Eda’nın düzgün
cümleler kurup konuşmaya başlamasından itibaren oynadığımız bir oyun var: soru
sormaca. Bu sadece ve sadece arabada seyahat ederken oynadığımız bir oyun.
Eskiden arabada çok ağlardı çünkü, sıkılırdı ve bizim onu oyalamak için “hadi
soru sormaca oynayalım” dediğimiz günler hala aklımda. Artık biz değil o
istiyor oynamayı. Ne zaman aklına gelirse o an başlıyor oyun. Sorular “en
sevdiğin renk, en sevdiğin hayvan, en sevdiğin şarkı…”gibi. Yani çocukluğumuzun
anket defteri soruları.
Ben de blogger
anneler ile soru sormaca oynamak istedim. Bu soruları yanıtlayıp blogunuzda
paylaşır mısınız? Özellikle birilerini mimlemek istemedim. Bu yazıyı okuyan tüm
anneler mimlenmiş sayılsın kendini. Yazınızın linkini yorum kısmında mutlaka
paylaşın, sonrasında yazıyı buna göre düzenleyeceğim. Blogu olmayan anneler ise
maille bana yazarsa onlara da yer vermek isterim.
·
Burcu
soru sormaca oyunuma katılıp sorularımı cevaplamış. Kendisine çok çok teşekkür
ederim. Çok sevdiğim bir yemeğin tarifini ve samimi bilgiler içeriyor.
Buyurun tıklayın
·
Gülin oyunuma
katılıp sorularımı cevaplamış. Tatlı kızları hayatına girdikten sonra hayatının
ne kadar değiştiğinden bahsediyor. Devamı için sayfasındaki linke
buyurun.
İlk cevaplar da
benden olsun :)
-Hem yapmayı hem yemeyi sevdiğin
bir yemek tarifini kısaca paylaşır mısın?
Ben bir meze
aşığıyım. Hergün meze yiyerek hayatımı sürdürebilirim. Şu sıralar humusa
taktım. Hem besleyici, hem basit, hem de müthiş lezzetli.
Benim tarifim
şöyle: Tüm ölçülerim göz kararı. Nohutu haşlayıp, kabuklarından ayırıp
blenderdan geçiriyorum. Sonra 1 kaşık kadar tahin ekliyorum. 1 limonun suyunu,
sarımsağı, çok az tuz ve çay kaşığının ucuyla kimyon ekledikten sonra birbirine
iyice karışmaları için tekrar blender yapıyorum. Tereyağda kırmızı tatlı biber
yakıp üzerine onu gezdiriyorum. Hazır.
Yemek olarak da
makarna ve yaprak dolması düşkünlüğüm var. Makarna yapılışını öğrenci evinde
kalanlar bile bilir. Sarmada Yüksel annemden birkaç değişiklik öğrendim. İçine çok
bolca yeşillik koyuyor, pirincini çok daha az koyuyor. Öylesi çok daha güzel. Bir
de yarı yarıya pirinç ve bulgur ile yapıyorum ben. Yapmayı da yemeyi de severim
ama yapmak için vaktim olacak tabi önce.
-Anne sıfatının önüne kendi
karakterini düşündüğünde hangi sıfatı yakıştırırsınız?
Sade Anne
tabiki. Beni en çok tarif eden sıfat bu olmalı.
-Anne olduktan sonra çevrenden
duyduğun en sinir bozucu cümle nedir?
Eda’ya birkaç
kez söylendiğini duyduğum “Sen bizim kızımız olsana” cümlesi ve “bizim
zamanımızda…”ile devam eden cümlelerin tamamı.
-Yaptığı işten memnun birini
tanımıyorum. Peki sen nasıl bir işte, hangi şartlarda çalışmayı dilerdin?
Bir kere bu
çalışma saatleri içinde hangi işi yapsam memnun olmam. Sabah evden çıkışım ve
eve dönüşüm arasında 12 saat olduğunu düşünürsem çalışmak için yaşadığım sonucu
çıkıyor. Beni sadece masamda oturtsalar, elime hiç iş vermeseler bile bu kadar
saati dışarıda geçirmek yorucu. Şöyle sabah 8.45 akşam 4 arası olsa mesai benim
için ideal olur. Bunun yanında anlayışlı yöneticiler isterdim. İşverenlerden
çok çalışanları koruyan düzenlemeler olsun isterdim.
-Akşam eve gittiğinde seni
bekleyen minikkuş/kuşlar ile nasıl vakit geçiriyorsun?
Yemek faslının
hemen arkasından kendimi evcilik oynarken buluyorum. Bebeklerini kucağıma verip
“al teyzesi” diyor bana ve oyun başlıyor. Sonra okuldan gelen bir dosya varsa
onu inceleme, kitap okuma, uykuya hazırlanma derken zaman geçiyor.
-Blog yazmayı sevdiğine göre
kitapları da sevdiğini düşünüyorum. Mutlaka okunmalı dediğin, en sevdiğin kitap
hangisi?
Kendi kendimle
konuşuyor gibi oldum :) Ahmet Ümit kitaplarının tamamına bayılıyorum. Elime
aldıysam birkaç günde biter illa ki.
-Takipte olduğun bloglar
hangileri? İlk üçünü sıralar mısın?
Arkadaşlarımın
yazdığı blogları severek takip ediyorum. Bunların dışında ecnebi bir blog var
çok sevdiğim. Hatun üçüncü bebeğe hamile ve bloguna, kendine ve gezme tozmaya
bu kadar nasıl zaman ayırabiliyor hayret ve hayranlıkla izliyorum. Linki: http://lovetaza.com/
Yemek
bloglarından http://kitcheninred.com/ var. Tarifleri ayrı, fotoğrafları ayrı güzel.
Bir de http://www.secdus.com/blog var. secdus
özenle satışa çıkardığı ürünleri burada bir hikaye anlatır gibi yazıyor. Tabi
sadece ürünleri üzerine değil. Paylaştığı fotoğraflar da çok özgün ve yaratıcı.
-“Hayır” diyebilen bir yapın var
mı? Çevrendekilere ve çocuğuna göre yanıt değişir mi?
Sanırım çocuğum
olduktan sonra hayır demeyi öğrendim. Eskiden bu konuda pek başarılı değildim.
Eda sayesinde belki bu yanımı geliştirdim. Çocukların “hayır”dan anlaması
gerektiğini düşünüyorum. Ebeveynler ve özellikle de babalar çocukların her
istediğine tamam diyerek aslında en büyük yanlışı yapıyorlar.
-Seyahat desem? Yurtdışı-yurtiçi
nereler senin en sevdiğin seyahat noktaları?
Yurtiçinde
görmeyi istediğim çok yer var. Örneğin Hatay, Kapadokya ve Kaş gibi.
Yurtdışında da İtalya’yı çok merak ediyorum. Barcelona gezimizden çok keyif
almıştım. Çocukla yurtdışı seyahati planlanıyorsa ilk sıralarda olabilir
burası.
-Miniğinle birlikte çekilmiş bir
fotoğrafını paylaşır mısın? Senin en sevdiğin fotoğraf olsun.
Mine’nin
çektiği tüm fotoğraflar olabilir. Onun çekimlerine bayılıyorum.
Hadi anneler,
cevaplarınızı merakla bekliyorum.
HB
2 yorum:
http://burcubilir.wix.com/burcubilir#!Mini-Ankete-Cevap/c1ul1/7B93CDD5-07E4-4FE7-950D-765DE79639CF :)
http://dubleanne.com/2015/01/22/sade-anne-ile-soru-sormaca/
Yorum Gönder