http-equiv='refresh'/>

3 Ekim 2013 Perşembe

Mevsim Şokları

Çok şükür keyfim yerinde. Bahadır İtalya’dan döndü, yalnız hayat, annem-ev arasındaki göçebe hayat bir süreliğine askıya alındı. Şükürle başladım yazıya ama şu günlerde minik bir kavgam var, o da mevsimle. Bu zamanları sevmiyorum. Allah sıralamayı öyle güzel yapmış ki yazdan sonra direkt kış yaşatmamış bize, alışalım diye araya sonbaharı eklemiş. Yumuşak bir geçiş olsun istemiş belki. Ama biz bu kışın süresini mi hesap edememişiz, sonbaharı daha uzun mu zannetmişiz bilmiyorum dünkü soğuk bizi şaşırttı. Hele ki hava durumunun uyarılarını kulak ardı edip bir gün öncenin sıcaklığına göre giyinen benim gibileri şaşırtmakla kalmayıp biraz dondurdu. Dün sabah alarmı yanlış ayarlayıp sabahın beşinde kalktığımızı sandık. Onun şokuyla mı artık bilmiyorum yağmurlu havaya rağmen “yok canııım daha eylül yeni bitti, ne kadar serinlemiş olabilir ki” diye şuursuz bir tahmin yürütüp t-shirt üstüne ceket giyip çıktım evden. T-shirtü de özenle seçmişim adeta, evdeki en ince kumaşlı penye olma özelliğine sahip. Ceketimin de düğmesi kopmuştu, ihmallerden ihmal beğen. Onun da önü kapanmıyor. İşe gelene kadar don-dum! Akşam da keza öyle, anneme gittiğimde neredeyse kaloriferleri açtıracaktım. İçim üşüdü. Anneme aldığım ve onda kaldığım süre boyunca sahiplendiğim patikleri yine ayağıma geçirdim. Ben patiğe bir süre önce geçiş yaptım, kızım ise hala çorapları çıkarıp parmak arası giyme derdinde.


Dünden dersimi almış halde bu sabahki karanlığı görür görmez gözümün önünde giyeceklerim belirdi: triko bir kazak, kısa bot, trençkot. Bugün ne giysem diye düşünmeme de gerek kalmamıştı. Eda ise yine benim tersime trençkotunu giymek istemeyip bu yağmurda kapşonsuz bir hırka geçirdi üstüne. Önden babasıyla çıktığı zamanlarda olaylar tamamen benim kontrolüm dışında gerçekleşiyor. Bu durumda babanın ikna kabiliyetine düşük not vermem uygun sanırım.

Ofise geldim, üstümdekini askıya asarken bir baktım ki geçen kıştan önü fermuarlı, ceketvari kısa ve ince bir montum orada duruyor. Tercümesi; dün boşu boşuna üşümüşüm.
Cumadan sonra hava yine ısınacakmış. Artık tamamen kış gelse de ,mont mu giyeceğiz çizme mi, adam akıllı ne giyeceğimizi bilsek.

HB

4 yorum:

AdanınAnnesi dedi ki...

Evet ekim ayı çoook soğuk geldi ama çok şükür bitti.
o ilkgünlerdeki soğuklarda Ada hasta bile oldu. Mevsim geçişleri çok zor cidden. Dökülen saçlardan kararsızlığa düşüren kıyafetlere kadar!

SadeAnne dedi ki...

Neyse ki bitmek üzere. Sonunda bile hava hala dengesiz. Sabah buz, öğlen hırka ile geziyoruz.

Unknown dedi ki...

en çok da okula gidişlerde zor oluyor havanın dengesizligi. sabah Dafneye ne giydirecegimi şaşırıyorum, ögleden sonra almaya giderken de herşey elimizde geri dönüyoruz.

SadeAnne dedi ki...

Aynen. Hele öğlen nasıl sıcak oluyor, ama mont giydirmesem sabah üşüyecek.

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News