http-equiv='refresh'/>

10 Temmuz 2012 Salı

Assos Kampımız


Haftasonunda Edi ile Büdü olarak başbaşa kalacağımız kesinleşince bir yerlere gitme kararı aldık. Şu sıralar son an planlarımız meşhur, bu da onlardan biriydi. Anladım ki erken rezervasyonlar hiç bize göre değil. Yer bulma sıkıntısı çekeceğiz illa ki, sadece 1 gece konaklamayı kabul eden bir yer bulmak için çaba göstereceğiz mutlaka. Tabi fiyat da uygun olacak biraz. Asos için bunların hiçbirini yapamadık. Otellerin hiçbirinde yer kalmamıştı. Genelde butik otellere baktığım için oda sayıları zaten az iken bir de yarın için odanız var mı sorusunun cevabı net oluyordu. Yer bulabildiklerim de minimum 2 gece konaklama şartıyla kabul ediyordu bizi. Bizse Cumartesi sabahtan gidip Pazar akşamı dönmek istiyorduk. Madem Eda da yok neden otelde kalmak zorunda olalım ki diyerek otel arayışından kamp yeri arayışına geçtik. İnternet araştırması ile bulamayacağınız şey yok ama görseller ya da yorumların yanıltıcı olma riski var her zaman. Bulduğum camping bunun tam aksine tahmin ettiğimden daha güzel çıktı.






Akçay-Altınoluk’tan sonra Assos için sağa yol ayrımı var. Bu yol üzerinde Gargara Tatil Kampı. Bulması gayet kolay ve Assos merkeze göre çok yakın Balıkesir’den gelenler için. Yol üzerinde olmasına rağmen sahile doğru, içeride kaldığından araba gürültüsünden eser yok. Çadırımızı incir ağacının altına kurduk. Gittiğimiz saat tam öğlen sıcağına denk geldiği için çadırda biraz dinlenip sonra denize girdik. Assos için hep suyu çok soğuk denilir. Bizim şansımıza mı bilmiyorum su hiç soğuk değildi. Çeşme’ye göreyse sıcacıktı. Kaz Dağları’nın yansımasıyla aldığı yeşil görüntü de şahaneydi. Böyle durumlarda insanın denizden çıkası gelmiyor. Bizim de aynen böyle oldu ama bir yandan da erken toparlanıp tarihi yerleri gezmek istediğimiz için deniz keyfini yarım bırakıp hazırlandık.

Çadırımız



Assos


Önce Behramkale’ye gidip Athena Tapınağı’nı gördük. Eski halinden eser kalmamış olsa da insanı etkileyen bir yapısı var. Zeus’un kızı Athena Assos’un koruyucu tanrısıymış. Aristo da belli bir dönem burada yaşamış. Tepenin tüm Edremit Körfezine hakim bir manzarası var.  Assos’a gidenler buraları gezmeden dönmemeli; fakat aklınızda olsun girişler saat 19:00 da kapanıyor. Biz bilmememize rağmen tesadüfen son 15 dakika kala gittimizden son anda yakaladık.







Burayı gezdikten sonra Tarihi Limana gidip bir şeyler yiyelim dedik. Kaleden İskele’ye iniş yolu çok dar ve bozuk. Hemen yanı da uçurum olduğu için karşıdan araba gelirken tedirgin oluyor insan. Çok karanlığa kalmadan yemeğimizi yiyip dönmek istedik bu yüzden. Burada Kervansaray gibi oteller yanında butik oteller de var çok sayıda. Hepsi de taş binalar ve çok güzel görünüyorlar. Denize girmek için de beach’ler var. Balık restorantları gayet sevimli. Çok leziz mezeler var. Ben özellikle deniz börülcesini ve favayı çok beğendim. Benim bu meze düşkünlüğüm ne olacak bilmiyorum. Her akşam bunlarla beslenebilirim. Yemek sonrası biraz daha abartıp buraya kadar gelmişken bir de sakızlı dondurma yemeden olmaz dedik. Battı balık yan gitti. Minik bir yer, 10 dakika yürüdükten sonra bitiyor.




Eda yanımızda değildi ama bizim gecelere akma yaşımız da geçmiş olmalı ki hiç konusunu bile etmeden kamp alanına geri döndük. Valizimize aldığımız şarapla birlikte çikolata yedik denize karşı. Yan gitmeye devam etti işte anlayın siz. Sonuçta yüzerek enerji harcıyoruz değil mi, yerine koymak lazım hemen. Zaten çok da oturamadık, erkenden uykumuz geldi. Çadırda kalmanın en kötü tarafı sabah güneşiyle birlikte uyanmak olduğu için sabah 7 buçuk gibi sıcaktan kalkmak zorunda kaldık. Gece çadırın kapısını açık bırakmıştık, tam da deniz kenarında olduğumuz için ben biraz üşüdüm. Hatta gece uyanıp yastık yaptığım sweat’i giymişim, kapşonu da kafama çekmişim. Sabah o halde uyanınca hiç hoş olmadı haliyle. Çadır konforsuz ama her şeye rağmen keyifli. Börtü böcek olayı ise hiç sorun olmadı. Kocaman yeşil çekirgeler çadırımızın üzerinde dolaştılar ama yanımıza girmedikleri sürece sorun yoktu. Böcekleri ben de herkes gibi sevmiyorum ama gördüğümde de çığlık atıp kaçmıyorum. Tuvaletlerde de bir sürü aynı yaratıklardan vardı mesela. Birlikte yaşamayı öğrendik; dostça, kardeşçe :) 

