http-equiv='refresh'/>

8 Mayıs 2012 Salı

Uyku arkadaşı olarak "anne"


Birlikte uyumayla ilgili eleştiriler almaya devam ediyorum ve artık birlikte uyuma değil de bu yorumlar beni üzmeye başlıyor. Herkesin fikrine saygım var elbette. Çünkü biliyorum ki her çocuk aynı değil, her birey aynı değil, dolayısıyla herkesin düşüncesi, hayatı, uygulamaları da aynı değil. Dolayısıyla benimki de diğerleriyle aynı olmak zorunda değil.
Ben de Eda daha minik bir bebekken onu odasında uyutuyordum. Aynı odada, ayrı yatakta bile değil. Direkt odasında uyumaya alışmıştı. Karşıydım birlikte uyumaya. Çocukların anne ile birlikte uyumasına değil, benim kızımın bizimle birlikte uyumasına. Ama sonra koşullar değişti, kızımın istekleri değişti, ben arada kuralımın dışına çıktım, o buna alıştı falan derken epeydir gece yanımda yatıyor. Birkaç soru var bu konuya bakışımı etkileyen ve benim cevaplarımla ortaya çıkan bir sonucum var.

1.Anne çalışıyor mu?

Annenin tüm gün çocuğuyla olmasıyla günde sadece 2-3 saat görüşmesi arasında çok fark var. Birlikte geçirdiğin sürenin uzunluğu kadar kalitesi de önemli katılıyorum ama akşam 2 saat ne anne için ne de çocuk için yeterli bir zaman. Beni özlediği için yanında istediği o kadar belli oluyor ki..Gelip sarılması, yatınca gelip sokulması,..özlediğini gösteriyor. Haftasonları ise o kadar sırnaşmıyor. Tüm gün birlikteyiz ne olsa.
Diyeceğim o ki; tüm gün çalışmayan annelerin çocuklarını ayrı yatmaya alıştırmaları, istekli olmaları daha muhtemel ve kolay.

2.Çocuğun çekingen bir yapısı var mı?

Anneleriyle birlikte yatan çocuklar kendine güvensiz olurmuş. Vay canına, bütün olay buymuş demek, odanda ayrı uyuyabiliyorsan artık öyle bir özgüvenin var ki kimse seni tutamaz! Bilim öyle diyorsa doğruluk payı vardır ama bilim de öyle bir şey ki onunla ilgili “ak” yorumu yapan uzmanlar kadar “kara” yorumu yapanlar da olabiliyor. Tek bir doğru yok olarak anlıyorum ben de. Bu uyuma biçimi benim kızımı çekingen, içe kapanık yapmadı şimdilik. Hatta tam tersi kızım büyüdükçe daha sosyal olmaya başladı insanlar içinde. Bu tavrı da uykuyla ilişkili değil tabii bence. Bizim davranışlarımız, tepkilerimiz, yönlendirmelerimiz çok daha önemli kendine güven duygusunun oluşması için.

3.Birlikte uyuyor olmaktan mutsuz olan biri var mı?

Bebeğimiz muhtemelen mutlu, anne de özlüyor ve tüm gece yanında olmaktan memnun. Mutsuz biri varsa o da babadır belki. Hem rahatsız sıkışıyor yatakta, hem çocuğun her uyanışında kendisinin uykusu da bölünüyor. Ya da tüm bu sıkıntıları çekmektense daha rahatsız bir yerde yatmayı tercih ediyor. Her durumda baba en şikayetçi kişi olmalı. 2 kişinin mutluluğu 1 kişininkinden daha önemli diye düz bir mantıkla babanınki görmezden gelinebilir;ancak çok huzursuzluk yaratan seviyedeyse yatağına alıştırma denemeleri başlatılabilir.


