http-equiv='refresh'/>

26 Temmuz 2011 Salı

Bir aşk hikayesi

Tanışmamız farklıydı bizim. Birbirini hiç tanımayan, sadece uzaktan uzağa bakışan, işe gelirken üzülmek yerine onu görecek olmanın heyecanını yaşayan, karşılaşınca bir yandan yakalanmamaya çalışıp bir taraftan da bakışını yakalayınca mutlu olan iki kişiydik biz. Tanışma hikayemizi bizi tanıyan herkes bilir, sevgili eşim anlatmayı sever. Anlatmak ister çünkü sıradan değildir. Çünkü cesaret göstermiş ve kimseyi aracı etmeden doğrudan kendisi tanışmıştır benimle. Acaba nasıl tepki verecek diye heyecandan ölse de her şeyi göze alıp kendisi yapmıştır bunu. Hep sevdim zaten korkusuzluğunu, girişkenliğini.
Onunla 1 sene aynı şehirde yaşamışız. Aynı zamanlarda aynı yerlerdeymişiz belki de. Ama varmış daha kesişmesine hayatlarımızın. Daha benim okuldan mezun olmam, iş bulmam, onun da şehir değiştirmesi gerekiyormuş. Ankara, kaderdeki başlangıç noktası değilmiş.




Onu ilk gördüğüm dakika, yüz ifadesi, yer, her detayıyla aklımda. İlk yemeğimiz, vitis, kahve beyaz, ilk yüzüklerimiz her birini hatırlıyorum.
İtalya sebebiyle birbirimizden ayrı da kaldık, sudan sebeplerle kavgalar da ettik, sebep aramadan kahkalar da attık. Değiştik, büyüdük, yaşlandık demiyorum, olgunlaştık. Aşkımızı da büyüttük. Birbirimizi bu kadar severken eksik olan tek şey vardı. Eda ile o da kalmadı, 1 senedir tastamam yaşıyoruz.
Sevgilim benden başkadır çok. Enerji doludur,kıpır kıpırdır; bense daha sakin. Dikkatlidir, özenlidir; benden daha çok. Açık sözlü olmayı sever,içinde bir şey tutamaz; bense daha çok içime atarım ona göre. Başkadır, tarif etmek kolay değil ki. Kolay,sıradan biri olsa yapabilirdim belki de. Öyle değil benim sevgilim, iyi ki de değil.




Bugün verdiğimiz sözün üzerinden 3 sene geçti. Dolu dolu..Bundan sonraki senelerde tek dileğim mutluluğumuzun devam etmesi, kızımızla birlikte sağlıklı,huzurlu,kötülüklerden uzak bir yaşam. Zamanın nasıl geçtiğini 3 yılda olduğu gibi bir ömür boyunca anlamamak;fakat her anını unutmamak istercesine güzel yaşamaktır benim dileğim.

Bu yazıya başlamam ile bitirmem arasında geçen sürede sevgilim yaptığı sürpriz ile bu mutlu anılara bir yenisini ekledi. Yemekten döndüğümde masamda bulduğum kutu ve kapağın üzerinde yazan not beni o kadar duygulandırdı ki dünyadaki en pahalı hediye alınsa bunu yaşayamazdım. Gelen kutuda bir sürü çikolata vardı. Kimilerinin ucundan ısırılmış..Görünce hemen telefona sarıldığım, sonrasında da çikolataları arkadaşlarımla paylaştığım için fotoğrafını çekmeye ancak kutu biraz boşaldığında sıra geldi. Şimdi içlerinden birini ve tabii ki diğerleri gibi sevgilim kadar tatlı olmayı başaramamış bir çikolatayı başka bir keyifle yiyiyorum. Canım kocacığımla yaşayacağım günlerin çikolata tadında geçmesi için dua ederek..



Bir defasında seninle evlenen kız hiç yaşlanmaz demişler Bahadırıma. O kız ben oldum. Belki o da benim gibi düşünmüştü vakti zamanında “acaba evleneceğim kişi şu anda nerede, ne yapıyor” diye. O bendim işte. O anda neredeydik, ne yapıyorduk bilmiyorum ama buldukya birbirimizi, gerisi teferruat. Bahadır, canım sevgilim, hayatımın anlamı, seni çok seviyorum. Senin eşin olduğum için çok şanslıyım. Evlilik yıl dönümümüz kutlu olsun!

HB

5 yorum:

Unknown dedi ki...

herşey gönlüzüce olsun ne güzel birbirinize ilginiz alaknız hiç bitmesin inşallah.
çikolata kutusu iyi fikirmiş bu arada.)

Deli Anne dedi ki...

Ne mutlu ikinize de.. Daha nice güzel seneleriniz olsun inşaallah.. sağlıkla, huzurla.. Sevgiler:)

SadeAnne dedi ki...

Amiiin. sezobigo sagol canım valla bence de cok güzel fikir hoşuma gitti bir sürü çeşit çeşit çikolatam oldu hem :))
Deli Annecim cok teşekkürler Allah hepimize nasip etsin sağlıklı uzun seneler ailemizle birlikte. Cok öperim ;)

Adsız dedi ki...

süpersiniz :) hep mutlu olun, aşk meyveniz ile beraber ;)

~Gülin~

SadeAnne dedi ki...

Amiiin cok teşekkür ederiz güzel dileğin icin ;) sevgiler

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News