Doğum
iznine ayrılınca sanki blog yazmak da işimmiş de işgörmezlik raporu yüzünden
ona da ara vermişim gibi oldu. O kadar az oturuyorum ki. Doktorum beni öyle bir
moda soktu ki bırakın ayakta kalmayı oturduğum zamanlar bile sınırlı. Öyle olunca
bilgisayar başına da geçemiyorum tabi.
Doğuma tahmini
2 hafta kaldı. Bebeğin başı o kadar aşağıda ki anca 2 hafta kalır yorumunda
bulundu doktorum. Yine de temennimiz kalabildiği kadar anne karnında durması. İlk
doğum sezaryendi. SSVD yaygınlaştı ancak ben normal doğuma ihtimal vermiyorum. Bebeğin
duruşu çok müsait olmasına rağmen ben buna hiç hazır değilim. Kilo alımı fazla,
20 kilo aldım toplamda. Buna sebep olan hareketsizlik de normal doğumu
zorlaştıran bir faktör. Ayrıca hamileliğimin çok başında başlayan bacak, kasık
ağrıları yüzünden adım atarken bile zorlanıyorum.
Evde hayat
nasıl geçiyor? Bahadır önce Eda’yı okula, sonra beni anneme bırakıyor. Onunla hazırlıklar
yapıyoruz zaman zaman. Hastane odası ve sonrasında gelecek olan misafirlerimiz
için bu hazırlıklar. Geçen hafta İkea’ya ve bebeğin ihtiyaçları için alışverişe
gitmiştik. İkea’da gezerken yakında koltuk var mı bir soluklanayım diye
bakmaktan düzgünce gezemedim bile.
Doktorum 36.haftayı
devirdiğim için sık sık kontrole çağırıyor. Kontrol günlerinde Eda’yı okula ben
bırakıyorum ve şu günlerde araba kullanmak da beni zorlamaya başladığı için
başka bir çözüm mü bulsam diye düşünüyorum.
3.trimester tespitleri
-Uyku daha
bebek gelmeden beni unut sen artık mesajları veriyor. Gece bir taraftan diğer
tarafa dönmek ne zor! Sırt üstü yatmak ise imkansız. Üzerinize 20 kilo ağırlık
koysalar nasıl nefes alırdınız? Ben o durumdayım şu an.
-Yere bir
şey mi düşürdüysen yandın! Ki eskiden olmadığı kadar çok yapıyorum bunu ve
eğilip almak kabus gibi. Yukarı uzanmak da zor tabi. Her şey benim boyumda olsa
keşke.
-Yollarımız
ne kadar berbat! Her yer yama, her yer çukur. Zıp zıp seyahat etmek zorunda
kalıyorsunuz.
-Hastane
gibi belli başlı yerlere tıpkı engelli otoparkı gibi hamile otoparkı yapmaları
gerekiyor. Hastaneye gittiğimde arabayı öyle uzağa park etmek zorunda kalıyorum
ki NST’ye girdiğimde nefes nefese oluyorum. Normalde hamileler için yürüyüş
iyidir tabi bu yüzden kimse düşünmemiş olabilir ama her gebelik bir değil. Hele
son aylarda uzun yürüyüşler hepsi için zor olmalı.
-2.çocuk
geldiğinde ev halkını zor günler beklediğinin farkındayım. Ancak ev halkı
dışındaki insanlar bu süreci sinir bozan sorularıyla daha da zorlaştırıyor. Şimdiden
anladım bunu. Bu soruları soranlara karşı kalp kırmamayı umuyorum.
“Kıskanacak
mısın kardeşini?”
“Sen
kendini sevdirmezsen ben de kardeşini severim.”
“Sen artık
ablasın, yakışıyor mu sana”
“Kardeşine
bakıyor musun?”
Bakalım
nasıl baş edeceğiz tüm bunlarla. Benden haberler böyle. Miniğimizin sağlıkla aramıza katılması şu ara
en büyük dileğimiz. Hamileliğin hep zor yanlarını anlattım ama her kadın aynı
olmadığı gibi her hamilelik de aynı değil. Diğer yandan belki de son kez bu
mucizeyi yaşıyorum ve onun her kıpırtısıyla kalbimde şimdiden kocaman sevgisini
hissedebiliyorum. Mis yüzünü görmek de nasip olsun.
HB
3 yorum:
oh oh artık zor zamanlar geçti. bundan sonrası için biraz daha sabır. ne kadar beklerse o kadar iyi Aden için de senin için de. saglıkla sıhhatle kucagına alırsın insallah kuzunu :)
dogumdan sonra da her sey guzel gider umarım. ama bir seylerin seni zorladıgını hissedersen de sakın üzme kendini. ailenin ve evin tek sahibini kendi olarak goren bir cocugun her seyi bir anda bir baskasıyla paylaşması kolay bir sey degil. yavas yavas yoluna girecek hepsi. :)
güzel haberlerini bekliyorum :)
İnşallah canım amin. Evet zorlayacağı kesin, umarım ki kendimi çok yıpratmadan, çocuğumu da incitmeden atlatabilirim bu süreci.
allah salıkla kucağına almayı nasip etsin hatice.son zamnalar hakıkaten zor yada ikinci hamilelik ilki gibi değil sanırım bir an önce gelsin istiyosun ya da ben öyle hissettim:)
ben o soruları yakınlarıma yasaklamıştım ve hiç kıskanmadı oğlum etkisi vardır eminmim.umarım her şey yolunda gider bir an öce yeni düzenine kavuşursun.
Yorum Gönder