Mağdurum mağdur

4.müzik grubu buluşması, daha doğrusu çocukları buluşturma organizasyonu bu akşam bizde gerçekleşiyor. Yalnız bu seferki diğerlerinden biraz farklı. Geçen hafta Eda’nın yaş günü olduğu için onun kutlamasını da yapacağız. Dün mutfakta epey zaman geçirdim sevgili arkadaşlarıma bir şeyler hazırlamak için. Aksi gibi Eda da uykusuz günlerinden birini yaşadığı için hazırlıklarımı anca tamamladım akşam olana kadar. Temizliğe ise hiç dokunmadım. Nasıl olsa bugün o iş hallolacaktı. Temizlikçi abla rahat rahat işini yapsın diye evi gayet derli toplu bıraktık, doğum günü süslerini yapıştırmaktan vazgeçtik belki işine engel olur diye. İşten dönünce hemen takarız, beş dakikalık iş dedik. Şimdiye kadar iki defa temizlik için gelen sevgili ablacığıma yemek hazırlayamamış, evdeki kahvaltılıkları bırakabilmiştim. Bu sefer nasıl olsa Pazartesi gelecekti ve ben hafta sonundan bir şeyler hazırlayıp kendisini yemeksiz karşılamayacağım için huzurluydum. Temizlenecek ev, daha detayıyla silinecek camlar ve halılar, yıkanacak banyolar, lavabolar, süpürülecek ve silinecek yerler, toz alınacak mobilyalar, ciflenecek mutfak tezgahı ve ocak...hepsi bugünü bekliyordu. Geniş geniş kendilerine zaman ayrılmayı..

Anahtar vermeyi tercih etmediğimiz için temizlik günlerinde Eda’yı anneme bıraktıktan sonra eve dönüp ablayla buluşuyoruz. Anahtarı verip öyle geçiyoruz işe. Sabah ne olur ne olmaz diye telefon açtım yolda olduğunu düşünerek. Uykulu bir sesle karşılık verildi telefonuma. Abla grip olduğunu, akşam bana telefon açmayı düşündüğünü ama uyuyakaldığı için arayamadığını söyledi. Ben de misafirim olduğunu önceden haber vermesi gerektiğini anlattım. O zaman geleyim deyince de yok zaten hastasın, hem anahtarı nasıl vereceğiz bu saatten sonra gelme hiç dedim. Sorumsuz davranmış. Hasta olabilir, o nedenle gelmeyebilir de ama akşam o aklından geçtiği anda araması gerekirdi. Sabah çocukları okula gönderiyor, o zaman da arayabilirdi. Ben de başkası için çalışıyorum ve hastalanıp işe gelmediğim olabiliyor ama yine de iş verenimi zor durumda bırakmamak için onu haberdar ediyorum neden gitmediğimle ilgili. Temizlikçi ile bizim aramızdaki çalışan ilişkisi bu kadar ciddi boyutta değil elbette ama yine de beni zor durumda bıraktığı kesin. Evi ne kadar güzel temizlerse temizlesin sanırım başka birini aramaya başlayacağım. İşin nasıl yapıldığı kadar kişinin nasıl olduğu da önemli. Zaten bir keresinde Eda’nın kasesini kullanmıştı. O kadar tabak çanak içinde gidip onu bulduğunda biraz notunu düşürmüştüm. Başka geçim kapıları açılsın inşallah yüzüne.. Bu arada hakkını yemek istemiyorum; sabahki konuşmamızdan biraz sonra arayıp arkadaşlardan göndereyim mi temizlik için diye sordu. Ben yine istemediğimi söyledim. Tanımadığım veya kimseden referans almadığım birine evimi emanet edecek kadar cesur davranamadım.

Hal işe böyle..Akşam işten çıktıktan sonra...Önce anneannesinden Eda alınacak. Eve geçerken sipariş edilen pasta alınacak. Eve gidince daha önceden hazırlanmış börekler tepsiye dizilip fırına verilecek. Evde süpürge açılacak, ocak silinecek, yerler vileda yapılacak, toz alınacak. Eda giydirilecek. Tüm bunlar için 1 saatimiz var. O da maksimum. Pronto reklamındaki teyze gibi harikalar yaratırız belki de kimbilir J

HB