Dr. Özgür Bolat “Mutlu
ve başarılı bir insan nasıl yetiştirilir” konulu konferans için dün Eda'nın okulundaydı. Bahadır katılamadığı için ses kaydı yaptım. Hem de yazıya döker, okurum sık sık diye düşündüm. Gerçi bu ara ses kaydı dinlemeye alıştık, yazıdan ziyade ses olarak koysam dinlemek daha mı uygun olurdu bilmiyorum ama neyse.
Bir gün gündem
değişecek ve tek kaygımız çocuklarımızı
nasıl mutlu bireyler olarak yetiştiririz olacak inşallah. İnanmak istiyorum.
Doğru bildiğimiz yanlışlar
-Dış odaklı mekanizma; başarının
yeteneğe bağlanması.
*William Sidis
dünyanın en zeki adamı kabul ediliyor. Mozart’tan çok daha zeki ancak ismini
duyan yok. Sidis hiçbir alanda uzmanlaşmadı ve hiçbir ürün sunmadı, öyle olunca
da toplum ona “dahi” adını vermedi. Bu tip insanlar başarılarını o kadar çok
yeteneğe bağlamışlardır ki gerekli olan emeği vermezler.
Başarının sadece
yeteneğe bağlanıp çalışmanın ikinci planda tutulması doğru sanılan yanlışlardandır.
Yetenek temeli oluşturuyor ama başarı için belirleyici olan odaklı çalışma.
*Türkiye’de
Milli Eğitimin önündeki en büyük engel Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Okuldan 6’da
gelen bir çocuğun ilgilendiği faaliyetle ilgili pratik yapması imkansızdır.
Okulların Bilişsel
beceriye bağlı bir yapıdan kurtarılması gerekir. Aksi halde bu becerisi düşük
çocuklar “başarısız“ olarak etiketlendiği için parlayabileceği alanda da
değerlendirilmemiş oluyor. Velilerin ve okulların yaptığı en büyük yanlış
çocukları bilişsel becerisiyle değerlendirmeleri. Çocukları da mutlaka kendisini
bulabileceği bir alana kanalize etmek gerekir.
Aile ve okulda çocuklar
için öğrenme ortamı yaratılmalı.
*İyimser insanlar
hayatın kontrolünün kendi ellerinde olduğunu düşünürler. Kötümser insanlara
örnek; çocuk sınıfta oturuyor ve öğretmen kendisiyle konuşmadığı için öğretmen
acaba bana kızdı mı diyerek sorunu kendisinde arıyor.
*En iyi aile
anne-baba hemfikir kalınmış sınırlar
içinde çocuğa seçme hakkı, özgürlük vermiş ailedir.
-Ödülle bir işi
yaptırabilirsiniz; ancak tutum geliştirilmesini sağlayamazsınız.
*Ödül=rüşvettir.
Bir çalışmanın sonunda ödül olduğunda o an için daha coşkulu çalışırlar ancak
daha sonra bu işi ödülsüz yaptırmak istediğinizde sonuç alamazsınız.
Anne baba ödül vererek çocuğun
etkinliğe olan ilgisini kendi elleriyle azaltır. Örneğin ödevini yaparsan
bilgisayarla oynayabilirsin dendiğinde ödev sadece araç olacaktır. Ödül bittiği
anda zoraki yapmaya başlayacaktır. Aileler o anda çocuğun ödevini niye yapmadığıyla ilgilenmiyor. Ödül gerçek sebebi göz ardı eder.
Ödevi yapmamasının
sebepleri ne olabilir?
Seviyesinin çok
üstünde.
Becerisinin çok
altında, sıkılıyor.
Becerisi örtüşse
de anlamsız görüyor.
*Ödül birine
bir işini yaptırabilir ancak asla tutum geliştirmesini sağlamaz. İnsanı motive
eder, ancak sadece daha çok ödül için
motive eder. Ödül ancak dış motivasyondan iç motivasyona geçmesini sağlarsa
faydalı olur. Ödül öyle bir tasarlanmalı ki çocuk yaptığı işten zevk almalı.
