http-equiv='refresh'/>

1 Aralık 2013 Pazar

Çıplak ve Yalnız ve Çekiliş

Türk yazarlar kitaplığımı doldurmaya devam ediyor. Çok iyi kitaplar çıkıyor kalemlerinden. “Çıplak ve Yalnız” da bunlardan biri. Hamdi Koç’un okuduğum ilk kitabı. Anlatım dili, karakterleri çok başarılı. Gece geç saatte elime kitap alabildiğim için kısa bölümlerle ayrılmış kitapları seviyorum. Bu bölüm bitsin, yarın devam ederim diyebiliyorum böylece. Fakat bu kitapta dediğim çok mümkün olmadı. Hikaye insanı öyle bir merakta bırakıyor ki, ertesi geceyi bekleyemiyorsun.

“Aşkta bir şey istememek gerek. Talepsiz olmak gerek. Aşk günlük hayata ait bir tecrübe değil çünkü. Günlük hayata ait olmaya başladığı zaman aşk olmaktan çıkıp alelade bir hal alıyor.” (sayfa.425)
Konusu hakkında her zamanki gibi çok durmak istemiyorum. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları boyunca ailesinden kopuk bir şekilde yaşayan, ezilen, mutsuzluğa mahkum edilmiş Mesut’un amcasının ölümü üzerine memleketi Ünye’ye gidişiyle değişen hayatını anlatıyor. Cinayet, aşk, aile, aldatma, katliam,.. bol bol unsurdan oluşuyor kitap. Psikolojik-gerilim filmi tadında. Sizde var mı bilmiyorum ama ben kitap okurken kişileri ve anlatılan olayları gözümde canlandırırım ve bu kitabı okurken mezarlar, cesetler, katiller, bol bol sayfalarda yer aldığından korka korka yatağıma gittiğim ve rüyamda bu anlattığım şeyleri gördüğüm çok oldu.




Arka kapaktan;

“Hayatın adil davrandığı bir kadın veya erkeğe henüz rastlamadım. İstediğini almak kalbin kaderi değil.

"Küçük ve yalnız" olduğunu sanan bir kahramanın "büyük ve kanlı" bir geçmişe yaptığı yolculuk…

Amcam ölünce ilk bana haber verdiler. İnanmadım. Olmaz öyle şey, dedim. Oldu valla, dediler, amcan öldü. Ya tabii ki ölmüştür, ayrı konu, ama ilk bana haber verdiğinize inanmıyorum, dedim. İnan, dediler, ilk sana haber verdik. Sustum ve benimle konuşan nefesin arkasındaki boşluğu dinledim. Yalan olsa bir hışırtısı, bir kıpırtısı, bir şeysi mutlaka duyulurdu. Doğru söylüyorlardı. Cidden amcam ölmüştü ve ilk bana haber veriyorlardı. Çok duygulandım. Hayatımda ilk kez bir konuda ilk akla gelen isim oluyordum. Peki, dedim, teşekkür ederim. Gururum okşandı. Bunu hiç unutmayacağım. Ayrıca hepimizin başı sağ olsun. Ölenle ölünmez. Allah geride kalanlara sabır filan. Ben müsaadenizle gidip biraz ağlayayım.
İyi geceler.
Telefonu kapattım.

Çıplak ve Yalnız son sayfasına dek elinizden bırakamayacağınız sarsıcı bir roman.”

Etkileyici ve söyledikleri gibi sarsıcı bir romandı.
Mesut Akarsu aslında gençliğinde yaşadıklarını kitap haline getiriyor bu romanla birlikte. 60 lı yıllarda geçiyor anlatılan olaylar. Biraz eski Türkçe kelimeler var o nedenle de, ama öyle anlamayacağımız türde değil. Dili gayet yalın. Şöyle bir örnek vereyim. Eda’nın veli toplantısı vardı Cumartesi, katılıp katılmayacağımıza dair bir form doldurmamızı istemişler. Ben de not yazmak zorundaydım o gün toplantım olduğu için ve neredeyse şöyle yazıyordum: biraz geç iştirak edebileceğim. Her gün okuya okuya biraz etkilenmişim, normal.

Çıplak ve Yalnız’ı okumayan varsa buraya yorum bıraksın ve şanslı kişiye benim armağanım olsun. Kitaplıkta yeni bir Hamdi Koç romanı yerini bulacaktır nasıl olsa :)
Yorumlar için son tarih 15 aralık Pazar!

HB

2 yorum:

Unknown dedi ki...

ben hiç okumadım Hamdi Koç kitaplarından :) konusu ilgi cekici duruyor. ama beni çekilişe dahil etme canım, daha başucumdaki kitaplar sıra bekliyor. bu aralar hiç kitap okuyamıyorum.

Unknown dedi ki...

mrb kendi ismimle izleyicinizim
cancer_elif_gs@hotmail.com
sevgiler..

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News