Önümüzdeki Eylül Eda’yı anaokuluna başlatmayı düşünüyoruz. Evde çok sıkılıyor tüm gün ve gelişimi için de faydalı olur diyerek, duyanların “daha çok ufak, yazık minicikken bütün gün okulda olacak” yorumlarına rağmen bu kararı aldık. Blog yazıyorsan böyle önemli kararlar almadan önce konula ilgili yazıları taramak şarttır. Ben de öyle yaptım ama en önemlisi “kendim ne istiyorum”u sorguladım. Kafam karıştı da karıştı, bari biraz yazarak toparlayayım, hem de yazıyı okuyanlardan yardım ve görüş alayım dedim. Okul seçerken dikkat ettiğim kriterler şöyle:
1.Özel okul mu devlet okulu mu?
Bu soru daha şu yaşta bile başlıyor, çok yazık. Aslında özel kreş mi devlet kreşi mi sorusunun cevabı biraz bu sorunun arkasında saklı. Özel kreşle başlayıp belli imkanlarda yola çıkıp 2 yıl sonra bambaşka bir dünyaya geçiş yapmak ne kadar doğru olur bilemiyorum çünkü. Eda’yı özel okula vermek istemiyorum ama bir yandan devlet kreşine vermek de istemiyorum. İki nedeni var; biri çok küçük oluşu. Dolayısıyla daha çok ilgi görmesini istiyor olmam ve 20 -25 kişilik sınıflarda tek öğretmenle bu ilginin hayal olduğunu bilmem. Diğeri de yabancı dil. Yabancı dil öğrenmeye başlamasını istiyorum. Ufak yaşta buna başlayarak daha sağlam bir temele sahip olacağını biliyorum. Tamam güzel de sonra devlet okuluna devam ederse o öğrendikleri zaten sıfırdan anlatılacak. Bu kız sınıfta sıkılacak, hatta ben bunları zaten biliyorum havalarına girecek. En kötüsü de öğrendikleri bir işe yaramayıp körelip gidecek. Dışarıdan takviyeyle bu sorun çözülür mü? İşte kafa karışıklığından birisi. Ama bu asıl okulunda sıkılmasına bir engel olmayacak.
2.Yarım gün mü tam gün mü?
Bana kalsa yarım, ama Bahadır tam gün olmasını istiyor. Ona göre Eda okula başlamaya hazır ve tam gün onun için ağır olmayacak. Kızımı ondan daha az tanımıyorum tabi, ben de öyle düşünüyorum ama bir anda tam gün değil de yarım günle başlasa daha mı iyi olur acaba diyordum. Fiyat değişmeyince, yarım gün uygulaması bulunan okullarda yarım gün sınıfı olmayınca,yani tam gün sınıfa yarım katılınca ben de Bahadır gibi düşünmeye başladım.
3.Eve yakınlığı
Bizim evimize yakın okullar çok ve göndermek istediğim okullar da yürüme mesafesinde olmasa da arabayla 5 dakika sürede. Gel gör ki bizim ev değil anneminki önem kazanıyor çalışma saatlerimiz yüzünden. Yani sabah biz bırakacak olsak da akşam mecburen servis kullanacak. Yine de eve yakın olması önemli.
4.Sınıf sayısı
Şimdiye kadar tek bir okulla görüştüm. Sınıf sayısının maksimim 20 kişi civarı olduğununu ve 2 öğretmenin bulunduğunu söyledi görüştüğüm okulun müdürü. Geçen sene açılan sınıf 10 kişiymiş buna rağmen ve yine 2 öğretmen verilmiş. Öğretmenlerden birinin stajyer olmamasına dikkat etmek lazım.
5.Temizlik
Tuvalet meselesinden bahsediyorum. Yine aynı okul müdüresi, çocukların tuvalet ihtiyacı için öğretmenin yardımcı olduğunu söyledi. Fakat aynı okula gönderen bir arkadaştan öğrendiğimiz kadarıyla ilk günler durum böyle olsa da sonraları temizlikçi bayanlar yapıyormuş ve ıslak mendil kullanarak temizliyormuş. Başka bir okul için de 4 yaşında bir çocuğun velisine “bu yaşta bir çocuğun pantolonunu kendisi indirmesi-çekmesi lazım, hala öğretmediniz mi” diye tepki gösterdiklerini duydum. Neyseki bizim kız sadece 3 yaşında olacak.
