http-equiv='refresh'/>

17 Mart 2014 Pazartesi

Mutlu Çocuklar İçin

Dr. Özgür Bolat “Mutlu ve başarılı bir insan nasıl yetiştirilir”  konulu konferans için dün Eda'nın okulundaydı. Bahadır katılamadığı için ses kaydı yaptım. Hem de yazıya döker, okurum sık sık diye düşündüm. Gerçi bu ara ses kaydı dinlemeye alıştık, yazıdan ziyade ses olarak koysam dinlemek daha mı uygun olurdu bilmiyorum ama neyse.

Bir gün gündem değişecek ve tek kaygımız çocuklarımızı nasıl mutlu bireyler olarak yetiştiririz olacak inşallah. İnanmak istiyorum.



Doğru bildiğimiz yanlışlar

-Dış odaklı mekanizma; başarının yeteneğe bağlanması.

*William Sidis dünyanın en zeki adamı kabul ediliyor. Mozart’tan çok daha zeki ancak ismini duyan yok. Sidis hiçbir alanda uzmanlaşmadı ve hiçbir ürün sunmadı, öyle olunca da toplum ona “dahi” adını vermedi. Bu tip insanlar başarılarını o kadar çok yeteneğe bağlamışlardır ki gerekli olan emeği vermezler.

Başarının sadece yeteneğe bağlanıp çalışmanın ikinci planda tutulması doğru sanılan yanlışlardandır. Yetenek temeli oluşturuyor ama başarı için belirleyici olan odaklı çalışma.


*Türkiye’de Milli Eğitimin önündeki en büyük engel Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Okuldan 6’da gelen bir çocuğun ilgilendiği faaliyetle ilgili pratik yapması imkansızdır.
Okulların Bilişsel beceriye bağlı bir yapıdan kurtarılması gerekir. Aksi halde bu becerisi düşük çocuklar “başarısız“ olarak etiketlendiği için parlayabileceği alanda da değerlendirilmemiş oluyor. Velilerin ve okulların yaptığı en büyük yanlış çocukları bilişsel becerisiyle değerlendirmeleri. Çocukları da mutlaka kendisini bulabileceği bir alana kanalize etmek gerekir.
Aile ve okulda çocuklar için öğrenme ortamı yaratılmalı.


*İyimser insanlar hayatın kontrolünün kendi ellerinde olduğunu düşünürler. Kötümser insanlara örnek; çocuk sınıfta oturuyor ve öğretmen kendisiyle konuşmadığı için öğretmen acaba bana kızdı mı diyerek sorunu kendisinde arıyor.

*En iyi aile anne-baba hemfikir kalınmış sınırlar içinde çocuğa seçme hakkı, özgürlük vermiş ailedir.

-Ödülle bir işi yaptırabilirsiniz; ancak tutum geliştirilmesini sağlayamazsınız.

*Ödül=rüşvettir. Bir çalışmanın sonunda ödül olduğunda o an için daha coşkulu çalışırlar ancak daha sonra bu işi ödülsüz yaptırmak istediğinizde sonuç alamazsınız.
Anne baba ödül vererek çocuğun etkinliğe olan ilgisini kendi elleriyle azaltır. Örneğin ödevini yaparsan bilgisayarla oynayabilirsin dendiğinde ödev sadece araç olacaktır. Ödül bittiği anda zoraki yapmaya başlayacaktır. Aileler o anda çocuğun ödevini niye yapmadığıyla ilgilenmiyor. Ödül gerçek sebebi göz ardı eder.
Ödevi yapmamasının sebepleri ne olabilir?
Seviyesinin çok üstünde.
Becerisinin çok altında, sıkılıyor.
Becerisi örtüşse de anlamsız görüyor.

*Ödül birine bir işini yaptırabilir ancak asla tutum geliştirmesini sağlamaz. İnsanı motive eder, ancak sadece daha çok ödül için motive eder. Ödül ancak dış motivasyondan iç motivasyona geçmesini sağlarsa faydalı olur. Ödül öyle bir tasarlanmalı ki çocuk yaptığı işten zevk almalı.

