http-equiv='refresh'/>

24 Ocak 2014 Cuma

Söyleyerek Değil Yaparak

Çocuklara bir şeyi 1000 kere anlatmak yerine anlatmaya çalıştığımız şeyi 1 kere kendimiz yapsak daha kolay öğrenecekler. Bu fikre dün daha çok inandım. Yaşadığımız örnek şu:
Eda bugünlerde telefonla konuşurken (babası yurtdışında seyahatte olduğu için sık sık onunla konuşuyor) telefonu alıp yürümeye başlıyor ve başka bir odaya gidip konuşuyor. Muhtemelen bizden gördü. İçeride çok gürültü olduğu zamanlar gidip mutfakta konuşuyorum telefonla. Hangi ara kaptı ve uyguluyor? Tut ki “Eda kesinlikle içeride telefonla konuşmamalısın, mutlaka sessiz bir ortamda telefonla konuşulmalıdır” diye anlatsam, kısaca yap desem yapmaz.
O yüzden çocuğa bir şey öğretirken onu kendimiz yaparak örnek olsak her şey daha kolay olacak. En azından çevreden çok etkilenmediği okul öncesi dönemde etkili bir yöntem olacaktır.

-Hamburger yerken çocuğa hamburgerin sağlıksız olduğunu söylemek ne kadar anlamlı?

-Kola içerken? Annem kola içmeyi çok sever. Her gün olsa içer, o kadar. Eda’ya da çocukların içmemesi gerektiğini söylemiş heralde, geçenlerde masada şişe duruyordu. Tadını da merak ediyor kesin, “çocuklar kola içmez di mi” diye sordu. Ben de “yooo büyükler de içmemeli aslında herkes için zararlı” dedim ve o andan sonra kendim de içmedim tabi. Yoksa bu ne perhiz bu ne lahana turşusu durumu oluşacaktı. Çocuğun da kafasında soru işaretleri…

-Sebze yemeklerine burun kıvırırken çocuğa sebzelerin yararından bahsetmek ne kadar etkili? Bu konuda kendime özeleştirilerim var. Bu kadar yemek seçerken aslında sofradaki yemeği sevmediğimi çaktırmamam çok zor oluyor. Mesela sabah yumurta götürecektim işte kahvaltı ederken yemek için. Yumurtanın beyazını yiyemem ve sadece sarı kısmını koyarken Eda’ya çok kötü yakalandım. “Sen beyazını yemiyor musun anne” dedi. Aslında beyaz bir yalan ama neticeyi değiştirmiyor, kıvırarak “hayır seviyorum aslında ama iş yerine kokmasın diye sadece o kısmını koyuyorum” dedim.

Hep beslenmeden gittim ama her türlü davranış için de geçerli. En basiti bağırmanın kötü olduğunu anlatıp ona bağırmak. Bazen artık sabrım taştığında sesim yükseliyor Eda’ya. Sonradan pişman eden cinsten. Sonra aynısını Eda’da görüyorum. Sözün özü çok çabuk kapıyorlar ve genelde de bu kapışlar bizden oluyor. Nasıl çocuklar yetiştirmek istiyorsak kendimiz tam da öyle olmalıyız.

HB

3 yorum:

AdanınAnnesi dedi ki...

ne zor bu annelik işi yaa
ne kadar dikkar gerektiriyor..
Benim kızımda bazen babasıyla telefonda konuşurken telefonu alıp yatak odasına gidiyor!!

hep dikkat pür dikkat
Birde o kolayı gerçekten kimse içmesin ne olur yaa..

Unknown dedi ki...

Evet Haticecim gercekten haklısın her an pür dikkat bizi izleyen gözler varken çok zor sürekli örnek davranış sergilemek. Benim mesela gizli saklı yiyeyim diye aldığım bir paket cinsim var. Hala dolabın derinliklerinde sıra bekliyor :(

Adsız dedi ki...

valla canım zaten doğurmak bişi değil, hele hamilelik hiç bişi değil. aslolan insan yetiştirmek. bu arada insanın nasıl bir çocuk büyütmek istiyorsa cidden kendinin de öyle olması gerekiyor. yetiştirmek istediği insan olması gerekiyor yani. dediğine aynen katılıyorum özetle. daha şimdiden kumandalara, cep telefonlara ve laptoplara o kadar ilgililer ki benimkiler. ama elimizden bunları düşürmek mümkün değil. bizi gördükçe bunlara heves ediyorlar. yarının ciddi akıllı telefon kullanıcılarını yetiştiriyorum ister istemez :(((
sevgiler
duble anne

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News