Bu sefer fotoğrafsız bir tatil yazısı geliyor. Böyle kuru kuru güzel olmayacak ama fotoğraf makinemi alamadım yanıma. Sebebi de minik bir çantayla ve otobüsle, daha önemlisi tek başıma seyahat etmiş olmam. Mümkün olduğu kadar az eşya sloganıyla çıktım yola. Öğrencilik günlerinden sonra ilk kez tek başıma yolculuk etmem çok garip geldi. Gece 12 de otobüse binmeme rağmen film izlemek gibi bir eşşeklik yaptım. Gerçi otobüs o kadar konforsuzdu ki film bittikten sonra da uyumam pek mümkün olmadı. Yorgunluğumu alabilecek tek şey kızımın güzel yüzü olacaktı. Eve vardığımda uyuyordu, yanına girdim. Kollar, bacaklar benimkilerden daha esmer olmuştu. Büyümüş göründü gözüme. Hemen açtı gözlerini, sarıldı, öptü. Allah kimseyi sevdiklerinden ayırmasın. Kavuşma anımız çok duygusaldı.
O gün Eda ile yapışık halde gezdik diyebilirim. Her şeyi anne yapsın, anne versin, anne götürsün...İlk gün özlemin etkisiyle ortaya çıkan bu durum ikinci gün nazlanmalara dönüştü. Uyumak, yemek yemek istemedi. Ben yokken yapmadığı şeyleri yapmaya başladığını söyledi anneanne ve babaannesi. Ben de anladım ki 2 yaş sendromu diye namı yayılan şey aslında anne nazı, anne inadı.
Orada olduğum süre boyunca gündüz uykusunu pas geçti, geceleri normalden çok daha sık uyandı. Gece uyanmalarına alışım da umarım gündüz uykuları için endişelenmedim değil. Bakalım yuvaya dönüşle birlikte bugün eski düzeni geri gelecek mi göreceğiz.
Tam bir su kurbağası kızım. Tüm gün denizde kalabilir. Hal böyle olunca başındaki herkes de güneşlenmeden bronzlaşma şerefine erişmiş oluyor. hanımefendiyi kıyılar da kesmiyor,illa iplere gidecek. Pek eğlendi denizde. Havuza da onca zaman sokmayıp haftasonu babanın gelişiyle kuralımızı anında bozmuş olduk. Geldiği gün “havuza girelim mi Eda” sorusu bu kuralı yıkan ilk darbe oldu. Zaten bu soruyu bekleyen Eda kendini havuzda buluverdi tabi. Kulağına su kaçmaması için dikkat ettik ama umarım pişman olmayız. Her ne kadar site havuzu da olsa, temizliğinden emin de olsak o havuzu temizleyen kimyasallardan dolayı içim rahat olmuyor.
Cumartesi günü 14 temmuzdu, yani Eda’nın doğumgünü. 2 yaşını bitirdi. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değilim herkes gibi. Allah yavrucuğuma sağlıklı, huzurlu, mutlu, hayırlı, uzun yıllar nasip etsin. Bizi birbirimizden ayırmasın. Doğumgününü Eda sevdiği gibi yani kalabalıkla kutladı.
Hem Eda hem de benim için güzel bir tatil oldu. Yanına gitmek için verdiğim ani karar hepimize iyi geldi. Varsın düzenler değişsin, huylar değişsin. Yeter ki keyifler yerinde olsun.
HB
7 yorum:
Aynen öyle, keyifli çocuktan ötesi yok bence
Çok çok kutlarım Eda'nın yeni yaşını. Büyüdükçe daha uyumlu, akıllı olsun inşallah. ( Bu duamm tüm çocuklar için geçerli)
masallah kuzucuga :) daha nice yaşlarını saglıkla birlikte kutlayın insallah canım :)
çok teşekkür ediyorum arkadaşlar.
Allah yavrucuklarımıza nice yaş günleri nasip etsin.
öncelikle sayfan çok güzel olmuş.dediğin gibi birazda anlık yaşamak gerekli ,herşeye çabuk alışıyorlar bizim gibi değiller size kalan güzel hatıralar olmuş .emin ol düzene girer kendimden biliyorum:)
sevgiler
çok teşekkürler, beğenmene sevindim ;)
umarım düzene girer. dün gece hiç uyumadı. tam uykuları biraz düzeldi derken bu tatille birlikte yine tepe taklak oldu.
ay edaya masallah 2 yasına grmıste anneye naz yaparmısta benım kuzumda su kusu hıc cıkmaz:)) havuz fobısı oldu bende sıze bısey olmasında...gece yolculugunu cok severım ama otobus gıcıkmıs yazık..olsun sonunda kuzuya kavusmak var...
Tam su kuşu, tüm gün durabilir ama seneye muhtemelen ayağıma taş batıyor, su soğuk nazları başlayacak. Bu seneyi böyle geçirelim de :)
Yorum Gönder