http-equiv='refresh'/>

9 Temmuz 2013 Salı

Hatun İlk Tatilini Yaptı Bile

Geçen hafta çocuksuzduk, karı-koca başbaşaydık 5 gün boyunca. Çok tepki aldık, eleştirildik. Ama kulak asmadık hiçbirine. Kızım 10 gün güzel bir tatil yapmış oldu. Her gün denize ve havuza girdi. Anneannesi ve babaannesi de yanındaydı. Daha ne olsun. Mutluydu, en önemlisi. Pazar günü Gündoğan’da bıraktığım kızımı ve annemi almak için geçtiğimiz Cuma, iş çıkışı yola çıktık. Gece 1’de vardığımızda dayanamayıp direkt yanına koştum. Uyuyordu. Sarıldım, kokladım bolca. Anne yanında yokken “naz”ı hayatından çıkaran kızım, yine benim olmadığımı zannederek gece hiç uyanmadı. Sabah gözlerini açıp karşısında bizi görünce “anne” diye kalktı hemen. O anda hissettiklerimi anlatmam mümkün değil. 5 günde o kadar büyümüş geldi ki. O gün ve ertesinde yapışık halde gezdik neredeyse (bknz.alt fotoğraf). Bizi görünce büyükanneleri sattı anında. Ve elbette “naz” moduna geri döndü.
1 haftada neler olmuş neler
Banyoda kafasına su değdiğinde “yüzümü kurula” diye bağıran Eda kendi başına duş alır olmuş. Başını bile sabunlatmıyor artık bize, kendisi yapacakmış. Zor zar ikinci fasıl olarak yıkamaya çalışıyoruz kendi duşundan sonra.
Denizden çıkmayan, ancak sadece kıyıda yüzmek isteyen Eda artık kollukları takıp bir de babaannesinde bulduğu makarnayla birlikte biraz derinlere gider olmuş. Hatta biz ordayken daha da ilerletip kolluksuz girdiği bir anda yüzerim zannedip suyun içine daldı. Bir anda nasıl cesaret geldiyse :)
Kolları ve özellikle elleri sokakta, parkta oynarken simsiyah olan Eda’nın (bknz.alt fotoğraf) artık bir de mayo izi oluşmuş.



Aa bu arada bizim için çok önemli bir gelişme; Eda biberonu hayatından çıkardı nihayet. Böylelikle gece uyandığında süt istemeyle başlayan süt ısıtma - ilave isteme eziyeti de ortadan kalkmış oldu. Bunun tatille alakası yok aslında. Onun birkaç hafta öncesinde karar verdim. Artık gece süt için ağlaması, başka yerlere gittiğimizde gece bana süt ve cezve ve biberon aratması fena halde can sıkıcı hale gelmişti. Kararı almak kolay oldu ama sonuca ulaşmak hiç öyle değildi. İstanbul’a gittiğimiz bir hafta biberonu yanımıza almadığımı söyledim. Kağan abinde de yok biberon, o sütü bardakla içiyor artık dedim. Defalarca kez istedi tabi. Her seferinde biberonun yanımızda olmadığını, isterse bardaktan ya da pipetle içebileceğini söyledim. Ağladı, ağladı, sonra pipete razı oldu. Bursa’ya dönünce biberon bağımlılığı devam. Bu kez de biberonun içine sinek girdiğini, o yüzden çöpe attığımı söyledim. Birkaç günün sonunda artık süt istediğinde biberon ısrarını bıraktı. Çok mutluyum bu konuda. Tek sorun biberonun devredışı kalmasıyla süt tüketimi de azaldı. Günlük 500 cc yi geçerken artık 250-300 de kalıyor. Aynı keyfi vermiyor demek ki.

Kızım olmadan her şey boş, sıkıcı. Sırada Barcelona tatili var ve çok yorucu olacağından emin olsam da iyi ki Eda ile gidiyoruz diyorum. Allah kavuşmalı ayrılıklar dışında hiç bizden ayırmasın sevdiklerimizi.

