‘Çocuğum olunca asla yapmam’ dediğim şeylerin çoğunu yaptığımı düşündüm geçenlerde. Büyük konuşmamak gerekiyormuş demek ki, bilmeden yaşamadan konuşmak kolaymış hakketen. İşte bazılarının listesi..Artık bilen biri olarak konuşabilirim sanırım :)
1.Asla sallayarak uyutmam, kendi kendine uyumaya alışsın.
Tabii canım kolaydı öyle alışması. Benim bebeğim gibi uykuyu sevmiyorsa üstelik her türlü şeyi deniyorsun yeter ki uyusun diye. Kendiliğinden uyuduğunu hiç hatırlamıyorum. Sadece daha ufakken süt içerken uyuyabiliyordu ama artık o da yok. Burada tek sevindiğim şey ayakta veya battaniyede sallamaya alıştırmam asla diyordum, onu yaptım gerçekten de :) O boyuta gelmedi neyse ki uyutma çabalarım.
2.Asla kucağa alıştırmam.
Bu da hem bebek açısından hem de anne açısından zor. Bebek açısından hem kucağa, anne ve babasının kokusuna,sevgisini hissetmeye ihtiyacı olduğundan zor hem de özellikle ilk aylarda gaz sancısından deli gibi ağlarken kucağa almamak imkansız olduğu için. Gece gaz sancısıyla uyanıp ağlamaya başladığında kucağımıza alıp bütün evi turladığımızı hatırlıyorum. Kendisi hareket edemediği için mecburen alıp hareket ettiriyorsunuz, sırtını sıvazlıyorsunuz. Anne açısından da zor çünkü alıp sevmeden duramıyor ki insan. Özellikle çalışmaya başladıktan sonra daha çok kucaklamaya başladım. Ağırlaştığı için daha kısa tutmak zorunda kalıyorum gerçi de..Öyle sırf kucakta duran bir çocuk değil yine de, artık az az da olsa oturup oyuncaklarıyla oynamaya başladı. Yürütece de koyuyoruz az az. Ama hemen sıkılıp kolları uzatıyor ‘alın artık beni burdaaan’ diye.
3.Asla parmak emmesine izin vermem.
Bu aslında içlerinde en sevmediğim alışkanlığı. Bundan nasıl vazgeçecek diye endişe ediyorum. Başlarda emzik emiyordu aslında ama sonra ne olduysa emzik almamaya başladı. Sürekli parmağını götürmek istiyordu. Özellikle de uykusu geldiği zamanlar. Ellerini tutarak sallıyordum sırf bu yüzden ama bir süre sonra engel olamamaya başladım. Çünkü hem uykuya dalamıyordu hem de geceleri ben görmeden de parmak emiyordu. Engel olabileceğim bir şey değildi. Emzik emmeye devam etseydi yine bıraktırmak zor olacaktı belki ama parmak emmeyi bıraktırmak daha da zor, her an elinin altında. İşin kötü tarafı şimdi 2 dişi var ve baş parmaklarını ara sıra ısırmaya da başladı. Canı yandığı için bırakır mı bunu yapmayı bilemiyorum.
4.Biberona alıştırmam, çünkü bu sefer memeyi bırakabilir.
Bu ne kadar büyük bir yanlışmış. Evet bazı bebekler için geçerli olabilir ama bence çok nadir. İşe başlamadan önce yani Eda 5 aylık olmadan dışarı çıkacaksam süt sağıp anneme bırakıyordum. Sakın biberonla verme kaşıkla içmesi lazım diye de tembihliyordum. Sanki 1-2 defa içince hemen biberona alışıp emmek istemeyecekti. Ne kadar gereksizmiş. İşe başladıktan sonra hep biberonla içti sütünü ve hiç de tahmin ettiğim gibi olmadı. Ama ne yazık ki son 1-2 haftadır biberon da almak istemiyor. Yani tam tersi oldu bu sefer de biberona alıştıramıyoruz. Tabi süt de içmesi gerekiyor, kaşıkla çok zor oluyor vermesi. Keşke en başından biberonla içirseymişim ara sıra.
5.Asla yemek yerken aferin demem, oyunla yemek yedirmem.
Yesin diye yapmadığım şebeklik kalmıyor. Malesef doktorların zorlamayın, yemezse yemesin önerilerini dinleyemiyorum.
Daha bir sürü var bu maddelerden, bir sürü de çıkacak Eda büyüdükçe. İnsan deneyim edinmeden bilemiyor ve karşıdan konuşmak çok kolay geliyor. Çocuklarımız birer robot olmadığı için kendi isteklerimize göre onları programlayamıyoruz. Onlar bizi kendi isteklerine göre yönlendiriyorlar çoğunlukla.
21 Mart 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Çok bekledim Eda okula başlayana kadar el yazısı kalkar diye ama olmadı. Hatta daha kötüsü bu sisteme geçildiğinde belirlenen bazı harflerd...
-
Bugün ilk kez bir konuk yazarım olmasının heyecanını yaşıyorum. Sevgili arkadaşım İlkay tatlı kızı Gökçe ile ilgili bir paylaşımda bulundu ...
-
Yunanistan...Yaşadığım şehrin en yakın komşu ülkesi. II.Murad’ın fethinin ardından 550 yıldan fazla Osmanlı hakimiyetinde kalmış, ülkemizle...
-
“Biz, özel sektörde çalışan iki arkadaşız. Monoton çalışma hayatımızda yarattığımız bu renkli dünya bizim hayal bahçemiz. Renkli renkli keç...
-
Eda’nın düzgün cümleler kurup konuşmaya başlamasından itibaren oynadığımız bir oyun var: soru sormaca. Bu sadece ve sadece arabada seyahat ...
-
Tam kışın göbeğinde, yaz tatilini plansak mı diye düşünmeye başladım. Ne de olsa tüm sene 1 haftalık tatilin taksitlerini ödeyen bir millet...
-
Evet nesne, eşya, meyve, (isim-şehir oyunu gibi oldu) her türlü şeyden kendilerine oyuncak yapma kabiliyetine sahip çocuklar. Mesela ma...
-
Gençken paran olmaz, vaktin bol olur. İş hayatı başlayınca da kazandığını harcamaya vaktin kalmaz. Benimki de o hesap. Yazacak o kadar çok ...
-
Haftasonu Eda’yı babasının voleybol maçına götürdük. Aman Tanrım, zaptetmek o kadar zor oldu ki. Sahadan ayrılmak istemiyor, yüzüne top g...
-
Bebek arabası: Bebekli ailelerin dostu, bekar ve anlayışsız Türk insanının düşmanı. Geçen sene Alaçatı’nın kalabalığında gezerken...
0 yorum:
Yorum Gönder