Eda benim canım
kızım ki… Dün onu sinemaya götürdüm, Ayı Paddington’a gittik. Çok ama çok
beğendik. Gülme garantili derler ya öyle. Sinemadan sonra bir cafeye gidip
yemek yedik, arkadaşlarımızla birkaç saat geçirdik. Bu benim çabuk yorulan hamile
bünyem için fazla gelmiş olmalı ki eve gidince kendimi çok kötü hissetmeye
başladım. Halsizlik, baş ağrısı, mide bulantısı vs. Bahadır sağolsun bu ara
dinleneyim diye çırpınıyor evde. El atmadığı iş kalmadı diyeyim anlayın. O da
başka bir canım işte, birtane o. Akşam da hasta halimi görünce sen git yat
içeride dedi. Babasından bunu duyan Eda da:
-Evet anne,
hadi sen git uyu. Yabancı evi mi burası!
Dedikten sonra
ben anladım ki sırtım yere gelmez artık. Maşallah benim canım aileme, yaşından
büyük laflar eden kızıma. Başımdan hiç eksik olmayın siz tamam mı…
HB
2 yorum:
maşallah :) Allah bozmasın bu mutluluğunuzu
ben çok zorlanmıştım ikinci hamilelik sürecimde, hem fiziksel, hem psikolojik olarak. Dafne'nin yeni okula başladığı seneydi ve her sabah onu kucağımda taşıyarak ağlaya zırlaya giderdik okula. onu okula bıraktığıma ağlardım bir yandan, diğer yandan da doktor kucağına alma dedikçe metrelerce yolu Dafne kucağımda yürümeye, merdiven çıkmaya. ideal yaş farkı 3 diyenlerin her saniye kulaklarını cınlatırdım!! :)
Amiiin canım, Allah ailelerimizin huzurunu hiç bozmasın. Senin öyle bir döneme geldi evet. Biz o bakımdan rahatız ama hamilelik zor geçiyor, yürümedikçe hareketsiz kalıp kendime bir sürü şeyi kısıtladıkça hayat iyice zorlaşıyor. Geçecek deyip teselli ediyorum kendimi ama günler de yavaş mı biraz ne..
Yorum Gönder