http-equiv='refresh'/>

12 Eylül 2011 Pazartesi

Eda’nın “en”leri

Eda’nın “en”leri

Bu post Eda’nın şu hallerini unutmamak, ileride demek 14 aylıkken bunlar varmış hayatımızda demek için yazılmaktadır. En başından belirtip “en”lere geçiş yapayım.

En taze dişi: aylardır altta duran 2 kesicinin sağında çıktı.
En sevdiği oyun: kutu kutu pense, ama bildiğimizden farklı oynananı.
En belirgin özelliği: yalnız kalmayışı. Eskiden de odada tek başına kalıp oynamazdı ama yanında biri olması yeterli geliyordu. Şimdi ise herkesi yanında istiyor. Sadece babası varsa anne diye ortalıkta beni arıyor, ya da tam tersi.
En yeni kelimesi: aslında anne. Daha önce bana adda diyordu. Artık bildiğimiz anne diyor.
En sevdiği öğün: Hiçbirini severek yemiyor, hep zorlamayla.. yine de meyve yerken nisbeten daha iştahlı.
En sevdiği abur cubur: çubuk kraker. En masum olanı aslında bakılırsa. Patates kızartması, çikolata gibi şeyler verince de hiç hayır demiyor. Uzak tutmaya çalışıyoruz.
En sevmediği şey: oturmak
En sevdiği oyuncağı: yok böyle bir şey. Hepsinden çok çabuk sıkılıyor. Dün aldığımız silinen tahta ile sadece 10 dakika oynadı.
En yeni huyu: ıh ıh diyerek bir şeyi kırk kere söyletmesi
En mutlu olduğu yer: çocuk parkı
En iç eriten hareketi: durup dururken hiç söylemeden gelip öpücük yapması



Pamuk kızım her gün bir şeyler öğrenirken bana da keyifle bunu izlemek ve bol bol not almak düşüyor. Sağlıklı, huzurlu günlere..

HB

2 yorum:

Unknown dedi ki...

maşallah maşallah bakıyorum hep aynı süreç işliyor bu çocuklarda:)aynılarını yaşadık ve şuan paşa dönemim dicemde şu 2 yaş sendromu denilen krizler ara ara uğramasa büyüdükçe dertlerini anlattıkça daha güzelleşiyor herşey:)
sevgiyle

SadeAnne dedi ki...

Sendromlar hiç bitmiyor zaten :) Allah dermansiz dert, hastalık vermesin. Buyudukce daha cok bağlanıyor insan, gün geçtikçe daha cok...

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News