*İnsanlar sevdiği işi iyi yapmazlar. İnsanlar iyi yaptıkları işi severler.

*Ceza ile ödülün bir farkı yoktur. Ceza davranışı meşrulaştırır, asla sorumluluk kazandırmaz.

*Araştırmalara göre ödevin ilkokulda katkısı %10’u geçmez, en büyük katkı lise seviyesinde olur. Ödev yerine araştırma heyecanı oluşturulmalı.

*Farklılaştırılmış eğitimde herkes kendi bilişsel becerisine göre sınıfta ayrı ders yapıyor.

*Akran öğrenmesi varsa ve farklılaştırılmış eğitim kültürü yaratılmışsa bilişsel becerisi yüksek olan çocuklar ile düşük çocuklar aynı sınıfta birbirlerinden öğrenebilirler.

-Övgü cümlelerine dikkat


Aferin çok zekisiniz         Başarısız olduğunda başarısızım der ve yapabileceği bir şey yoktur.
Aferin çok çalışkansınız.         Başarısız olduğunda başarısız oldum der ve yapabilecekleri vardır.

*Zeki olarak etiketlenen çocuk başarısız olduğunda “aptal” olduğunu düşünür. Bahane sistemini önceden kurar veya başarısızlığını gizler.

*Rusya’da çok ünlü ve başarılı bir bale hocası nasıl başarılı öğrenciler yetiştirdiğini şöyle açıklıyor: çok sert geribildirim yaparım, ağlayan sızlayan, kendilerini savunanları atarım. Ancak öğrenmeye açık olanları, gelişim odaklı öğrencileri yetiştiririm.

*Zeki çocuklar başarılarını zeki olmaya bağladıklarında başarısızlıktan kaçar ve egolarını geleceğine tercih edebilirler.

* Güzelsin, zekisin gibi çocukların değiştiremeyeceği şeylerle çocuğu överseniz onun depresyon altyapısını hazırlamış olursunuz.  

Benim seminer notlarım bu şekilde. Böyle okuyunca ya da dinleyince güzel oluyor, gel gelelim uygulaması bu kadar kolay değil işte. Hem bizim uygulamamız hem de çevredeki insanların bu bilinçte olması. İkisi de kolay görünmüyor. Benim bu açıklamalara ekleyeceğim; çocuklarımızın mutlu olmasını istiyorsak onlara mutluluğun “madde” ile hiçbir ilişkisinin olmadığını öğretmeliyiz. Eda oyuncak almak isterse ve biz de almayacaksak ona bir oyuncak için üzülmesinin doğru olmadığını anlatmaya çalışırız. Daha bunu anlayacak yaşta değil belki ama bunu şimdiden aşılamak önemli. Aksi halde arkadaşımda olan bende niye yok diye  düşünüp hep mutsuz olacağı kesin.

HB

*Fotoğraf okulumuzun sitesinden alıntıdır.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

inşallah mutlu çocuklar yetiiştirmede başarılı olabiliriz. yanlış yapınca telafisi mümkün değil ama malesef her zaman pratik teoriye uymayabiliyor. gebelik döneminde kaç tane bitirdim ama hangi birini uygulayabildim? hele ikiz olunca biraz suyun akışına kapılıp gidiveriyoruz. şimdi mesela normalde asla yapmam dediğim şeyleri yapar buluyorum kendimi :( çok zor insan yetiştirmek çooookkk.....

Unknown dedi ki...

Dafnelerin okulunun duzenledigine ben katılamamıstım. cok iyi olmus canım notları paylaşman, eline saglık :)

SadeAnne dedi ki...

Gülin; hele bu şartlarda daha da zor çocuk yetiştirmek. Güvenli bir ortam yok, özgürlüğümüz sınırlanıyor, gitgide kötüye gidiyor her şey. Hayır olsun sonumuz.

Burcu; umarım faydalı olmuştur canım. Ben de arada bir okuyup bilgilerimi tazeleyeceğim.

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News