http-equiv='refresh'/>

10 Ocak 2012 Salı

Beğendin mi?

Hediye alıp vermeye bayılan biriyim. Hani bazıları hediye almayı zorunluluk veya seçimi zor bir şey gibi görürya ben bunu nadiren hissederim. Çok alakasız birine hediye alıyorsam sadece. Onun dışında çok zevkli bir iştir birisine hediye seçmek ve özellikle onu verirken o kişinin yüzündeki mutluluğu görmek.

Hediyenin içine konan değişim kartları vardır bir de..Bazı insanlar illa kullanır bunları. Zevkine uygun bulmadığı hediyeleri mutlaka değiştirmeyi tercih eder. Bırakın kıyafet değiştirmeyi gelen mutfak eşyalarını bile “bu pek kullanışlı değil,başka bir şeyle değiştireyim” diyebilirler. Huy edinmişlerdir adeta. Beden uymadığı için yapılan değişimler çok normal; fakat bu şekilde beğenilmeyen hediyelerin değişimini anlayamıyorum. Onu veren kişi bir emek harcamış, kendi zevkini ortaya koymuş, anı kalsın istemiş. Alan kişi ise maneviyattan gayet uzak, sadece eline o hediye tutarında para verilmiş gibi eşdeğer bir şey seçme yoluna gidiyor.
Bana gelen hediyelerin hepsi benim zevkimi yansıtmıyor. Sadece evde bekçilik yapan ya da önemsemediğim bir yere giderken giydiğim giysiler var mesela. Hiçbirini de gidip değiştireyim diye aklımdan geçirmedim. Hatta şimdi düşündüm de hayatım boyunca hediye değişimi yapmadığımı farkettim. Bedenimi de tutturmuş bana hediye alan kişiler, sağolsunlar J



Hediye ve değişim konusu geçince aklıma hep yaşadığım bir olay gelir..Her sene ofis olarak yılbaşı çekilişi yaparız, katılmak isteyenlerle. Dedimya hediyeleşmeyi seviyorum, eğlenceli bir şey olarak görüyorum. Her sene katılırım o yüzden hemen hemen. Geçen sene bir bayan arkadaş çıktı. Oooh bir rahatladım, ne de olsa bayanlara hediye almak daha kolay. Bedenini tahmin etmek de öyle.. Çok beğendiğim bir hırka aldım, çıtı pıtı tam da onun hoşuna gidecek bir şeydi. Hediyeleri vereceğimiz gün geldi. Bir baktım hatunun üzerinde benim aldığım hırkanın aynısı! Tam da o gün giyeceği tutmuş, sonradan öğrendim ki aslında kendisi de yeni satın almış. Ben bunu gördükten sonra başladım düşünmeye ne yapabilirim diye. 3 seçeneğim vardı:
-Öğle arası gidip başka bir şey alacaktım. 45 dakikada avm’ye git, bir şey beğen..çok zor geldi.
-O gün vermeyip başka bir hediye aldıktan sonra, başka bir gün verecektim. Herkes hediyesini beklerken kızcağız orada elleri boş kalacaktı..olmaz dedim.
-Ne olursa olsun aldığımı verecektim. En azından rengi farklıydı. Demek ki beğenmişti ve zevkine göre bir şey almıştım. Renk renk giyerdi işte..bunu seçtim.
Hediyeyi açtığımda epey bir güldük tabii J Ben de bu rengini alacaktım aslında da bedeni uymamıştı dedi. Uymayan beden de benim aldığım J Her halukarda değiştirdi sonuçta.

Bir de alınan süs eşyaları vardır ki kullansan bir dert kullanmasan bir dert. Salona asılacak tarzda kocaman bir tablo alındıysa bu çok riskli ve iddialı bir hediye olur. Her gün kullandığımız odanın bütün havasını değiştirebilir çünkü. Bu tür eşyaları ev sahibinin kendi seçimine bırakmak en iyisi. Bu sebepten ötürü birisine hediye alacaksam, alacağım kişiye göre kıyafet, takı veya mutfak eşyası çok daha garanti ve beğenilme ihtimali daha yüksek şeyleri tercih ediyorum.

Hediyeleşmedeki en önemli amaç hatırlandığını göstermek ve bir hatıra bırakmak bence. O olaya, o tarihe, o kişiye ilişkin. Bunu düşünerek hediye almak ve gelen hediyeyi kullanmak gerek diye düşünüyorum. Bol hediyeli günlere.. J

HB

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News