http-equiv='refresh'/>

5 Aralık 2011 Pazartesi

İyi haftasonları dileyin, iyi tatiller değil

Tatille uzaktan yakından alakası yok çünkü haftasonlarının. Son Cumartesi ve pazarımı özetlersem durum anlaşılacak sanırım. Eda iki gün de sabah saat 7:00 de uyandı. Cumartesi sadece 40 dakika uyudu, Pazar da normal uykusundan 1,5 saat eksik..Cumartesi gecesi her yarım saatte bir ağlayarak kalktı. Yani erken uyandı, gündüz de uyumadı, gece güzel uyur hipotezi bir kez daha yalanlandı. Pazar gecesi de farksız geçti, hiç uyumadım diyebilirim. Gün boyunca yaptıklarıma bakarsak; ara öğünlerle birlikte beş defa yemek yiyen Eda’ya yemek hazırlamak değil de yemek yedirmek şarkılarla, oyunlarla gerçekleştiği için yeterince efor harcatıyor. Sonra bir çocuğa sabah 7’den gece 9:30’a kadar aktivite bulmak kolay olmuyor. Biraz hava alsın diye dışarı çıkarmak gerekiyor. Hava da soğuksa mecburen kalabalık Avm’lere tıkılıyorsun. Cumartesi baktık Eda’nın uyuyacağı yok biraz gezdirelim dedik. Arabasında oturmak istemiyor, durmadan koşturuyor. Tabii biz de peşinden.. Pazar ise çok uzun süredir ziyaret etmediğim babaanneme uğradık.
Bu bahsettiklerim dışında evin işlerini saymama gerek yok herhalde. Çamaşır, ütü, temizlik, yemek zaten çalışan bayanların haftasonunu katleden işler.



Eda yaklaşık 2-3 haftadır öksürüyor, 10 gündür de burnu akıyor. Dün Eda’nın oyun grubu buluşması bizde yapılacaktı. Bulaşıcı bir şey olma ihtimaline karşın Perşembe günü Eda’yı doktora götürdüm. Her öksürükte ilaca başvurmamalı mantığıyla bir şey vermemiştim. Sadece ıhlamur, bal gibi doğal şeyler hariç. Fakat burun akıntısı geçmeyince grip tedavisinde kullanılan ve tüm annelerin adına aşina olduğu Peditus şurup vermeye başladım. Yine de Pazar günü buluşmasından dolayı içim rahat etsin diye doktora da göstermek istedim. Muayene esnasında çığlık çığlığaydı Eda yine. Ne aşı, ne canını yakan başka bir şey olmasına rağmen sevmiyor muayene olmayı. Neyse doktorumuz bronşiolit teşhisi koyarak Peditus’a devam etmemizi söyledi ve bunun yanı sıra Asist ile Ventolin ilaçlarını verdi. Bol bol serum fizyolojik damlalarla burnumuzu açık tutmamız gerektiğini, öksürerek veya kusarak balgamı dışarı atacağını söyledi. Verdiği ilaçlar öksürmesini sağlayacakmış. Ateşi olmadığı için antibiyotik kullanımına gerek olmadığını belirtti. Ne yazık ki hastalık bulaşıcı olduğu için de Pazar buluşması ertelendi. Bronşioit viral bir hastalık olduğundan muhtemelen Eda’ya da bizlerden biri taşıdı. Perşembe akşamı ilaçları içirmeye başladım. Ventolini içmesiyle midesinde ne var ne yoksa dışarı çıkartması bir oldu. Tüm ilaçlar boşa gitti ve ben böyle giderse biz bu tedaviden bir sonuç alamayız diye endişelenmeye başladım. Ertesi gün oyun grubundaki annelere durumu anlatırken hepsinden konuyla ilgili yorumlar ve yardım önerileri aldım. İlaç verip kanı ve mideyi yormak yerine buhar yoluyla direkt ciğerlere etki etmek daha doğru olur görüşündeydi hepsi. Aslında hepsinin yaşadığı bir hastalıktı ve buhar tedavisi doktorlarının önerdiği bir şeydi. Bunun üzerine ben de doktorumuzu arayıp ilacı kustuğunu söyledim ve ventolini buhar ile verip veremeyeceğimizi sordum. Nebulizatör kullanabileceğimi söyledi kontrol gününe kadar. Sanırım çok uzattım..Sonuçta; Cuma akşamından beri nebülizatör ile günde 4 defa hava veriyoruz. Asist kullanmaya devam ediyoruz. Peditus’u bıraktık, gribal enfeksiyonlarda kullanılıyor. Çocuğu ilaca boğmak istemediğim için vermiyorum. Ateşi çok şükür yükselmedi, dolayısıyla ateşten dolayı antibiyotik kullanmaya başlamadık. Umarım ki kontrol sonucunda da kullanmaya başlamayız. Nebülizatörle hava verirken tabi ki çok sıkılıyor ve birkaç damla bırakıyoruz illa dibinde. Yine de Eda’nın o kadar durmasına bile şaşırıyorum. Doktorların aynı hastalıkta farklı tedaviler uygulamasına bir kez daha anlam veremediğimi belirtmeden de geçemeyeceğim.

Not:Yazıdaki tüm ilaçları doktor kontrolünde kullanıyoruz. İlaç isimleri bu hşekilde değerlendirilmelidir.

Haftasonu bu hastalıkla uğraştık bir de. İşin tuhafı Bahadır da hasta, ben de öyleyim. Kendi hastalığımızı unutmuş durumdayız. Özellikle annelerin hastalanması bir lüks. Bu kadar aktiviteden sonra iyileşmek için uzanıp yatmayı bırakın 10 dakika oturmak için dahi fırsat bulamıyorsunuz. 1 haftada iyileşmek yerine 1 ayda iyileşiyorsunuz neticede de. Yorgunluk,uykusuzluk,hastalık yani bünyemin zayıf düşmesi bende değişmez bir etki yaratıyor: UÇUK
Sabah yine bir uçukla uyandım.
‘Allah’ım güç ver bana’ şarkısıyla başlıyoruz yeni haftamıza..Mutlu haftalar!!

HB


Tüm annelere Spa masajı hediye edilmeli;anneler gününde olabilir :)


2 yorum:

Unknown dedi ki...

canım benim ne guzel anlatmissin. anne oldugun zaman "tatil" kavramı ucup gidiyor zaten, ne haftasonu tatil, ne yaz tatili. anlattıgında cocugu olmayan birinin anlayamacagı kadar yorucu geciyor, haklısın. pazartesi sabahı enerjim tatamen bitik sekilde baslıyorum ben de ise. ama yine de cocugumla gecirdigim haftasonlarının da tadını hic birsey vermiyor.
Edacım insallah en kısa zamanda toplar kendini. Dun kulaklarınızı cınlattık bulusmada. ilk defa cok guzel oynadılar birlikte. kendi aralarında bizim anlamadıgımız bir dilde muhabbet bile ettiler :) 15 gun sorna gorusmek uzere :)

SadeAnne dedi ki...

Yaaa cok sevindim oynamalarına. Hepsi ayrı telden çalıyordu. Artık kıvama geldiler demek ki:) eda iyileşsin haftaya pazar inşallah bizde toplanalim

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News