Annelerin yabancılarla tanışıp kaynaşma yeteneği beni şaşırtıyor. Biz yeni insanlar tanımayı çok severiz, sosyallikte kimse elimize su dökemez ya…Hiç tanımadığı insanla muhabbet kurma konusunda annelerimize yetişmemiz mümkün değil bence.
Örnek olay 1:
Annem giysi pazarında dolaşırken tezgahın birinde durur. Ürünleri inceler, yanında duran bayanın elindeki çorap, bluz, her neyse sohbeti başlatacaktır.
-Ne kadar elinizdekinin fiyatı?
-30 TL
-Uygunmuş, bunları büyük mağazalarda 50 TL den aşağı satmıyorlar.
-Evet aynısının v yakalısını 45 e almıştım ben.
……
Örnek olay 2:
Denizde sığ yerlerde vakit geçirip yüzmeyi de bilmeyen annecim kendine arkadaş arar elbette. Benzer şekilde oralarda bulunan bayanla muhabbet kurması kaçınılmazdır.
-Su da ne güzel bugün, nasıl berrak.
-Değil mi..Öğleden sonra biraz bulanıklaşıyor ama sabahtan pırıl pırıl.
-Biz de sabah geliyoruz o sebeple daha çok.
-Hangi otelde kalıyorsunuz?
……
Buna benzer bir olayı bizzat yaşadık. İspanya’da Türk turist çok demiştim ya, bir grup bizimle aynı bu modda muhabbet kurmaya çalıştı.
-Biz turla geldik. Siz nerede kalıyorsunuz. Kaça gecesi? Aaa çok pahalıymış. Turla çok uyguna geldi bizim…..
Banane be kadın! Annem olsa muhabbetiniz sürerdi de yok benim tarzım değil. Sen yoluna, ben yoluma.
Örnek olay 3:
Kadınlar, o torunlarına bakan melek anneler, torunlarını alıp parka götürürler. Çocuklar kaydıraktan kayar, salıncağa biner. Bizimkilerin tanışması ve laflaması için gerekli ortam tastamam hazır haldedir.
-Maşallah ne hareketli şimdiki çocuklar, hiç bitmiyor enerjileri.
-Vallahi öyle, yetişmek mümkün değil. Kaç yaşında sizinki?
-4 bitti geçen ay.
-Maşallah bizimkiyle 1 yıl 6 ay var demek ki aralarında.
…….
Bunlar şimdi aklıma gelen örnekler ama annemin her birinden en az 2 tane gerçekleşmiş hikayesi vardır eminim. Ha bir de ben doğum için hastanede yatarken yan oda ile temasa geçmiş, tüm detayları an be an bana iletmişti. “12 saattir suni sancı alıyormuş, baya dirençli normal doğum için. Oğlu olmuş sabaha karşı, istediği gibi normal olmuş neyse ki.” Aman Tanrım nasıl da öğreniyorlar hemen her şeyi. Aslında bu tür durumlarda, ‘çocuk’ sohbeti kolaylaştırıyor ama herkese göre değil. Ben mesela hayatta yapamam, soğuk nevali miyim bilmiyorum ki. Mesela haftasonu Eda’yı sinemaya götürdüm. Önümüzde oturan bir kadının elinde renkli, uzun bir içecek gördü, kokteyl benzeri. Hemen istedi tabi. Ben de “onu burada satmıyorlarmış, başka yerden almışlar” dedim. Kadın da elindekinin farklılığının farkında olmalı ki konuyu hemen anlayıp arkasını döndü. “Evet, biz bunu başka yerden aldık. Hem bu çok soğuk, küçükler için uygun değil” dedi. Tamaaaam muhabbet noktalandı. Düşünün ki benim yerimde annem olsaydı bu kadar kısa sürebilir miydi? Muhtemelen hayır.
HB
8 yorum:
Aynen bende cok soguk biriyim bazen sitede herkesin bi tanidigi komsusu varken ben sap gibi. parka gidip geliyorum .hoslanmiyorum direk muhabbete girmiye ama bazende keske biraz konusabilsem konu acabilsem diyorum en azindan zamn gecer parkta beklerken;)
ben de hiç başarılı değilim birileriyle ayaküstü sohbete dalmada. biri gelip benimle konuşmaya çalışınca da olabilecek en az cümleyle cevap verip kaçmaya çalışırım. önceki jenerasyonun sırrı bence bu :)
Bende aynen özeniyorum öyle çabuk muhabbet kurabilen insanlara.
Benim annem de aynı. :)) Önce gözleriyle karşısındaki ile konuşmaya başlar, daha sonra dırdır iki saat susmaz. Hatta bazen en özel şeyleri bile anlattığı oluyor. Anne diyorum ne anlatıyorsun kafan mı güzel? Olsun diyor, nasıl olsa bir daha görmeyeceğiz. :D
Sezo bigo; yavaş yavaş olacaktır bizde de. Az daha büyümemiz lazım herhalde :)
Burcu; aynıyız o zaman. Bazen uzatmasa bari diye dua ediyorum ama çocuğun yaşını, kilosunu, burcunu bile soracak meraklı yabanıclar çıkıyor :)
hayat paylaştıkça; o da bir kabiliyet :)
Güven Turan; bir nevi iç dökmece :) terapi gibi düşünürsek oluyor, oturuyor yerine :)
Yorum Gönder