İlk göz muayenesi denememizin başarısızlıkla
sonuçlanması ve muayene olamadan hastaneyi terk etmemiz sonrasında ikinci
denememizi Cumartesi günü gerçekleştirdik. Bu sefer Eda’nın talebi üzerine
üstelik. Perşembe sabahı uyandı ve “anne benim gözlerim güzel görmüyor, beni
göz doktoruna götürür müsün” dedi. Tabi bende hemen bir panik, randevu aldım.
Normalde böyle bir şey söylemez aslında kesin sınıftaki gözlük takan
arkadaşından özendi ve kendisi de gözlük takmak istiyor diye düşündüm. Ama bir
taraftan da ya bozuksa gerçekten diye endişe sardı.
Neyse Cumartesi günü muayene olduk. Karşıda şekiller
gösterdiler, biri hariç hepsini söyledi. Ben lenslerimle zor seçtim bir
kısmını. Çok şükür bir şey çıkmadı. Daha doğrusu bir gözünde 1,25 miyop varmış
ama bu yaş çocuklarda 2’ye kadar normal gördüklerini ve herhangi bir tedaviye
gerek olmadığını söyledi. Yıllık muayene şartıyla…
3 yaştan sonra göz doktoruna göstermekte fayda var.
Bozukluk varsa bile gözlükle tedavi edilebilir yaşlar.
O gün hava da güzeldi, merkeze gitmişken biraz gezelim
dedik. O kadar çok olmuş ki çarşıya gitmeyeli. Tramvayı bile ilk kez gördüm, ne
kadar eskidi artık. İpçileri gezdik, o kadar o kadar çok yürüdük ki yemek
yemeye oturduğumuzda anladım ne kadar yorulduğumu.
Haftasonu güzeldi, çok şükür ki hasta değildik. En
önemlisi ve haftasonunu en güzel yapan şey buydu zaten.
Güzeldi ama kafamda yine deli sorular oluşmadı değil
tabi..
Kime çekmiş bu kadar
tembel?
Her sabah yatakta yatarken giydiriyorum hatunu. Benim
belimi düşünen yok tabi. 5 dakika daha fazla yatsın diye beni ne hallere
sokuyor.
Kime çekmiş bu kadar
nazlı?
Yatakta dönerken bacağını yatağın kenarına çarptı diye
bu kadar yaygara yapar mı insan? Hani kendi düşen ağlamazdı!
Kime çekmiş bu kadar inat?
Her sabah uyanınca ilk iş süt istiyor. Sabah hadi
uyuyorken sütünü hazırlayayım dedim ve sütü alıp yanına gittim. Bir ağlama bir
inat! Neymiş efendim o süt getirmemi istemeliymiş, benim sonra getirmem
gerekirmiş. Mutfağa sütle birlikte geri dönüp bandı geri sardım. Çoluk çocuğun
oyuncağı oluyoruz.
Kime çekmiş bu kadar
ketum?
Çarşamba günü okulda gösterisi var. Her gün prova
yapıyorlarmış. Bize rolleri hakkında bilgi vermemelerini söylemiş öğretmenleri.
Tek bir laf alamadık ağzından. Daha doğrusu alamadılar. Kimsenin olmadığı bir
anda kimseye söylemeyeceğime söz vererek öğrendim birazcık. İnadı bana çekmiş
kabuk ediyorum :)
HB
0 yorum:
Yorum Gönder