http-equiv='refresh'/>

27 Nisan 2011 Çarşamba

Tiyatro sahnesindeki biz oyuncular

Gün geçtikçe sahip olduğumuz rollere bir yenisi ekleniyor. Çocukken güzeldi, dert yok tasa yok. Tek yapmamız gereken ders çalışmaktı. O zamanlar farkında değildik tabi, bu da zor geliyordu. Büyümek istiyorduk bir an önce. Derken istediğimiz oldu ve büyüdük. Başka şehirlere gittik, kendi başımıza bir şeyler yapmayı öğrendik. Okulu bitirdik, gerçek dünyayla aniden tanışmak zorunda kaldık. Çalışan rolüne büründük. Artık kendi paramızı kazanıyorduk. Sonra hayat arkadaşımızla tanıştık, eş rolümüz de başlamıştı işte. Sıradaki belliydi. En kutsalı,annelik dahil oldu hayatımıza. Hepsinden farklıydı, hatta hepsiyle çatışıyordu çoğu zaman. Eş rolü yıpranıyordu,geri plana itiliyordu. Arkadaş rolü zarar görüyordu, artık eskisi gibi her etkinliğe katılınmıyordu. Evlat rolü başkalaşmıştı; kendi evladı olunca anneye bakış farklılaşmıştı. Artık onun sevgisinin tarifsiz olduğu biliniyordu.
Anne olmak, yeni bir sıfat kazanmanın ötesinde bir şey. Tüm var olan sıfatları da etkileyen bir durum. Hepsini hakkıyla yerine getirenlere ne mutlu. Umarım taze anne ben de bunu başarabilirim zamanla. Her şey bir yana üstlendiğim rollerden başka, hiç kimseyle değil sadece kendimle ilgili de bir rolüm var. Kendime de zaman ayırmalıyım. En çok zedelenen de bu sanırım şu aralar. Asla yalnızlığı sevmiyorum, hep kalabalıktan yanayım; ama kendi başıma da zaman geçirmeliyim biraz. Sadece kendim için bakımlı olmalıyım, sadece kendim için dışarı çıkıp kafa dağıtmalıyım. Kısaca biraz da kendimi şımartmalıyım. Evet şu an değil bunun vakti ama belki zamanla...

HB

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News