*İnsanlar sevdiği
işi iyi yapmazlar. İnsanlar iyi yaptıkları işi severler.
*Ceza ile
ödülün bir farkı yoktur. Ceza davranışı
meşrulaştırır, asla sorumluluk kazandırmaz.
*Araştırmalara göre
ödevin ilkokulda katkısı %10’u geçmez, en büyük katkı lise seviyesinde olur. Ödev
yerine araştırma heyecanı oluşturulmalı.
*Farklılaştırılmış
eğitimde herkes kendi bilişsel becerisine göre sınıfta ayrı ders yapıyor.
*Akran öğrenmesi varsa ve farklılaştırılmış
eğitim kültürü yaratılmışsa bilişsel becerisi yüksek olan çocuklar ile düşük
çocuklar aynı sınıfta birbirlerinden öğrenebilirler.
-Övgü cümlelerine dikkat
Aferin çok zekisiniz Başarısız olduğunda başarısızım der ve yapabileceği bir şey yoktur.
Aferin çok çalışkansınız. Başarısız olduğunda başarısız oldum der ve
yapabilecekleri vardır.
*Zeki olarak
etiketlenen çocuk başarısız olduğunda “aptal” olduğunu düşünür. Bahane sistemini
önceden kurar veya başarısızlığını gizler.
*Rusya’da çok
ünlü ve başarılı bir bale hocası nasıl başarılı öğrenciler yetiştirdiğini şöyle
açıklıyor: çok sert geribildirim yaparım, ağlayan sızlayan, kendilerini savunanları
atarım. Ancak öğrenmeye açık olanları, gelişim odaklı öğrencileri yetiştiririm.
*Zeki çocuklar
başarılarını zeki olmaya bağladıklarında başarısızlıktan kaçar ve egolarını
geleceğine tercih edebilirler.
* Güzelsin,
zekisin gibi çocukların değiştiremeyeceği şeylerle çocuğu överseniz onun depresyon
altyapısını hazırlamış olursunuz.
Benim seminer
notlarım bu şekilde. Böyle okuyunca ya da dinleyince güzel oluyor, gel gelelim
uygulaması bu kadar kolay değil işte. Hem bizim uygulamamız hem de çevredeki
insanların bu bilinçte olması. İkisi de kolay görünmüyor. Benim bu açıklamalara
ekleyeceğim; çocuklarımızın mutlu olmasını istiyorsak onlara mutluluğun “madde”
ile hiçbir ilişkisinin olmadığını öğretmeliyiz. Eda oyuncak almak isterse ve
biz de almayacaksak ona bir oyuncak için üzülmesinin doğru olmadığını anlatmaya
çalışırız. Daha bunu anlayacak yaşta değil belki ama bunu şimdiden aşılamak
önemli. Aksi halde arkadaşımda olan bende niye yok diye düşünüp hep mutsuz olacağı kesin.
HB
*Fotoğraf okulumuzun sitesinden alıntıdır.
*Fotoğraf okulumuzun sitesinden alıntıdır.
3 yorum:
inşallah mutlu çocuklar yetiiştirmede başarılı olabiliriz. yanlış yapınca telafisi mümkün değil ama malesef her zaman pratik teoriye uymayabiliyor. gebelik döneminde kaç tane bitirdim ama hangi birini uygulayabildim? hele ikiz olunca biraz suyun akışına kapılıp gidiveriyoruz. şimdi mesela normalde asla yapmam dediğim şeyleri yapar buluyorum kendimi :( çok zor insan yetiştirmek çooookkk.....
Dafnelerin okulunun duzenledigine ben katılamamıstım. cok iyi olmus canım notları paylaşman, eline saglık :)
Gülin; hele bu şartlarda daha da zor çocuk yetiştirmek. Güvenli bir ortam yok, özgürlüğümüz sınırlanıyor, gitgide kötüye gidiyor her şey. Hayır olsun sonumuz.
Burcu; umarım faydalı olmuştur canım. Ben de arada bir okuyup bilgilerimi tazeleyeceğim.
Yorum Gönder