözülmüş anne sütü tekrar dondurulmaz.  









 Biberon içinde tutulan artık anne sütünün bir sonraki beslenmeye kadar güvenli bir şekilde saklanabilip saklanamayacağı, aksi takdirde atılması gerekip gerekmediği bilinmemektedir. "

Uyku problemimiz

Eda doğduğundan beri öyle kolay uyuyan bir bebek değil. Sadece ilk 1 hafta sürekli uyuyordu. O zamanlar da 2 saatte bir emzirmek için zorla uyandırmaya çalışıyorduk geceleri. Ama 10 günden sonra uyku problemlerimiz başladı. 2-3 aylık bebekken dahi günde sadece 1 saat uyuduğu günleri biliyorum. Uykuya dalması büyük problemdi. Ara sıra emerken uyuduğu da oluyordu ama genellikle ana kucağında sallayarak uyuttum. Bu alışkanlığı malesef devam ediyor ve işin kötüsü artık ana kucağı küçük gelmeye başladı, totosu yere değiyor. Nasıl bundan kurtulacağımızı kara kara düşünmekteyim. Geceleri neyseki biraz daha iyi. Eğer çok uykusu gelip mızmız halleri başlamamışsa ve her şey yolundaysa bizim odada ikimiz yatıyoruz, ordan oraya dönerken uykuya dalıyor. Ninni söylüyorum bazen, öyle uyuyor. Ama bazı geceler inadı tutuyor ve yine anakucağına başvuruyoruz. Çünkü kucakta sallamak bile fayda etmiyor. Öyle olunca nereye gitsek anakucağı da bizimle geliyor.

Tek umudum yürümeye başlayıp yorulunca daha kolay uyuyacağı..İnşallah beklediğim gibi olur, sallamaya gerek olmadan uyumaya alışır.

16 Mart 2011 Çarşamba

Balkabaklı muhallebi

Balkabağı haşlandıktan sonra püre haline getirilir. Anne sütü,keçi sütü veya formül süt ısıtıldıktan sonra pirinç unu ile muhallebi kıvamına getirilir ve ardından balkabağı ilave edilir.

1 yaşına kadar şeker de yasak olduğundan ilave etmiyoruz.

Tavuklu yoğurt çorbası

1 tatlı kaşığı pirinç ve ufak bir parça tavuk eti haşlanır. Ayrı bir kapta yumurta sarısı, yoğurt ve un karıştırılıp tencereye ilave edilir.

1 yaşına kadar tuz yasak olduğundan yemeklerin hiçbirine tuz ilave etmiyorum.

Kahvaltı

-1 adet yumurta sarısı (1 yaşına kadar beyazı yasak)


-1 tatlı kaşığı pekmez,1 tatlı kaşığı labne (tuzsuz herhangi bir peynir olabilir),1 çay kaşığı tereyağ


-3 veya 4 tane cicibebe


-40 cc anne sütü veya formül süt


Muz veya ceviz ezmesi de ekliyorum bazen.

15 Mart 2011 Salı

1 yaş için doğumgünü partisine hazırlık..

1. yaş günü özeldir. Anne için de heyecanlı bir hazırlık sürecini içerir. Tüm detaylar çok önceden düşünülür.
Eda için henüz aklımda bir şey yok ama arkadaşlarıyla kutlamayı çok istiyorum. Umarım yapabilirim.
caramelistanbul.com sitesinde parti hediyeleri,davetiyeleri,kurabiyeleri gibi güzel seçenekler var. Yukarıdaki örnek resimde kalp kutuda toka ve şekerler var. Partiye gelen kız çocuklar için güzel bir hediye olabilir.

1 yaşında pek farkında olmadığından olayların sonraki doğumgünleri için de böyle bir parti düşünülebilir.
Güzel bir anı olacaktır.........

Utku'nun objektifinden..


aşığım size!!!


uykudan yeni uyanmış gözler şiş,bayılıyorum bu haline.


kucakta çok keyifliyiz


yoğurt zamanı!!


                                                               gülüşünü sevsinler


                                                               maşallah kızıma..

Popüler Yayınlar

Recent News