İşlerin yoğunluğu yıl sonunda iyice arttığından bu ara ne blogları okuyabiliyorum, ne yazı yazabiliyorum. Az ve öz olsa da yılın son haftasında ve son Pazartesi gününde yazmadan geçemedim.
Bu ara sürekli “gel-git” ler yaşıyorum. Bir gün düşündüğüme iki gün sonra karşı çıkıp tam tersi bir karar alabiliyorum.
-Eda birkaç gece meme-masal-uyku düzenini benimsemişti. Gece de 1 defa, en fazla 2 defa meme için uyanıyordu. Diğerlerinde su veriyordum ve bu şekilde yeniden uykuya dalıyordu. Ben de bu düzeni sevmiştim ve ‘gece 1-2 defa meme emmesinde sorun yok, kendini güvende hissediyor, mutlu olduğu şeyden niye mahrum bırakayım, katlanırım bir süre daha-huzurlu olsun yeter ki’ diye düşünmüştüm. Düzen diye bahsettiğim şey sadece 4-5 gün sürdü ve başka bir düzensizliği beraberinde getirdi. Eda yatmadan önce istediği memeyi oyun haline getirmeye, bırakıp yatırmaya çalıştıkça ağlamaya başladı. Sonsuza kadar emecek değildi ama öyle uzun kalmak istiyordu ki ben artık bunalmaya başlamıştım. Sadece bu da değil, gece her uyandığında meme diye ağlıyordu. Ben yine 2 kereden fazla olmaz diye direttikçe gece hem kendim sinirlenmeye başladım hem de çocuk 2 kereden ne anlar, o da ısrarla uyanıp ağlamayı sürdürdü. Benim artık bu konuda bir karar vermem gerekiyordu. Ya sadece gündüz emzirecektim, gece hiç vermeyecektim. Ya bu şekilde çocuğun uykularını ziyan edecektim, tabii kendi uykumu da.. Ya da tamamen memeyi bıraktıracaktım. Bugün itibarı ile sonuncu ve en zor kararı vermiş bulunuyorum. Bu zamana kadar buna cesaret edemeyişimin sebebi; kış geldi enfeksiyon dönemi, ne kadar emse kardır, hastalıklardan korur gerekçesiyleydi. Buna hala inanıyor olsam da gece güzel uyumasının, ağlayarak terlememesinin de büyümesi ve hastalıklardan kaçınması açısından önemli olduğunu düşünmeye başladım. İnsanlık için minicik bir şey de olsa bizim için çok önemli bir karar aldım, umarım sancısız, kolayca ve kısaca kapatırız bu konuyu. Yeni yıla temiz bir sayfayla başlarız umarım.
-Gece ana-kız birlikte uyuyoruz. Çok kızardım çocuğuyla birlikte yatanlara..Nasıl alıştıramıyorlar ki odasında uyumasına diye anlam veremezdim bir türlü. Zaten neyi çok ayıplarsan eninde sonunda başına geliyor. Eda bizim geniş yatağımız varken kendi yatağına gidip gece boyunca kafasını kolunu yatak kenarlarına çarpmak ister mi! Akıllı kız.. Başlarda kara kara düşünüyordum ben nasıl tekrar yatağına alıştırırım bu kızı diye; ama artık çok umursamıyorum. Tüm gün beni görmediği için özlüyor ve gece yanından gitmeyeyim diye öyle bir sarılıyor, sokuluyor ki anlatamam. Ben de kuzucuğun kokusuyla uyuyorum, memnunum halimden. Yalnız sorun şu ki uykumda hiçbir hayır kalmadı. Eda döndükçe ben uyanıyorum, ben kıpırdadıkça o uyanıyor ve az önce bahsettiğim şeyler yaşanıyor (memeyi hatırlama, ağlama...) Sadece bunlar düşündürüyor beni. Yoksa birlikte uyuma fikri eskisi kadar rahatsız etmiyor. Haftasonu Eda’nın yaşında çocukları olan 4 aileyle görüştük; hepsinin çocukları gece aralarında yatıyormuş. Doğrusu bu mu acaba diye de düşünmeden edemiyor insan. Sonuçta bizde de durumlar böyle. Geçen sene Eda’nın her gece uyuduğu yatağı bu sene süs olarak odasında duruyor.
Şimdi hedefim memeyi bıraktırmak; amacımsa geceleri Eda’nın uyuması. Yani “memeyi bırakan çocuklar geceleri daha iyi uyumaya başlıyor” diyenlere inanmak istiyorum.
HB
3 yorum:
ben de aynı hedefi güdüyorum.. Kerim zaten kuş gibi olan uykusunu meme arzusuyla tarumar etti.. kendi de ben de perişan olduk.. artık kar-zarar tablosu zarardan yana görünüyor .. kolay gelsin ikimize de
umarım kolayca uygulamaya geçirirsin canım:) benim gece mamasını kesmem korktuğum kadar sancılı geçmedi, umarım senin de güzel olur.
Allah yardımcımız olsun Deli Annecim. artık fiziki faydasından çok psikolojik zararını düşünüyor insan..
Burcu inşallah bizimki de çok zorlamaz.bağımlı olduğu bir şeyden kurtulmak gibi gerçi onun için..
Yorum Gönder