http-equiv='refresh'/>

6 Eylül 2013 Cuma

Klima; derdim seninle değil



Kışın soğuk günlerinde yaz yaz diye sayıklayan ben yaz gelince anında hasta olma başarısı gösteriyorum. Sebebi ne dersiniz? Klima kullanmasını bilmeyen herkes. Klimayı suçlamam yanlış olurdu, onun bir günahı yok. Hatta klima olmasa ne yapardık bu kavurucu yaz günlerinde! Ama dışarıda kavurucu sıcak, belki dereceler 40’ları gösteriyor…Klimayı ayarlıyorlar 15 dereceye. Fanı da en yüksekte olsun.  Tamam işte benim hasta olmam için tüm koşullar hazır.

Ben kıstım, klima fanatikleri açtı. Böyle böyle derken acaba onlardan biri olmayı denesem mi diye düşündüm. Yüzüme gelen o soğuk esintiyle baş edemedim. Hırka giydim oturdum, biraz işe yarasa da benimle tokalaşanların tanık olduğu buz ellerimi ısıtamadım. Vücut alıştı belki, çok şükür yazın sonlarına doğru hastalıklar azalıyor ama bütün yazı üşüyerek geçiriyorum. Etek giymekten korkar oldum. Bu sefer de ofisten dışarı çıktığımda pantolonla bütünleşiyoruz.

Hayır bütün gün de aynı yerde değiliz ki. Bir dışarı çıkıyoruz bir ofise geliyoruz. Soğuk-sıcak-soğuk-sıcak vücut da dengesini kaybediyor. Tam birine alışacak hop ısı değişiyor bir anda. Böyle kullanıcıların olduğunu düşünerek klima üreticileri 20 derecenin altını iptal etmeli aslında. Ey klima şirketleri bakın size bir teklif, bunu düşünün derim. Ya da 20 derecenin altına inebilmek için kilit falan koyabilirsiniz. Belli kimseler hariç kimsede olmaz şifresi. Tamam biraz abarttım, iş yine kullanıcıda bitiyor.

İşim gücüm şikayet etmek. Tahammülsüz insanlardan bahsettiğim yazıda, onları kalabalık yerlere gelmeyip evde oturmaya davet etmiştim. Bu kesim için de önerim çok benzer. Evlerine bir klima taktırsınlar, ayarı 18 derece (yine hasta olmalarına kıyamadım), fan da maksimumda olsun, oh mis gibi soğuk soğuk otursunlar. Eve kapatma çözümüm sayesinde asosyal bir toplum yaratsam da kendimi mutlu etme ve hayatımı kolaylaştırma  yolunda hızla ilerliyorum.

HB

0 yorum:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News