http-equiv='refresh'/>

9 Şubat 2012 Perşembe

Kendime ikaz

Her şeyi rahat rahat konuşabildiğimiz devir kapandı. Artık muhabbetler Eda’nın yanında konuşulacaklar/konuşulmayacaklar olarak ikiye ayrılıyor. Çünkü her konuşulanı anlayacak yaşa geldi bu küçük kız. Daha önemlisi her konuşulanı dinliyor şu ara. Bazen bize farkettirmeden... Oyuncak oynuyor sanıyoruz ama kulağı bizde. Geçen gün denemek için onun cevap verebileceği bir şey konuştuk da hemen tepkisiyle dinlediğini belli etti. Çok uyanık bu çocuklar. Biz ebeveynlerin de daha dikkatli olması gerekiyor o yüzden.

Benim özellikle bu konuya daha çok özen göstermem lazım. Yanındayken bazen onun artık beni anlayabildiğini unutuyorum. Örnek olarak bir başkasının kıskançlığa başladığını, hiçbir oyuncağını paylaşmak istemediğini söyleyebiliyorum. Tabii bunu duyan çocuk bu davranışı kendisi de yapmaya başlayabilir bir süre sonra. Nitekim başladı da...Bahadır kaş göz işaretiyle uyarıyor anlatmamam için. Ne kadar yanlış davrandığımı hemen anlıyorum ama iş işten geçmiş oluyor. Kelimeleri dikkatli seçmek gerek onların yanında. Yoksa neden bu çocuk huy değiştirdi diye üzülür dururuz. Duymayacağı şekilde kısık sesle konuşmak bile yanlış aslında. Bu sefer de ondan bir şeyler saklandığı hissinin farkına varabilir.
Eda’nın yanında kötü şeyler konuşmama, ona veya bir başkasına ait tasvip etmediğim şeyleri onun yanındayken söylememe konusunda kendimi uyarıyorum. Başkaları bunu yaparsa da konuyu hemen kapatıp o konuşmayı önlemek olmalıdır görevim.

Yengeç kızlarının ne kadar hassas olduğunu kendimden çok iyi biliyorum. Kızım da tam bir yengeç zaten. Ben ağlarsam kendisi de ağlamaya başlıyor. Elimde küçücük bir yara görse ağlamaklı ıh-ıh diye onu gösteriyor. Fazla duygusal. O nedenle sözler kadar hareketlerimiz de çok önemli. Yanında özenli konuşmak dışında dikkatli davranma konusunda da kendimi uyarıyorum. Onun duygusal gelişiminden ailesi olarak yüzde yüz biz sorumluyuz şu an. Tek çevresi biziz. Bu sorumluluğun en büyük payı hep bizde olacak. Okula başlayınca başka etkenlerle yaplaşılacak ama yine de en önemlisi evde yaşananlar, evde konuşulanlar.

Son olarak günümüzün en büyük hastalıklarından kıyası ona öğretmeme konusunda kendimi uyarıyorum. Sürekli kıyaslama yapan biri hiçbir zaman mutlu olamaz çünkü. Hepimiz biliyoruz da yapmadan da edemiyoruz zaman zaman. Yukarılara bakarsak hep kendimizi aşağıda görürüz. Peki aşağıdaki insanlara göre yukarıda olduğumuzu neden unuturuz? Bu konu fazla derin ve yazımın konusu değil. Sadece kızımın başkalarına göre nerede olduğunun değil kendine göre nerede olduğunun önemli olduğunu anlatmaya çalışmalıyım. Elimden geldiğince...Kendim öyle davranarak...

Bak işte ben söyleyeceklerimi söyledim; sonra uyarmadı deme!

HB

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News