Eda’nın yeni bebeği ile tanıştırayım sizi. Erkekler için yeni araba ne ise çocuklar için de bisiklet işte o. Eda’nın ilk bisikleti değil bu; ama önceki bebek işiydi. Hani arkadan tutularak gezdirilenlerden. Pek keyif vermiyordu. Dedesi söz vermişti, doğumgünü için yeni bisiklet alınacaktı ama o tarihe kadar beklemektense şimdiden alıp doya doya sürmesi daha mantıklı gelmişti. Cumartesi günü Eda bisikletine kavuştu. Üzerinden inmediği gibi eve girerken de tekerleklerini sildirip içeri alıyor! Tabi o kadarcık alanda sürmesi mümkün değil. Bu sefer de evcilik gibi bir şey oynuyor. Önündeki sepete ve arkasındaki kutuya bebeklerini, oyuncaklarını doldurup kendince bir şeyler oynuyor. Sokakta ise tutabilene aşkolsun, peşinden koşarken kilo kaybetmek mümkün.
Evdeki parkur |
Eda’nın dedesi, yani benim babam varya torununa şimdiden böyle güzel bisikletler alırken kendi öz kızına aynısını yapmadı biliyor musunuz? İçimde ukte kalmış bir şeyi tam da konusu açılmışken anlatmasam olmaz. Yıl 93 veya 94, yeni taşındığımız sokaktaki çocuklarla bir güzel kaynaşmışım. Sürekli sokaktayız, oyun peşinde. Toprak sokağımıza asfalt döküldüğü gün bizim tayfanın asla unutamayacağı bir gündür herhalde. Bisikletler çıktı yerinden ve diğer sokaklardan bile çocuklar gelip bisikletleriyle donattılar bizim orayı. Herkeste bianchi. Benimki ise minik tekerlekli bir bisiklet. Kalitesine laf yok ama asla hayalimdeki gibi değil. Babamdan bisiklet almasını istediğimde almadı. Kız çocuğuna bisiklete ne gerek var dedi hem de! Tamamen bahane bulmuş demek ki, asla bu mantıkta değillerdir çünkü. O zamane çocuğu kendisine hayır dendiğinde tutturur mu! Ah babacım ah, şimdi torununa alırsın tabi...Bahadır’ın da bisikletle ilgili bir hikayesi var. Onların da bir pinokyosu varmış ve abi-kardeş koltuk yeri en en yükseğe gelene kadar aynı bisikleti kullanmışlar. Palyaço gibi, ayaklar en yukarıdan pedalları çevirirken nasıl komiklerdi kimbilir. Sonra mahalledeki herkes dağ bisikletine geçmeye başlayınca abimle birlikte pankartlar hazırlayıp grev yapmışlar evde. “Bisiklet almazsanız yemek yemeyiz”, “okula gitmeyiz” gibi.. Ve babam dayanamamış, bir bisiklet almış. İşte kardeş dayanışması. Ben nasıl ikna edecektim tek başıma babamı!
Neyse, ben doyasıya süremedim şimdi kızım binsin benim yerime de bol bol inşallah.
Son durum: Sabah bisiklet bagaja konup anneanneye gitti ve Eda daha gözlerini zor açarken bisikletin çıktığını görünce sokağın ilk sakinlerinden biri olarak turlarına başladı.
HB
0 yorum:
Yorum Gönder