HB

PS: Bu aralar sık sık iş için İstanbul’a gittiğimden feribotta sürekli kitap okuma fırsatım oluyor. Ayşe Kulin’in Gizli Anların Yolcusu ve Zülfü Livaneli’nin Kardeşimin Hikayesi’nden sonra şimdi de yine Gizli Anların Yolcusu’nun devamı sayılabilecek Bora’nın Kitabı’nı okuyorum.  Bir yandan da aylar önce başladığım ama bir türlü ilerleyemediğim Bab-ı Esrar var. Ahmet Ümit kitaplarını elimden düşürmeyen ben nedense bu kitabını ara ara okuyabiliyorum ancak. Çok yorucu İstanbul seyahatlerini sırf kitap okuyabildiğim için biraz olsun seviyorum.

9 yorum:

Unknown dedi ki...

süper olmuş :) kimin neden eleştirdiğini anlamadım, çocuğu yaz kampına göndermiyorsun ki tek başına, anneannesi ve babaannesi var. önemli olan çocugun mutlu olması. bu arada siz bahane ile biraz baş başa kalmış oldunuz :) ikinci balayı.
biberonu bırakmanız çok iyi olmuş canım.gözünüz aydın :)Dafne de suan bir kutu sabah bir kutu akşam 400cc süt içiyor. zaten doktorlar da çok verilmesini kansızlığa neden olacagı icin dogru bulmuyor. peynir ve yogurt yeterince yiyorsa, hic kafana takma. biberonsuz günlerin tadını çıkar :)
çocuklu yurt dışı tatilinin yorucu olacağına emin olabilirsin, sana garanti veriyorum :) ama bir o kadar da keyifli geçer inşallah. yorgunluk 1 saat fazla uyuyabilmekle geçiyor ama aldığın tadı başka hiç bir şey dolduramıyor.

Adsız dedi ki...

Yaz mevsimi bu kuzuları daha da büyütüyor sanki. Ben de ilk kez bu yaz Rüzgar'ı yazlıkta anneannede veya babaannede bırakacak gücü buldum kendimde. Teklif ettim ama küçük bey kabul etmedi :D

AdanınAnnesi dedi ki...

bence ne tepki olursa olsun bildiğini yap, gereksiz eleştirilere izin verme!

Edayı kutlarım
Aferin ona.bizde de böyle bir durum var.
Suyu bile biberonda içmek istiyor. Halâ!

Bir Terazi Kizi... dedi ki...

Biberonu birakmaniza o kadar cok sevindimki cünkü banada ümit vermis oldunuz!Ben gündüzü azalttim ama gece hioc birsey yapamiyorum,aglamasi herkesi uyandirdigi icin,insallah diyelim yavas yavas birakir...

Cocuklarin dede,anane veya babannede kalmasi cocugun gelismesinde cok önemli yer tutar,onlara iyi gelir,kisa süreli oldugu sürece süper bir olay...

SadeAnne dedi ki...

Burcu;peynirle hiç arası yok ama yoğurt tüketimi fena değil maşallah. Ne olursa olsun demir eksikliğine neden oluşu bir yana, diğer taraftan sütle uykuyu ilişkilendirmiş olması hiç hoşuma gitmiyordu zaten. Ne o öyle yata yata süt içmeler :)

SadeAnne dedi ki...

Görkem; valla onlar için de değişiklik aslında. Hem büyükannelerin yanında bir dedikleri iki de olmuyor, daha ne.

SadeAnne dedi ki...

Emre; biz de aynıydık. Az daha içsin kuzu yaa, eninde sonunda bırakacaklar işte.

SadeAnne dedi ki...

Bir Terazi Kızı; anne kararlı olduktan sonra çocuk eninde sonunda kabul ediyor. Önemli olan güzel güzel anlatıp altyapıyı oluşturmak sonra da karar aldıktan sonra kesinlikle geriye dönmemek.

Hüma Kuşu dedi ki...

aaa neden tepki olacakmış çok saçma bence. biz de birçok arkadaşım yazları yazlıkta büyüklerin yanında geçirirdik ve herkes o dönemi hayatının en eğlenceli dönemleri olarak hatırlar. Hüma ilk kez geçen sene gitti yani daha 2 yaşındayken ve şimdi de tekrar gitmek için fırsat kolluyor. (baknız burda ilk tatil yazısı :)
http://mineoskay.blogspot.com.tr/2013/05/antalya-maceras.html
bu arada belirtmek istedim belki denk gelmişsinizdir ama o kadar da süt içmesi gerekmiyor diyorlar, onun yerine ayran, yoğurt, kefir, peynir daha iyi. hatta süt içmese daha iyi diyenler bile var.

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Recent News