Erkekler kızıyor,
alınıyor biz kadınların özel günü var diye. Pozitif ayrımcılık varmış biz
bayanlara karşı. Bu ülkede kadın olmak kolay bir şey mi bir bakalım.
İnsan doğduğu
yeri ve ailesini seçemiyor. Çocuk yaşta evlendirilip çocukluğunu yaşama hakkı vermeden kadınlıkla cezalandırılmış, bu dünyaya kadın olarak geldiği için
belki her gün ağlayan, her gün dayak yiyen, hatta canına kıyan bir kadın
düşünün. İnsan utanıyor değil mi böyle bir ülkede yaşadığı için? Kadın saygı
bekler, yanında kaba saba konuşulmasın ister, en kötü konuşan olursa da birinin
onu “hoop bayan var” diye uyarmasını umar. Kadın olduğundan dolayı bırakın
saygı duyulmayı, insan gibi muamele
görmeyen kadınlar var bu ülkede.
Bu ülkede
kadınsan sabah kıyafet seçerken 1 kere değil 2 kere düşünürsün. “Hava bu
kıyafet için uygun mu”dan çok “gittiğim ortam, “yürüdüğüm sokak bu kıyafete uygun mu” diye kaygılanırsın. Her yerde
de her şey giyilmez ki canım demeyin. Gidin o beğenmediğiniz Avrupa’da gezin
bakalım minicik şortlarla gezen kadınlara kim dönüp bakıyor? Sadece bizim gibi
buna alışmamış insanlar tabi ki. Aaa ama artık çoluk çocuk sahibi olmuş kaç
yaşında kadınsın, giyimine dikkat et diyebilecek bir kişi bulursanız yine
konuşalım. Bu ülkede kadınsan diz üstü etek giydiğinde başına bir şey gelirse
bunun sorumlusu sensin, bunu bilerek hareket edeceksin. İnsan yazarken bile
utanıyor.
Bu ülkede kadınsan,
bir de üstüne evliysen artık başkasının kararlarıyla yaşamak demek. Kocan çalışmanı
istemiyorsa evinin kadını olmak, kocan başını kapatmanı istiyorsa buna uymak
demek, çoğu zaman ses çıkaramamak demek. “Erkektir yapar” laflarını kocanın
annesinden bile duyabilme ihtimaliyle yaşayıp incitilmeye her an hazır olmak demek.
Sırf doğurgan
bir insan olduğun için işe alınırken çocuk yapmayacağına dair süreli sözleşmeler
imzalamak demek bu ülkede kadın olmak. O sırada es kaza hamile mi kaldın kürtaj
şansın yok bu ülkede malum ya işsiz kalacaksın ya da işsiz kalacaksın. Diyelim ki
şirketin izin verdi çocuk yapmaya kalktın, bu sefer de ilk günden hesaplamalara
başlarsın..Doğum iznine şu kadar geç çıksam, şu kadar da geç gelsem, iyi bari
çocuk en azından 4 aylık olmuş olur diye sevinirsin. Çünkü sen bu ülkede
kadınsındır. 2 yıl doğum izni veren bir ülkede değilsin, bununla yetinmelisin. Ücretsiz
izin isteme cesareti gösterirsen de işverenin seni her an kapı dışarı etmesini göze
alacaksın. Utanıyor insan, işle çocuğun ne alakası var değil mi?
Ama zaten
utanmak normal, bu ülkede kadınsan bol bol utanırsın. Kadınlarımızın bunları
yaşamadığı tek bir gün olsa da kutlasak keşke ama bu şartlarda yine de 8 Mart’ı
kuru bir kutlamayla geçiyorsak ben istemiyorum, Kadınlar Günümüz kutlu olmasın.
HB
3 yorum:
Doğru söze ne denir...
Orta Asya'da çarlık rejimden kalan bir eşitlik duygusu hala hakim. 8 mart kadınlar,21 şubat erkekler günü. bugün burda bayram havasında kutlanıyor, kadınlar saçlarını yaptırıyor, en ağır makyaj... çoğu dışarda bir restoranda yiyor akşam yemeğini ama yarın eskisi gibi olacak yine. benzinlikler de pompo tutacak elleri, otobüs kullancak bazıları, su tesisat işlerinde çalışacaklar. eşitlik hiçbirşey aslında, sadece saygı istiyoruz biz...
Keşke böyle olmasaydı. Ama her kelimen doğru. :(
Yorum Gönder