6.Yemek
Eda’nın çok yemek seçtiğini söyleyemem ama onun kadar kötü bir alışkanlığı var; o da katı şeyleri çiğnemek istememesi. Çiğneyemiyor değil ama tembellikten yemiyor. Armut piş, ağzıma düş. Alıştırmaya çalışıyoruz ama yemiyor, yemiyor. Okulda elbette öyle bir şansı yok, önüne konanı yerse yer, yemezse aç kalır. Çıkacak yemek menüleri önemli. Görüştüğüm müdüre hanıma sorduğumda kesinlikle paketli yiyecekler vermediklerini, ara öğünlerde verilen kek, kurabiye gibi şeylerin dahi kendi mutfaklarında piştiğini söyledi.
7.Aktiviteler
Ben bu kadarcık çocuğu bir anda aktiviteye boğma taraftarı değilim. Örneğin 3-4 yaş grubunda bale, piyano, yüzme gibi derslerin olmaması benim için dert değil. Oyun oynasın,sosyalleşsin, el becerileri gelişsin ve ingilizce öğrensin benim için yeterli.
8.Hastalık durumundaki tavır
Bu aslında okulla değil velilerle ilgili bir durum. Keşke her anne ateşli çocuğu okula göndermeme bilincine sahip olsa. İmkanına da tabi ama ne yazık ki ev hanımı olup bu halde okula gönderenler olduğunu da biliyorum. Beni en çok düşündüren konu bu. İlk sene çok zor olacağını, hep hastalıkla geçeceğini biliyorum. Yine de hafif atlatırız inşallah diye umarak.
Fazla mı ince düşünüyorum, nasıl yorumlarsınız bilmem ama konu insanın çocuğu olunca daha başkası olamıyor. Umarım gönlümüze göre bir yer bulabiliriz ve beklentimizi karşılayan bir yer olarak da kalır. Hayırısı...
HB
5 yorum:
Haticecim anne olunca bunlar en ince detayına kadar düşünülüyormuş...Bizde kreş düşünmüştük hatta araştırmıştık kış başında evde çook sıkılıyor ne yapacağını şaşırıyor dışarıya çıkamıyor diye..bizim evimize yakın olan kreş pek yok olsa da içime sinmedi servis olucak mutlaka tabi çalıştığımız için saatler tutmuyor..ilk önce yarım gün düşündük kreşle konuşunca arasında çok az bir fark çıkarttılar tam gün daha mantıklı geldi..tam günde acaba bu sefer çocuk okuldan sıkılırmı diye karar veremedik bir türlü cesaret edemedik en sonunda da bir tanıdğımız kızdı daha 2 yaşında ne kreşi imkanınız var biraz daha evde kalsın dedi iyice karıştık :( ama gitgide zorlaşıyor işimiz evde tek kelime ile çıldırıyor can sıkıntısından ne yapacağımı şaşırdım bende..kreşin özel olması ve kalabalık olmaması benimde tercihim ve bahçesinin olması öyle daha iyi olur diye düşünüyorum...ve diğer takıldığım konu da yemek sabah kahvaltı da sadece yumurta yer oda yerse ne peynir ne zeytinle işi yok..sebze yemekleriyle de arası yok ne yer yada yer mi diye düşünüyorum.Çok uzattım sanırım ama sonra da dönüyorum niye bu kadar büyütüyorum acaba diyorum :)
yerinde bir karar
hayırlısı olsun.
bence yarım gün...
okul öncesi eğitim öğretmeni olan görümceme sormuştum ben Ada için
tam gün giden çocuk ilkokul dönemine geldiğinde sıkılıyor, sıkılmış olabiliyor demişti! bıkmasın
seval;kafada dolu sorular. Ben de aynı şeyler düşünüyorum sürekli. Yemeklerini yedirirler mi? öğlen uyumak istemez kesin, uyutabilirler mi? hiç başkasına da emanet etmedik ya şimdi bizim için daha da zor. hayırlısı olur inşallah.
Emre; yarım gün güzel de bu sefer de sınıftaki diğer çocukların gerisinde kalacak. çünkü yarım gün için açılan sınıflar yok. öyle olsa yine bi derece düşünürdüm.
Ne zor böyle ikilemlerde kalmak,onun için en doğru olanı seçmeye çalışırken daha da kafa karıştırmak.
İnşallah en hayırlı olanı seçebilirsiniz.
Yorum Gönder