Gargara Doğal Tatil Kampı


Gargara için de birkaç şey söylemeden geçemiyorum. Denizi, konumu, ortamı çok çok güzeldi. Hamaklarda sallanıp derdi tasayı unutabildiğiniz gibi gölgede minderlere yayılıp kitabınızı okuyabiliyorsunuz. Akşam yemeği için mangal yakılıyor. Kahvaltısı da klasik yumurta, peynir, domates, reçel, zeytin ve sıcacık çaydan oluşuyor. İnternet bağlantısı var. İşletmecileri çok güleryüzlü ve yardımsever. Yardım istediğinizde yanınızdalar; fakat sürekli peşinizde dolanmıyor, rahat bırakıyorlar. Biz kendi çadırımızı götürdük ve 1 gece için 20 TL ödedik. Ayrıca kahvaltı için ve oradan aldığımız su ve meşrubatlara ödeme yaptık. Aşırı uyguna geldi yani bu tatil. Çadır bana göre değil diyenler ise bungalovları tercih edebilir. Onların fiyatı da gecelik 40 TL. Her türlü otel ile kıyaslanamayacak kadar ucuz. Rahat takılayım, otele bağlı kalmayıp sürekli gezeyim diyenlere duyurulur.



Gargara'nın deniz kıyısı

Kaz Dağları



Pazar kahvaltı sonrası biraz daha denize girdikten sonra çadırımızı toplayıp kampımıza veda ettik. Öğleden sonra Kadırga Koyundaydık. Güzeldi, denizi biraz daha soğuk geldi ve tabi Gargara’ya göre çok çok kalabalıktı. Akşam üzeri 4 gibi Bursa’ya doğru yola çıktık. Assos’u ve sakinliğini çok sevdim. Bursa ile mesafesi 4 saat. Haftasonu için İstanbul’dan bile gelenler vardı. Kısa tatilleri değerlendirmek için ideal bence. Edoşum ile birlikte tekrar gideriz umarım buralara..


Tatilde bile internete uğramadan yapamıyoruz artık. Tweetlerim bunun kanıtı..



HB

12 yorum:

AdanınAnnesi dedi ki...

Çadırınızın bulunduğu konuma bayıldım, bayıldım.. Miss gibi bir tatil yaptığınız için çok sevindim, fotoğraflar harika. Assos'da öyle...
Çadır bana göre cesaret işi :) Seni kutlarım :P

Unknown dedi ki...

ne iyi yapmışsınız canım :) okuyunca benim de bir yerlere gidesim geldi.
sen bu aksam mı gidiyordun kuzucugunun yanına?

SadeAnne dedi ki...

Adanın Annesi; çok teşekkürler. Çocuk olmadıktan sonra çadırda kalmanın bir zorluğu yok. Çocukla bile düşünülebilir, içine şişme yatak vs.koyduktan sonra. Çok zevkli bence :)

brcblr; canım haftasonları böyle kaçamaklar yapmak öyle iyi geliyor ki. Ben gece biniyorum, sabaha yanındayım inşallah. Çok özledim, anca bu kadar dayanabildim :)

Unknown dedi ki...

Allah ayırmasın hiiç :) çocuklu hayat çok zor evet ama hayatın asıl keyfi de çocukta saklı değil mi :)
şimdiden iyi yolculuklar!

SadeAnne dedi ki...

Amiiin..çok teşekkürler canım ;)

Unknown dedi ki...

ooooooooohhhhhhhhhh ne güzel almışsın enerjini:)çok güzel yerlermiş darısı gitmeyenlerin başına:)
sevgiler

Adsız dedi ki...

Ben daha çocuksuz tatil deneyimine cesaret edemedim. Eşim çok ısrar ediyor ama ne bileyim... Yapmak lazım aslında arada. Fotoğraflardan yansıyan tazeliğe, dinginliğe bayıldım.

SadeAnne dedi ki...

sezobigo; valla gerçekten çok güzel yerler. sakin, huzurlu..fırsat yaratın da gidin vallahi. benden de sevgiler ;)

ruzgarlıgunlervegeceler;Görkemcim ben de ilk kez çocuksuz tatile çıktım.ama bizimki zaten uzaktaydı, değerlendirelim dedik. iyi ki de öyle yapmışız çünkü anladım ki başbaşa kalmaya da ihtiyacı var insanın. imkanı da varsa kaçırmamalı bence.

Kuzununannesi dedi ki...

ne harıka olmus 1 gunluk ama keyflı kacamak mıs gıbı..ama cadr dıyınce en bı duruyorum sanırım wc lere gıremedıgım ıcın yoksa cadrda ask baskadır :)) ohh ne guzel yaaaa..bıde wc sorunu olmasa..masallah sıze helall vallahıı yas gecmems canım gecelere akmaktansa cıkolata yemek en guzelı bence:)

SadeAnne dedi ki...

Valahi çok güzeldi. wc problemi vardı evet ama kendi peçetemle gidip güzelce serdiğim için ve kendi sabunumu götürdüğümden çok da dert olmadı :)

Unknown dedi ki...

Merhaba,

Biz de şu an bu kamptayız, kamp hakkında neler yazılmış diye bakarken yazınıza denk geldim :) Yarın Asos'u gezmeyi planlıyoruz. Yazı için teşekkürler:)

SadeAnne dedi ki...

Umarım güzel geçmiştir tatiliniz. Sevgiler ;)

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News