Bazı yerler
Osmanlı’da kalmasaymış bu hale gelir miymiş acaba diyorum bazen. Kızacaksınız
ama İstanbul öyle mesela. Dünyanın en güzel yeri belki ama şu beton yığınına
bakar mısınız! Böylesine güzel bir kenti bu hale çevirmek üstün bir çaba
gerektirmiş olmalı. İstanbul’u çok iyi bilmiyorum ama ne zaman iş için veya
gezmeye gitsem geçtiğim yerlerde göze batan bir bina, inşaat oluyor illa ki.
Bodrum Yarımadası
da öyle…O kadar çok ev yapılmış ki Türkiye’de yaşayan herkesin Bodrum’da bir
yazlığı mı var sorusunu sorabiliyorsunuz. Üstelik hiç bitmiyor inşaat. Yakında hiç
yeşil alan kalmayacak. Tasos’un en çok böyle olmayışını sevdik. Alttaki resim
Tasos’tan. Anca bu sıklıkta evler görüyorsunuz. Ve de çoğunlukla butik oteller.
5 yıldızlı otel zincirleri yok. Her taraf yazlıkla kaplı değil. Makul seviyedeler.
Selanik’te de mesela hiç inşaat görmemiştik. Tek sebep kriz mi? Onun öncesinde
neden her yer betonlaştırılmamış peki? Bizden geri kalan yanları ne? Doğaya
önem vermeleri ise bizde bu neden yok?
Bodrum'da 44 yıl içinde gerçekleşen betonlaşmayı gösteriyor. |
Tasos adasından |
Yaşadığım yer
de farklı değil. Yeşil Bursa eskide kalmış. İnşaat devleri iş başında. Neden?
Çünkü insanlar müstakil eve çıkıyor, sonra yok beğenmedim lüks siteler daha iyi
diyor, evim eskidi sıfır eve taşınayım istiyor. Arz-talep. Örneğin Gemlik ilçesi…Muhteşem
bir yer olabilecekken yüksek binaların çevrelediği yine insan eliyle katledilen
bir yer olmuş. Avrupalılarda olsa çoktan bir Monaco haline gelirdi.
Sonra Mudanya. Yapılaşma
tüm Bursa’da kötü ama hiç değilse deniz gibi büyük bir nimet varsa elinde
buraları güzel yap. Biraz özen göster. Karşıdan bakıldığında gelişmiş bir dünya
ülkesine yakışır bir yer olsun. Ama pardon bizim böyle bir iddiamız yok. Yollarımız
iyi olsun yeter bizim. Kentsel dönüşüm de var hem. Daha ne istiyorum bilmem.
HB
Not: Fotoğrafların
tamamı internetten alınmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder