Zamanında ben “20’lik diş çekimi de ne ki? Abartıldığı kadar değil” gibi bir şeyler mi zırvalamıştım burada? Yazıklar olsun, insanları nasıl da yanlış yönlendirmişim!
Gömülü 20’lik diş çekimleri ikiye ayrılıyormuş meğer: Etrafında kemik olanlar ve olmayanlar. Çok şükür ikisini de yaşama imkanım oldu. 4 yirmilik dişimden dördü de farklı yapıda neredeyse. Bu yaşıma kadar hiç gıkını çıkarmayan sevgili yirmilikler 1 yıl içinde iki kez ameliyatlı diş çekimini tattırdı bana. Geçen sene sol taraftaki için gittiğim gerçekten de çok kolay çekilmiş ve ağrısı da sadece 1 gün sürmüştü. Bu seferkinin pislik çıkaracağı başından belliydi zaten. Çünkü diğerinde 1 kez batırılan anestezi iğnesi 4-5 yere vuruldu. Tamam alan büyük, işlem de daha uzun sürecek. Gayet hazırlıklıyım. Diş kemik içinde gömülü olduğundan kemik kaldırılacak. Onu da biliyorum. Eti senin, kemiği de senin diyerek teslim ettik ağzımızı doktora. Odada çalan müzik güzel, rahatlatıcı da kemiği kazırken çıkan ses ve beynimin sarsıntısını engellemiyor. Ufak bir sarsıntıdan bir şey olmaz, her yer de uyuştu zaten. İstediğinizi yapın. Çekime sıra geldi, asıl asıl diş bir türlü gelmiyor. Sanki minik bir diş peşinde değiller de çenemi bütünüyle sökmek istiyorlar. 10 dakikalık uğraş kısa mı uzun mu bilmiyorum ama bana yeterince uzun geldi. Belalı diş artık benimle değildi. Dikiş işlemi de diğerine göre fazla sürdü. Her şey bitip ilaçlarımı almaya gittiğimde ağrılar başlamıştı bile. 2 saat bir şey yiyip içmem de yasak. Ağrı kesici alana kadar yaşadığım ağrıları anlatamam. Ara ara buz tuttum ama doktorun dediği gibi şişmeme ihtimali sıfırdı. Birkaç saat içinde minik bir Coulthard’a dönüşmüştüm bile. Ağrı kesicime kavuştuktan sonra biraz rahatladım neyse ki. Anneciğimin getirdiği pastadan bile minik minik yedim. Bu iyi olduğumu mu yoksa her koşulda pasta yiyebildiğimi mi gösteriyor emin değilim.
David Coulthard'la aramdaki en büyük benzerliği bulunuz!
Gece sevgili kocamdan Eda’ya bakma sözü aldım ve sadece sol tarafa doğru yatabildiğimden attım kendimi yatağın en dibine. Sabaha kadar da diğer tarafa dönmeden uyudum. Uykumu ara ara dişimin ağrısı ve Eda’nın sesi böldü ama yataktan kalkmadan uykuya devam ettim mis mis. Dün şişlik biraz daha inmişti, hafif morluk oluşmuş. Bir de ağzımın sağ tarafı, hatta boğazım ağrıyor. Nedeni uzman doktor Bahadır’ın dediğine göre oradaki yaralar için lenf bezlerinin daha çok çalışıp boğaz ağrısına neden olmasıymış. Kocam diyorsa doğrudur :) Bir de ağzımın içinde gezen ipler çok ama çok rahatsız edici. Cumartesi günü dikişler alınacak. O zamana kadar iplerim ve ben biraradayız. Bugün “ağızda lokma ile dolaşıyor” görüntüm biraz daha azaldı. Daha doğrusu lokmam küçüldü. Şişlik doktorun dediği gibi 4 gün sürecekse sadece 1 gün daha dayanmam gerekecek.
Atlattım gibi..Bugün güneş de kendini gösterdi zaten. Güzel bir hafta olsun.
HB
4 yorum:
Of geçmiş olsun. Bazı yerleri atlayarak okudum valla, dayanamadım. Sekiz kere Hostel izler, dört kere doğururum ama diş demeyin bana :D
ooff çok gecmiş olsun..okurken okadar çok korktum ki :S ben henüz tanışmadım bu 20lik dişlerle..
buarada benzetme çok super olmuşş :))
Görkem; çok teşekkürler. Fazla mı detaya girmişim :)
Diş çok fena, diğer yerler nisbeten daha çabuk iyileşirken ağız içi çok zorluyor.
Emre; çok teşekkür ederim. Umarım sorunsuz çıkarlar. Bir kere çıkınca yine çektirmesi kolay ama gömülü kalınca diğer dişlerin de şeklini bozuyorlar. Her türlü sorunlu dişler :(
Yorum Gönder