Tam 1 yıl önce yazdığım yazının üzerinden gidiyorum bu sene de...
2010: Minik Eda ne yürüyebiliyor ne emekleyebiliyordu. Tek yapabildiği yattığı zaman yuvarlanmaktı.
2011: Yaşını dolduran Eda artık büyüdüğüne kanaat getirerek yürümeye karar vermiştir. Şimdilerde ise bırakın yürümek ordan oraya koşturmaktadır.
2012: Oturmak nedir unutmuştur artık. Koltuk tepeleri tercihi olmakla birlikte her yerde yürümek, zıplamak uyanık olduğu süre boyunca en çok yaptığı şeylerdir.
2010: Eda “rain forest” temalı ana kucağının üzerinden inmemektedir. Hele onda sallanmadan uyuması imkansızdır. Her gidilen yere taşınan bir şey haline gelmiştir ana kucağı.
2011: Eda kendi kendine,çoğu zaman sallamaya gerek kalmadan; fakat annesini yanında isteyerek uyumaktadır. (iyiye gidiş)
2012: Gündüz uykularını hayatından çıkarmak isterken annesinin direnişiyle karşı karşıya kalmaktadır.
2010: Eda geceleri kendi yatağında uyumaktadır ve gece 4-5 kez uyandığında annesi şikayet etmektedir.
2011: Geceleri annenin yanında uyumakta ve kendi yatağını,hatta kendi odasını hiçbir şekilde kullanmamaktadır. (kötüye gidiş)
2012: Gece uykuları düzelmese de gecenin bir kısmını kendi yatağında geçirdiği için annesi nisbeten mutludur bu konuda. 11 haziran; Eda’nın en uzun sürede uykuya geçtiği tarih olmanın dışında 1 yıl sonra ilk kez kendi yatağında uyuduğu gün olarak da kayıtlara geçmiştir. Anne, “deliksiz uyku” sözcüklerinin yanında kullanılmaması gerektiğini; zira daha uzun süreler bunun anlamını kavrayamayacağını bilmektedir.
2010: Garip garip sesler çıkartan Eda’nın söylediklerinden annesi ve babası bir şeyler çıkartmaya çalışmaktadır.
2011: Eda önce baba, sonra anne diyerek bizleri mest etmiştir. Şimdi hala telefonda “anne” dedikçe onu ısırma isteğimi arttırmaktadır.
2012: 3.kişilere şifreli gibi gelen konuşması aile fertleri tarafından pek bir sevimli bulunmaktadır. En mutlusu da Eda’dır, ne de olsa öyle ya da böyle her derdini anlatabilmektedir artık.
2010: Ayaklı tulumlar evde veya dışarıda farketmeden rahatlığı bakımından favori giysimiz olmuştur.
2011: Artık dışarı çıkarken veya yeni bir şey giydiğinde mutlu olan Eda ayna karşısına geçip “ay ay” diyerek süslü bir kız olacağının sinyallerini şimdiden vermektedir.
2012: Yazın giyinmeyi reddedip tüm sıcak havaları atlet-şortla geçirdiyse de artık giyeceği şeyi kendisi seçmek suretiyle alınan kıyafetleri küçülmeden birkaç sefer olsun üzerinde görebilmektedir.
2010: Kış aylarında dışarıda çamaşır kurutmak zor olduğundan yıkanan bazı kıyafetler kurumak üzere peteklerin üzerine serilmektedir.
2011: Eda’nın artık onları orada tutması imkansız hale gelmiştir. Ortalıkta bulunan şeylerin aynı yerinde durması çok küçük bir olasılıktır artık.
2012: Eda çamaşır serme, katlama konusunda annesine yardım bile etmektedir. Yukarıda bahsedilen sıkıntı 1 yıl sürerek yok olmuş durumdadır.
2010: Eda annesine pek düşkün değildir ve işten gelen anneyi pek sallamayan bu küçük kız yüzünden annesi biraz bozulmaktadır.
2011: Sabahları anneanneye bırakırken ağlamalar başlamıştır.
2012: “Anne seni çok seviyorum” cümlesini neredeyse her gün duyan anne zamanında boşuna kendini üzdüğünü düşünmekte ve kızının her güzel sözüyle mest olmaktadır.
Büyümüş benim kızım yaa.Maşallah. Geçen sene yaptıklarını okuyunca hepsini unutmuş olduğumu farkettim. Hele hele geçen yıl aralıkta hala emzirdiğime inanamıyorum bile. Nasıl bir duygu olduğunu zor zar hatırlıyorum. Zaman çabuk geçiyor, anılar çabuk unutuluyor. İyi ki var blogum. İyi ki var benim canım kızım, canım ailem.
2012 güzel bir yıldı. Kızımın bir “bebek” iken “çocuk” olmaya başladığını seyrettim yıl boyunca. Sağlık problemleri olmadı çok şükür, ufak tefek şeyler dışında. Sevdiklerim yanımdaydı, huzurum yerindeydi. 2013’ten de beklediğim tek şey bu...Sağlık, mutluluk, huzur..sevdiklerim ve benim için.
Herkese dilediği gibi bir yıl diliyorum. 2013; öyle şeyler getir ki bize seni hep iyi hatırlayalım. Unutulup gitme çabuk geçen yılların içinde.
HB
3 yorum:
Ne güzel anılar
Hep boyle güzel seyler yazarsın umarım gecmise dair.
Hayırlı seneler.
çok güzel: )
http://elifserra.blogspot.com/
ben çok boşladım blogu :) kıskandım şimdi en kısa zamanda güncelleyim bende :)
Çok teşekkür ederim hepinize.
Yaz Nevincim, hem paylaşmak iyi geliyor insana hem de anı kalıyor.
Yorum Gönder