Eninde sonunda alışacak ve biz istesek de yanımıza gelmeyecek bir süre sonra. Eskiden kucağa alışmasın diye uğraşıyorduk, şimdi ise kucakta durmuyor. Bu değişimin farkındayız değil mi? O yüzden dert edinmek yerine tadını çıkaralım. Yeni düzene geçiş için çocuğumuzun istediği süreyi bizden başkası daha iyi bilemez.
Ben çalışıyorum, çocuğum benimle uyuduğu için asosyal birine dönüşmedi çok şükür, birlikte uyuduğumuz için de hepimiz mutluyuz. Bu cevaplar değişmedikçe stres yapmaya, bunu mesele etmeye gerek yok. Bir gün tek başına, kendi odasında uyuyacak inşallah, eskiden olduğu gibi. Ama şimdi böyle iyiyiz.

HB

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Yaşa bağlı olarak da değişebiliyor uyku alışkanlıkları. Benim oğlum kucak bebeği değildi. Hayatımda hiç sallamadım, salıncakta, ana kucağında, pusette vs. uyutmadım. Altı aylıkken gece beslenmesini kestim ve kendi odasına taşıdım, kendi kendine, döne döne uyudu. Uzun zaman böyle devam ettik. Üç yaşından sonra her şey değişti. Korkular başladı. Karanlıkta beliren dinozorlar, canavarlar, böcekler, odasında ne ararsan var :)) Uzun lafın kısası, artık yedi gecenin neredeyse beşinde ayrı ayrı uyuyor, sabah birlikte uyanıyoruz. Gözümün içine baka baka "korkuyorum anne" diyen çocuğumu da özgüveni gelişmez endişesiyle yatağına yollayamam, kimse kusura bakmasın :)

AdanınAnnesi dedi ki...

10 aylık olduğundan bu güne kadar (şuan 13 aylık) kendi odasında uyuyor. İlk zamanlar bazı geceler dayanamayıp yanıma aldım ve birlikte uyuduk.Çünkü gün içinde çok özlüyorum kızımı. Büyüdüğünde işler değişmeye başladığında durum ne olur bilmiyorum. 3 tarafta memnunsa birlikte uyumasa konusunda çok ısrar etmemek gerek bence :) Ama çevremden gördüklerim anneyle uyuyan bebeklerin anneden vazgeçmeleri aşırı derecede zor bir süreç. Çocuğa kıyamayan biz yufka yürekli annelerin işi babayla yatak ayırmaya kadar geliyor. Çok yakın bir arkadaşım şuan bu zor süreçte ve kızı 8 yaşında!

Unknown dedi ki...

ben açıkcası cocugun tek basına odasında yatmasıyla ozguveninin gelisecegine inanmıyorum. biraz eski kafalı geliyor bu tutum bana. hani eskiden cocuk sımarmasın diye cok opmezlermis ya, onun gibi. daha cok kucukler ve butun gun gormedikleri annelerini yanlarında gormeye ihtiyacları var. ne zaman ki cocuk kendi hazır olur, bunu belli eder zaten. daha erken zorlamak, tam tersine cocuga sevilmedigini ve terk edildigini hissettirebilir. o yuzden bence rahat ol canım ve kendi icine nasıl siniyorsa oyle davran. cocuklarımızı yetistirme tarzımızdan sadece kendimiz sorumluyuz, kimseye bir sey ispatlamak zorunda da degiliz :)

SadeAnne dedi ki...

Görkem; kesinlikle söylediklerin çok doğru. Çocuktan çocuğa da değişiyor,zamana göre de.3 yaşından sonra uykular tamamen düzene giriyor derler. Böyle farklı şeyler çıkabiliyor bu sefer de..Çocuk büyütürken genellemeler yapmak çok zor.

Elif;haklısın ayırmak zor ve belli bir yaştan sonra da gerekli bence. Lise çağındaki çocukların gece sık sık anne-babasının yanına geldiğini duyunca kulağa çok da hoş gelmiyor. Var ama örnekleri.

Burcu;her bir cümlene katılıyorum canım. En iyisini anneler bilir, başka anneler kendi çocukları ve tecrübeleriyle sınırlı ve ondan sorumlu. Elimizde bir tarif yok, hazırlamamız gereken yemeği tamamen kendimiz tasarlamalıyız. Tabiki yararlandığımız bilgiler var ama her şeyi ezbere yapmak istemiyoruz. Biz kendimize özgü bir yemek pişirmek istiyoruz. Ben böyle düşünüyorum.

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News