http-equiv='refresh'/>

17 Temmuz 2012 Salı

About me'nin Uzunu

Blog sayfamın görünümünde bazı değişiklikler yaptım. “Hakkımda” eklentisini güncellerken aslında şöyle bir kendime ayna tutsam, zaman zaman yapıp faydasını gördüğüm özeleştirimi yapsam, böylece blogum için bir özgeçmiş hazırlamış olsam diye düşündüm. İnsanın kendini anlatması çok zor ama olduğu kadar artık.

*Yengeç olmamla mı, ailemin yetiştirme tarzıyla mı neyle açıklanır bilmiyorum ama aileme,anneme,babama aşırı bağlıyım. Her gün anneme telefon açmasam rahat edemem. Onlarla aynı şehirde olduğum için ve tabi daha önemlisi sağlıklı oldukları için hep şükrederim.

*Ezberim iyidir ama bir yandan da aşırı unutkanım. Kolay ezberler, işim bitince çabuk unuturum. İşim bitmese de unutabilirim. Suçlusu cep telefonları olabilir, az balık yemem olabilir ama durum böyle.

*Balık demişken yemeklerden gidelim. Evlenene kadar fasulye ve patates hariç hiç sebze yemezdim neredeyse. Evlendikten sonra sebzelerle yıldızım barıştı. Kuzu eti yiyemem, hindi eti de aynı şekilde. Sucuk, sosis gibi şeyler alırken mutlaka içindekileri okurum o nedenle. Yemek konusunda problemli sayılabilirim bu kadar çok ayrım yaptığım için. Yine de sevdiğim şeyler olunca herkesten önce tabağımı bitiririm. Mesela makarna, börülce, barbunya, mercimek gibi. Bakliyat yemek için yaratılmışım ben.

*Malesef çok çevik bir yapım yok. 10 dakikada mutfakta harikalar yaratamam. 2 dakika içinde hazırlanıp evden çıkamam. Daha çok pratik olmayı isterdim. Zamanla belki :)

*Bazı insanlar “kıyafetini nereden aldın” veya “saçını nerede yaptırdın” diye sorsan cevap vermek istemez. O kıyafet sadece onda olmalıdır, saçının rengi ona özel olmalıdır. Başkalarından farklı olmak ister mutlaka. Benim öyle bir derdim yoktur. Tam tersine öğrendiğim her şeyi, aldığım her haberi hemen paylaşmak isterim.

*Kızımı yetiştirirken aklıma takılan konular için diğer internet anneleri gibi bir sürü yazı okuyorum, uzman görüşlerini araştırıyorum, annelere danışıyorum. Fakat ne olursa olsun bana çok ters gelen bir yorum aldığımda kendimden başkasını dinlemiyorum. İnanıyorum ki tüm anneler sonunda kendi iç güdüleriyle hareket ediyorlar. Onun mutluluğu her şeyden önemli. Birey artık o, kendi kararları var. Evet bir çocuk ama aynı zamanda Eda. Her çocuk aynı olamaz, olmamalı da zaten. Bunu bilerek davranıyorum kızıma.

*Enstruman çalma, resim yapma, tiyatrocu olma,...hangisi olduğu farketmez; sanatın bir dalının ucundan tutmuş olmayı çok isterdim. Bizim okul çağımızda verilen müzik dersi denince akla flüt geliyor. Flüt çalmayı bilmeyen yok o yüzden. Müziğe ilgim vardı aslında o zamanlarda. Flüt korosuna falan alınmıştım. Kulağım da fena değildi. Yönlendirme işte bu yüzden çok önemli. Yan flüt çalmak istiyorum diye tutturduğumda koca eşek olmuştum. Artık o saatten sonra sadece zevk için öğrenebilirdim. Profesyonelce uğraşmak başka. Umarım kızımın ilgisi olur. Dedesinin dediği gibi konservatuvara gider inşallah :)

*İş hayatından önce gece geç saatlere kadar internette zaman geçirirdim. Müzik dinlemek için.. O zamanlar indirmek de gerekiyordu, şarkılara kolay da ulaşılamıyordu. Zamanın nasıl geçtiğini anlamazdım. Televizyon izlerdim çok. Formula 1 yarışlarını kaçırmazdım. Zamanla ilgi alanları değiştikçe takip etmez oldum. Artık sadece twitter’da takip ediyorum böyle şeyleri. Mesela Jenson Button’ı. Sinemaya gitmeye veya evde film seyretmeye çok vakit yok artık ama bulursam da 1,5 saatin nasıl geçtiğini hiç anlamam. Çok keyif alırım. Polisiye kitaplar okumayı severim. Gerek film gerek kitapta beklenmedik sonları severim.



*Yapamayacağım ve kabullenemeyeceğim iki şey var; yapmacıklık ve yalakalık. İstesem de yapmacık davranamam. Yapmacık davrananların da bu tavırlarının çok belli olduğunu düşünürüm. Sahtelik akan davranışlar beni sinir eder. Doğallık her türlü güzeldir. Yalaka insanlar katlanamadığım diğer gruptur. İş hayatında böyleleri çok var. Nasıl alışırız varlıklarına bilmiyorum. Yalakalıklarıyla yükselirler belki de çok muhattap olmayız.

