http-equiv='refresh'/>

27 Aralık 2012 Perşembe

Fönsüz Çıkmam Abi

 Yıl 2006: Hatice’de vakit bol. Öğrencide para olmaz, lüks içinde değildir belki ama vakit ganidir. Özellikle de okul sonrası gelen, gerçek ve zalim dünya diye tanımlanabilen iş hayatıyla kıyaslandığında. Bu kadar zamanın içinde ne yapacağım diye kıvranan öğrenci milleti ya gezip tozar, ya da parası erken bitip aileden istemeye yüzü olmadığında kendine evde aktiviteler bulur. Arkadaşlar bu noktada cankurtarandır. Benim bu boş zaman içinde haftada birkaç saatimi alan bir işlem vardı: saçıma fön çektirmek. Standart olmuştu artık. Rutin bir iş halini almıştı, asla zor gelmiyordu. Çoğu zaman kuaförde saçımı adam ettirip okula öyle geçiyordum. Belki okulda beni görenler saçımın aslında düz olmadığını bilmiyordu bile o zamanlar. Ankara’nın havası nemli de değil. Çok rahat kullanıyordum ben bu saçı bozulmadan.

Bursa’ya döndüğümde bu konunun bana dert olacağını biliyordum. Düz saça alışan Cinderella, vakti gelip Külkedisine dönüşünce eskiyi özler oldu tabi. Ama yeni düzene alışmak tek çareydi. Çünkü ne evimizin yakınında düzngün bir kuaför vardı ne de kuaföre gidecek kadar zaman.
Dalgalı saç da fena değil canım! Diğeri neydi öyle pırasa gibi. Böyle daha güzel, doğal. Yıpranmıyor da saçlar, daha ne olsun.

Yıl 2012: Eda’dan vakit bulan Hatice evinin yanında açılan kuaförde alır soluğu haftasonları. Ayda 1 kez, 2 gün düz saçlı görebilmektedir artık kendini. O da yeter n’apalım. Aslında dalgalı saçlarını da sever ama kocası düz saçlı halini daha çok beğenir. Sırf onun için canım bu bakım, bu telaş.

Dün, öğlen yemeğindeyiz. Ben ve 2 arkadaşım. Arkadaşlardan biri, diğerini göstererek bana şunu sordu: “Onun saçları düz, seninkiler neden dağınık?”
Dağınık? Düzün karşıtı dağınık mı yani? Düz saç daha derli toplu duruyor diye benim natureller natureli saçıma bu hakaret neden?
Tabi ki alınmadım ve çok da güldüm öyle söyleyince. Bunu soran bir bayan değil zaten. Hem çocuklu olup, hem günün 10 saatini işte geçirip, hem de 24 saate bir sürü iş sığdırmaya çalışan bir kadının saç bakımıymış, fönmüş, topuzmuş öyle şeylerle pek işi olmayacağını bilen biri olsa ciddiye alırdım belki ama erkekler için bunlar çok da anlam ifade etmeyeceğinden tersini yaptım. Makyaj yapmak bile bize lüks iken, dakikalar sürebilecek bir makyajı 2 dakika içine sığdıran biz anneler kırk yılın başı kuaföre gidebiliyorsak ne ala. Daha fazlasını beklemeyin bizden, olur mu :)

HB

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Annem, cebinde kalan son parası da olsa föne verir. By-pass olacağı zaman hastaneye yattığında, ciddi ciddi bana vasiyet etti: "Ölürsem beni yıkadıktan sonra mutlaka fön çektirin" diye. Öyle bir deli kendileri :)

SadeAnne dedi ki...

Annen beni çok güldürüyor :) maşallah Allah sağlık versin. O yaşta bakımlı kalabilen kadınlara hastayım zaten. takdir edilesi ;)

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News