24. hafta
Bu haftayı
hasta olmamaya direnerek geçirdim. Çünkü ofiste öksürmeyen, hastalanmayan kimse
kalmadı. Hatta 1 kişi suçiçeği oldu, apar topar eve gönderdiler. Ardından bir
panik havası. Herkes annelerini aradı, “suçiçeği geçirdim mi anne ben” soruları
havada uçuştu. Hamilelikte suçiçeği çok korkutucu, Allah korusun. Doktorumu
aradım ve geçirdiysem bağışıklık kazandığımı ve rahat olmamı söyledi. Yine de
hasta arkadaşın masasının yanından geçerken (evet sadece boş masa ama olsun)
tedirgin olmadım değil. Çok şükür bir şey olmadı ama diğer mikroplarla baş
edememiş olmalıyım ki cumadan beri boğazım kaşınıyor.
24.hafta
bitiminde şeker yüklemesi yaptırdım. Artık gönlümce tatlı yiyebilirim. Tabi 62
kiloya tırmanmış olduğum gerçeğini gözardı etmeden.
25. hafta
Boğaz
ağrısından bir şekilde yırttım. Keçiboynuzu pekmezini çayıma karıştırdım.
Sanırım iyi geldi. Ancak nezleden kurtaramadım kendimi. İşten çıkmama sebep
oldu hatta o pis mikrobun sebep olduğu baş ağrısı ve halsizlik. İyi ki de
çıkmışım. O gün dinlendim anneciğimde bol bol. Haftasonu Eda ile dinlenmek ne
mümkün! Tamam sadece Eda değil, kendim de rahat duramıyorum. Hasta halimle
kurabiye yapmama ne gerek var mesela. Yatamıyorum ki yerimde. Kurabiye de beni
sinir etti zaten. “Aldığı kadar un” tanımı vardır ya tariflerde…Bu tarifin
alabildiği un bizim evdeki tüm un stoğunu tüketti. Gittim markete un aldım da
öyle toparladı kendini hamur. Ama sıcacıkken de pek güzel oluyor.
26. hafta
Bu bacak ağrısı
sandığımdan da uzun sürdü ve hatta doğumdan sonra da geçmeyecek diye
korkuyorum. Bu ağrı yüzünden artık oturmadan çizmemi giymekte zorlanıyorum.
Ayakkabı da giyilmiyor bu soğukta. Hem bacak ağrısı hem büyüyen göbek yüzünden
penguen yürüyüşleri de başladı tabi. 3.trimester başlamak üzere, hakkımdır bu
yürüyüş stili değil mi? Bu arada dedikodu olacak ama şirkette 8 aylık
hamileyken doğum iznine ayrılan bir bayan vardı. Sadece 6 kilo aldığı
söylentileri dolaşıyor. Gerçek olma ihtimali de çok yüksek çünkü göbeği benim
bu halim kadar bile yoktu. Hala topuklu ayakkabılarıyla gezebiliyor, arkadan
çok zayıf bile görünüyordu. Penguen yürüyüşü ile alakası bile yoktu yani.
O neyse de Cuma
gittiğim kontrolde doktor bebeğin başının aşağıda olduğunu söyledi. Bu da
demektir ki az hareket, az stres, çok dinlenme. Oysa biz Cumartesi ailece
Uludağ’a gidecektik. Bütün planlar değil ama benimle olanlar suya düştü. Eda ve
Bahadır’ı gönderip ben koca günü evde geçirdim. Poor Hatice. Ne yapalım sağlık
olsun. Annelik daha hamilelikte fedakarlıkların başlaması demek.
Uludağ sorun
değil de azıcık ayakta kalsam yoruluyorum. Doktor da sürekli yatıp dinlenmemi
istedi. Bir yandan da stres yapmamamı. O böyle dedi ya şimdi dinlenemediğim
zamanlar ve stresli olduğumda 2 kat huzursuzluk duyuyorum. 32.haftada yasal
doğum iznim başladığında artık çalışmamı istemiyor doktorum. Ancak o zamana
kadar da sık sık rapor almamı söyledi. O kadar çok kasılma hissediyorum ki
korkuyorum bazen. Eda’dan ne kadar farklı bir hamilelik. Küçük kızım sağlıkla
ve vaktinde gelir umarım.
HB
5 yorum:
Sağlıkla gelsin inşallah...
Hamileliğinin çok yakıştığını söyleyen oldumu sana .. Maşallah yaa... :))
İnşallah Emrecim. Çok teşekkür ederim. Yakıştı mı emin değilim ama tombikler sempatik oluyor ya hiç değilse sempatikleşmiş olabilirim :))
çok çok güzelsin maşallah :) sağlıkla tamamla inşallah :)
Amin canım çok teşekkür ederim. 7.günlükten sonra işin boyutu değişecek sanırım. Hareketsizlik yüzünden hızla kilo alıyorum. Tabi bir yandan iştah da açık. Bugün doğum izninden dönen 2 kız vardı onlarla konuştum. Biri 6, biri 8 kilo almış sadece. Ben ipin ucunu kaçırdım şimdiden, daha da zorlamamın pek anlamı yok :)
yok yok başkalarıyla kilo kıyasına girmek dogru degil. cunku herkesin baslangıc kiloları farklı. sen zaten cok zayıftın, o yuzden daha fazla kilo almıs olmanın hic kotu bir yanı yok. rahat olsun için :)
Yorum Gönder