Farklı sesleri severim. Duyduğunda kimdi bu, kimdi bu diye düşünmeyeceksin. Anında sesinden belli olacak şarkıyı söyleyenin kim olduğu. Mesela Cranberries’ten Dolores O’Riordan, Muse’dan Matthew Bellamy, Placebo’dan Brian Molko, Scorpions’dan Klaus Meine , Anathema’dan Vincent Cavanagh, REM’den Michael Stipe...çok var. Hepsini de çok severek dinlerim. Yaptıkları müzikler de şahane ama başkaları aynılarını söylese aynı etkiyi yaratır mı bilmiyorum. Anathema söylesin tüm gün ağla, R.E.M. Shiny Happy People dinle neşen yerine gelsin, Dolores ile birlikte Zombie diye var gücünle bağır, Matthew Far away diye şarkıya giriş yaparken sen de ellerinle tempo tut, Scorpions if we’d go again all the way from the start diye içini parçalasın, durduk yere aşk şarkısı söylemeye başla, Brian Molko kadife sesiyle seni senden alsın Protect me from what i want derken.
Sadece yabancılar değil elbet. Bizim Barış Mançomuz örneğin; her bir bestesi, sözü harikadır ama ya sesi? Asıl o benzersizdi. Şarkılarını kimden dinlesem aynı tadı alamıyorum. Ah yaşıyor olsaydı da konserine gidebilseydik. Keza Cem Karaca öyle. Sanatçıların ölümünden sonra illa şarkıları başkaları tarafından karışık okunup albüm yapılır kendisini anmak için. O hallerini hiç dinleyesim gelmez. Erkin Koray, Sezen Aksu, Şebnem Ferah, her ne kadar müziği bıraksa da Teoman, Sertab Erener, Bulutsuzluk Özlemi’nden Nejat Yavaşoğulları...Bizdeki güçlü ve farklı sesler de hiç az değil. Bir İlhan İrem vardı, unutmak mümkün değil. Çok alakasız bir şarkıyı Rafet El Roman’ın sesinden dinleseniz radyoda tanımaz mısınız söyleyenin kim olduğunu?
Bu yazı da aklıma aslında benzer bir şeyden geldi. Bu ara hit’lerden habersiz kalmayalım diye Türkçe eserler dinliyoruz arabada. Arabada müzik dinlemenin tek yolu radyo zaten. Artık dinlenmekten kendisi de bıkmış Manga, Duman, Coldplay ve Depeche Mode albümlerinden başka bir arşivimiz olmadığını utanarak açıklıyorum burada. İşte yine bu sebeplerle cd çaları kendi halinde bırakıp açtık radyomuzu. Pop müzikte biraz eksiğiz. Murat Boz, Murat Dalkılıç ve benzerlerinin ayrımını pek yapamıyoruz. Amaaaa eğer çıkan şarkıcı Fettah Can ise tamam, anında tanıyoruz. Hiçbir şarkısını bilmediğimiz halde böyle böyle bütün albümüne hakim olabiliriz yakında. Aa bir de Hakim Bey’i söyleyen Mehmet Erdem var. Bahadır ona çok kıl gerçi, sevmedi bir türlü. Türkçe müzik dinleyebileceğimiz güzel bir radyonun yokluğundan da muzdaribiz laf aramızda. Şöyle bir playlist yapsam, ya da sanatçıların listesini versem de oralardan çalsa. Bunun kolay yolu beğendiğim şarkılardan cd oluşturmak mı? Yok valla benim için bu en zor yol. Boş CD alıp mp3 seçmek, sonra da onları audio formatına dönüştürmek şu an bana dünyanın en zor işi geliyor. Eskiden olsa iş bile demezdim buna. Konuyu çok dağıttığımın farkındayım. Birazcık daha dağıtıp çekiliyorum.Müzikle ilgili bir yazı yazmışken tüm içimdekileri döküp öyle bitireceğim, hiç itiraz istemem.
Bazı şarkıların cover halleri orijinallerinden çok daha güzel oluyor. İnanmıyorsanız bakın, bununla ilgili ekşisözlükte 130’dan fazla sayfa entry girilmiş. Benim de aklıma gelen birkaç parça var öyle ama şu aralar bunu tekrar gözüme sokan bir şarkı, daha doğrusu bir grup oldu. Lykke Li’nin I Follow Rivers şarkısını yorumlayan TriggerFinger. Dream Tv’de rastladım ve bu cover sayesinde tanıştım Belçikalı grupla. Orijinali de çok güzel şarkının ama bu versiyonuna bayıldım ben. Bardağa vurarak çıkardıkları mithiş tını, ıslık sesi.. çok hoş çok. Suyunu çıkarana kadar dinleyeceğim bu şarkıyı sizlerle de paylaşmak istedim.
Müzik dolu bir hafta olsun...
HB
4 yorum:
The cranberries,anathema bayılırım.Bu aralar mehmet erdem de dinliyorum,iyi ki müzik var..güzel bir paylaşım olmuş:)
Bence de iyi ki var!! Beğenmenize sevindim. Bol sevgiler ;)
mükemmel, ben de bayılıyorum bu versiyonuna. hatta benim ringtonum bu şarkının orjinal hali ama çevirsem mi diye de düşünmüyor değilim. süper doğru bir gözlem olmuş seninki :) öperim
Ben ringtone yükleme konusunda başarılı değilim. Bir araya geldiğimizde bakalım mı seninle? Hala klasik melodisi çalıyor, gerçi bildirimlerden dolayı çoğu zaman sesi kapalı.
Ben de seni çook öperim
Yorum Gönder