http-equiv='refresh'/>

6 Aralık 2013 Cuma

Ödül Bazen İşe Yarıyor

Geçen haftasonu Eda’nın okulunda veli toplantısı vardı. Öğretmenleriyle görüşmek üzere okuldaydım. Tüm öğretmenlerden Eda hakkında güzel sözler duydum, sağolsun kızım öğretmenlerini dinliyormuş, derslerde de gayet iyiymiş. Tabi bundan öğretmenlerin beklentilerinin çok yüksek olmamasının da payı var. Karşısındakinin daha 4 yaşını bile bitirmemiş bir çocuk olduğunu bilerek hareket ediyorlar. Örneğin halk oyunları öğretmeni yıl sonunda gösteri yapacaklarını, iyi-kötü herkesin bu gösteride yer alacağını söyledi. Bazı anaokulları için duymuştum, çocuk yetersizse gösteriye dahil etmiyorlarmış. Gerçek olamaz gibi geliyor kulağa ama maalesef ki var böyle örnekler. Amaç çocukların harikalar yaratması değil oysa, sadece eğlenmesi, bir şeyleri başarıyor olma duygusunu tatması, ailelerinin ve öğretmenlerin karşısında öğrendiklerini sergilemesi.

En uzun süre sınıf öğretmeniyle konuştuk tabi. O da çok güzel şeyler söyledi, ilk günlere göre Eda’nın inadını biraz daha kırdığından bahsetti. Tek olumsuz yorumlar yemekle ilgiliydi. Biraz iştahsız ve kendi başına yemek istemiyor, evde anneannesinin yedirdiğini söylüyor dedi. Evde yemeğini kendisinin yemesi için gayret etmemizi istedi. Okulda toplu olarak arkadaşlarıyla yemesi, kuralların olması kendilerinin yemesi için zorlayıcı ve teşvik edici ama evde öyle değil ki. Masada bile tutamıyoruz artık, mama sandalyesindeki gibi oturup yemek bitince yerinden kalkması geçmişte kaldı. Öyle olunca da karnı doysun, aç kalmasın diye biz yediriyoruz tabi. Mesela toplantıdan sonraki akşam yemeğini kendisinin yiyeceğini söyledim. Bak okulda kendi başına yiyebiliyormuşsun, evde de aynısını yapmalısın ve birkaç motive edici cümleyle bu işi ona bıraktım. Aç kaldı. Sonraki öğün de aynı şekilde. Pes edip yedirdim tabi yine.
Pazartesi öğretmeni bir çizelge göndermiş çantasında. Haftanın günleri için gülen ve ağlayan yüzler var çizelgede…Altında da bir açıklama, “Eda ben senin sofra düzenine uyarak kendi başına yemeğini yiyebileceğini biliyorum. Annenden destek almadan yemeğini kendin yersen gülen yüzleri boya, fakat annenin sana yemek yedirdiği günler için ağlayan yüzleri boya. Ben inanıyorum ki her gün gülen yüzü boyayacak ve sonunda bu çizelgeyi getirdiğinde ağlayan yüz boyamadığın için benden ödülünü alacaksın” benzeri şeyler yazıyor. 4 gündür gülen yüz boyuyoruz, maşallah diyeyim. Bakalım böyle gidecek mi…

Veli toplantısına dönersem, sınıf öğretmeninden sonra en çok keyif veren görüşme görsel sanatlar öğretmeniyle oldu. Boyama kitaplarının tamamını çöpe atmamızı ve resim defterine Eda’nın kendisinin çizeceği resimleri boyamasını önerdi. Boyama kitapları çocuğu kalıba sokuyormuş. Zaten amaç da taşırmadan boyamak değil dedi. Kaslarının gelişimi için büyük bir kağıdı yapıştırıp duvara asabilirsiniz resim çizmesi için dedi. Tek beklentisinin çocukların sanatla ilgisinin olması, sergi gezmeleri olduğunu ifade etti. İstanbul’da MIRO sergisi varmış, gezmemizi önerdi. Bizim için çok mümkün değil belki ama İstanbul’da yaşayanlara duyurulur.

HB

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News