*Son olarak; sadeliği ve paylaşmayı seven bir anneyim ben. Bundan ibaret.

Haaa bu arada bir özelliğim daha var. Kendimi anlatmayı hiiiç sevmem :)

Blogun yeni görünümünü sevmişsinizdir umarım.

HB

11 yorum:

AdanınAnnesi dedi ki...

Ben senin Profil ismini çok sevmiştim ilk olarak, İlkkez twitter da görmüştüm, ogün bugündür yazdıkların hep ilgi alanımın içerisinde.
SadeAnne yazmasanda profilde sade bir ruhun olduğu belli ve de sana çok yakışıyor bence bu sadelik.
Çok ortak özellikleğimiz olduğunu okudum ve yalnız olmadığıma sevindim :)
Bloğun yeni görünüşü harika olmuş :) Güle güle yaz :P

Unknown dedi ki...

az buçuk tanıma şansı olan insanlardan biri olarak ben de seni anlatacak bir kaç şey söylemek istiyorum izninle :)
her zaman bakımlı ve şıksın. ben çoğu zaman sabah duş alıp işe atarken kendimi, seni görünce hep imreniyorum ve seni kendime rol model alıyorum bakım konusunda :)
çok açık sözlüsün. patavatsız demiyorum, dikkat! ( bu özelliği birazcık kocan kapmış durumda :) ) yaptığın eleştiri iyi ya da kötü olsun, iyi bir kalpten çıktığı için, ben çok önem veriyorum düşüncelerine :)
meraklısın. aklına takılan şeyleri araştırmadan rahat etmiyorsun. ki bu çok güzel bir alışkanlık. dünyamızın meraklı, araştırmacı, bilinçli insanlara ihtiyacı var :)

bu arada ben çok begendim yeni gorunumu, duvarına da yazdım gerci. kıpır kıpr, insanın içini ısıtan güzel bir konsept olmuş :) güle güle kullan, kelimen bol olsun :)

SadeAnne dedi ki...

Adanın Annesi,çok teşekkür ederim yazdıkların için. Blogları, interneti bu yüzden çok seviyorum. Çok güzel insanlar tanımama vesile oluyorlar. Sen de onlardan birisin. İnsanın yalnız olmadığını hissetmesi çok önemli. Hepimiz bir sürü sorunlar yaşıyoruz, çocuklarımızı büyütürken zorlanıyoruz. Bunları yaşayan başka insanların da olduğunu bilmek biraz olsun rahatlatıyor insanı.

SadeAnne dedi ki...

Burcucum çok mutlu etti beni yazdıkların. Zaten ben ne söylersem söyleyeyim çevremdekilerin beni nasıl gördüğü de bir o kadar önemli. Çok güzel şeyler söylemişsin. Kötü eleştirilere çok açık değilim, hatta bunun için bir eğitime katıldım geçenlerde şirketin verdiği :) Böyle güzel şeyler duyunca mutlu oluyorum ama. Bakımlı olmayı severim, çocuktan sonra umursamaz oldum. Bugün beni gördün mü bilmiyorum, makyaj bile yapmadım :) Ben de aynı şeyleri senin için düşünüyorum. Kendine özen göstermediğin günler varsa bile hiç hissettirmiyorsun. Giydiğin giysi, taktığın takı farklı kılıyor seni. Seviyorum bu yanını ;) Düşüncelerimiz karşılıklı yani :) çok öperim

SadeAnne dedi ki...

Ayy biz bu akşam görüşmüyor muyuz? Makyajsız halimi görürsün zaten. Dedim ya unutkanım işte :))
Bu arada blog görünümünü beğenmene de çok sevindim. Tasarımcı gözünden tam not aldıysak olmuş demektir :)

Esra Atesakin dedi ki...

Çok güzel olmuş, nice güzel paylaşımların olsun bizlerle:))

SadeAnne dedi ki...

Beğenmene sevindim Esra. Çok teşekkürler ;)

Adsız dedi ki...

Ben de çok beğendim blogunun yeni görünümünü. Bu arada benim de en illet olduğum davranış, yapmacıklıktır.

SadeAnne dedi ki...

Teşekkürler Görkem, senin puantiyelerden sonra bana da bir heves geldi :)

Kuzununannesi dedi ki...

*Yapamayacağım ve kabullenemeyeceğim iki şey var; yapmacıklık ve yalakalık..bu soz bana bıle yeter harıka..ben blogunu yenı gordummm hemde 2010 dan berı varmıs aaa... bende beklerım :)) sevgıler

SadeAnne dedi ki...

Geldim ben de :) çok cıvıl cıvıl bir blogun var. tanıştığıma sevindim, ayrıca bloga da hoşgeldin ;)

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News