Gençken paran olmaz, vaktin
bol olur. İş hayatı başlayınca da kazandığını harcamaya vaktin kalmaz. Benimki
de o hesap. Yazacak o kadar çok konu var ama zamansızlık yüzünden ertelerken
hepsi uçup gidiyor. Bu yazıyla başlangıç yapıp kaldığım yerden devam edeyim
istiyorum.
Wordpress’e geçmiştim, orda
yeni alan adı filan derken sürem doldu ve şimdi kontrol paneline giremiyorum. Çok
teknik bilgim de yok ve yine zamanım olmadığını düşünürsek uğraşamadım, arada
yazdığım birkaç yazı gitti. Blogspottan devam ediyorum. Burası bana yeterli
sanırım.
Eda bugün ilkokul 1’e
başladı. Kocaman oldu. Zor bir sene bizi bekliyor. Okuma yazmayı Susam
Sokağından öğrenmiş biri olarak kızımın da çok zorlanacağını sanmıyorum. Bir dönemde
öğrenilen bir şey sonuçta ama sorun şu ki düzen oturtmak, sistemli çalışmayı
benimsemek anlamında ilk dönem çok önemli. Artık çocukların ilgisini dağıtan
çok fazla etken var. Onları ödev başına oturtmak da zor haliyle. Sürekli “Ödevini
yap” diyen bir anne yapmaz umarım beni. Anneme ben hiç sıkıntı yaşatmadım,
darısı kızımın da başına. Tabi bizim nesil hep böyleydi ve yeni nesil de
genelde takip istiyor. Bir de artık tümden gelim yöntemi de bırakılmış. Sesten heceye
gidiyorlar malum. Bizim de öğrenmemiz gerekenler olacak galiba.
Aden hiç rahat bırakacağa
benzemiyor ablasını. Sürekli peşinde ve Eda’nın elindekileri alma derdinde. Eda
odasına kapanıyor, Aden gidip kapısına dayanıyor. Evleri mi ayırsak bu sene
diye saçma bi espri bile yaptım şu ana kadar. Önümüzdeki günler bakalım nelere
gebe.
Eda’nın sınıfı bugün kura ile
belirlendi. Geçen yıldan çok sevdiği arkadaşı ile aynı sınıfa düştü. Kuraları veliler
çekti ve de Eda’nınkini babası :) Sevinçten delirdi tabi. Bu sene okul
formasına geçiş yaptığımız için ben de ayrı bir sevinçliyim. Haftasonu kırtasiye
alışverişi yaptık. Bu yaşımda hala çok severim kırtasiye malzemelerini. Annem de
şaşkınım kitap kabı almış Eda’ya. Biz öğrenciyken büyük işti, tüm kitapları
defterleri kaplayıp etiketlemek. Şimdi o devir kapanmış, güzel bir gelişme.
Tüm öğrenciler için hayırlı,
sağlıklı ve mutlu bir eğitim yılı olmasını diliyorum. Sabah toplantıda, rehber
öğretmen çocuklara 12 yıl sonra verilmek üzere mektup yazdırdı velilere. Orda da
aynı şeyi yazdık. 12 yılda 1200 tane kavga-gürültüyle geçecek. Daha bunun
ergenliği var. Ama ne olursa olsun çocuklarımızın arkasında durmalıyız. Mutlu olsunlar
bize yeter.