2 gün değil, 2 mevsim geçti sanki. Cumartesi yaz geldi heyoo diyerek kendimizi dışarı attık. Bursalı turistlerin uğrak mekanı, haftasonu kahvaltıcılarının favori yerlerinden Tarihi Çınar’a gittik. Aa olur mu, Eda için anaokulu araştırması olmadan Cumartesi gününe başlanır mı! Bu sefer sondu sanırım, en son gittiğimiz okul içimize sindi. Kolej anaokulları ile arasında 4000 liracık kadar fark var ve içerik olarak pek de farklı değil. Sadece yüzme dersi yok; ki sorun değil, yazın öğretiriz biz ona yüzmeyi. İngilizce ders sayısı daha az; yine de az az da olsa her gün İngilizce görecek, başlangıç için ideal. Okulun binası güzel, konumu ise harika. Odalar aydınlık ve ferah. Sadece uyku odası zemin katta, karanlık ki uyumak için oraya gideceklerini düşünürsek böyle olması daha bile iyi. Yemekler okul içinde yapılıyor, ikindi dahil tüm öğünler oradan çıkıyor. Beğendik, muhtemelen kaydını yaptıracağız ay bitmeden.
Okul bahçesinin parkından Eda’yı zor zar kopardıktan sonra başta bahsettiğim Tarihi Çınar’a gittik, Uludağ Yoluna yani. Orada biraz oturup soluklandıktan sonra Çınarın bulunduğu köyün (İnkaya Köyü) içinde yürüyüş yaptık. Ah buraya gideceğimizi bilsem fotoğraf makinemi almaz mıydım. Pişmanlık pişmanlık.. Kaldık telefonun kamerasına.
Eve geçtikten sonra bu ne sıcak yahu, benim kışlıklarımın ne işi var hala gözümün önünde diyerek bir hamle yaptım ama hatalı olduğunu ertesi gün anlayacaktım. T-shirt üstüne hırkayla idare etmek zorundayım artık. Neyse dolap düzenlemesinden sonra yemek işine girdim ve sofra tabii ki balkona kuruldu. Yaz geldi heyoo!
Pazar olunca kışın ne aktiviteler vardı yaa diye düşünmeye başladım. Yağmurlu havada ne yapılıyordu sahi? AVM? Sinema? Avm ye gitsek para harcaması garanti, artık bir dur demek lazım. Sinema, olabilir aslında. Eda’yı ne zamandır götürmek istiyordum. Durur mu diye endişelerim olsa da Tinkerbell’in bütün bölümlerini ezberletene kadar izlettiği için umudum artmıştı. Karar verildi, Avm’ye gidilecek, ama hedef sinema. İzlenip eve dönülecek. The Croods için bilet aldık. Film harikaydı, Eda’dan çok ben kaptırdım sanırım kendimi. Eda ise fena değildi. 3 boyutlu olduğundan gözlük biraz rahatsız etti. Çıkarıp çıkarıp “ben bunlarla göremiyorum, gözlüksüz izlicem” dedi. Görememesinin nedenini biliyorum tabi, camın tamamı parmak iziyle dolu, nasıl görsün. Arada bir konuşup ayağa da kalktı ama genel olarak beklentimin üstündeydi. Sabah insanlar Pazar kahvaltısına yeni oturmuşken gittiğimiz için salon da bomboştu. Rahatsızlık verdiysek özür dilerdim yoksa.
Böyle işte, bu hafta da geçti. Okul kararımız ve ilk sinemamız ile özel bir haftasonuydu bizim için.
HB
4 yorum:
okul konusunu kacirdim sanirim, ama karar verilmis
hayirli olsun
ama kafam karisti. 4000tl nedir yaa?
http://sadeanne.blogspot.com/2013/02/secim-zaman-geldi.html burada yazmıştım. Fiyat konusunda da twitterdan mesaj attım sana ;)
Okula karar vermenize çok sevindim Haticecim. Düşünme dönemi daha çok yoruyor insanı :) inşallah istediğiniz gibi olur.
Sinemaya biz de hala götürmedik ama ben ses düzeyinden endişeliyim. Nasıl geçti sizinki?
Güzeldi canım, 3 boyutlu olduğundan gözlüğü takması biraz sıkıntılı oldu. Bizimki kafasına taç bile takmaz sıkıntıdan. Ama genel olarak iyiydi. Sesten biz de biraz endişeliydik ama rahatsız edici değildi. Film daha çok çocuklar için olduğundan herhalde..
Yorum Gönder