Çocuklara bir
şeyi 1000 kere anlatmak yerine anlatmaya çalıştığımız şeyi 1 kere kendimiz
yapsak daha kolay öğrenecekler. Bu fikre dün daha çok inandım. Yaşadığımız
örnek şu:
Eda bugünlerde
telefonla konuşurken (babası yurtdışında seyahatte olduğu için sık sık onunla
konuşuyor) telefonu alıp yürümeye başlıyor ve başka bir odaya gidip konuşuyor.
Muhtemelen bizden gördü. İçeride çok gürültü olduğu zamanlar gidip mutfakta
konuşuyorum telefonla. Hangi ara kaptı ve uyguluyor? Tut ki “Eda kesinlikle
içeride telefonla konuşmamalısın, mutlaka sessiz bir ortamda telefonla
konuşulmalıdır” diye anlatsam, kısaca yap desem yapmaz.
O yüzden çocuğa
bir şey öğretirken onu kendimiz yaparak örnek olsak her şey daha kolay olacak. En
azından çevreden çok etkilenmediği okul öncesi dönemde etkili bir yöntem
olacaktır.
-Hamburger yerken çocuğa hamburgerin sağlıksız olduğunu söylemek
ne kadar anlamlı?
-Kola içerken? Annem kola içmeyi çok sever. Her gün olsa içer, o kadar. Eda’ya
da çocukların içmemesi gerektiğini söylemiş heralde, geçenlerde masada şişe
duruyordu. Tadını da merak ediyor kesin, “çocuklar kola içmez di mi” diye
sordu. Ben de “yooo büyükler de içmemeli aslında herkes için zararlı” dedim ve
o andan sonra kendim de içmedim tabi. Yoksa bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
durumu oluşacaktı. Çocuğun da kafasında soru işaretleri…
-Sebze yemeklerine burun kıvırırken çocuğa sebzelerin yararından
bahsetmek ne kadar etkili? Bu konuda kendime özeleştirilerim var. Bu kadar yemek seçerken
aslında sofradaki yemeği sevmediğimi çaktırmamam çok zor oluyor. Mesela sabah
yumurta götürecektim işte kahvaltı ederken yemek için. Yumurtanın beyazını
yiyemem ve sadece sarı kısmını koyarken Eda’ya çok kötü yakalandım. “Sen
beyazını yemiyor musun anne” dedi. Aslında beyaz bir yalan ama neticeyi değiştirmiyor,
kıvırarak “hayır seviyorum aslında ama iş yerine kokmasın diye sadece o kısmını
koyuyorum” dedim.
Hep beslenmeden
gittim ama her türlü davranış için de geçerli. En basiti bağırmanın kötü
olduğunu anlatıp ona bağırmak. Bazen artık sabrım taştığında sesim yükseliyor
Eda’ya. Sonradan pişman eden cinsten. Sonra aynısını Eda’da görüyorum. Sözün özü
çok çabuk kapıyorlar ve genelde de bu kapışlar bizden oluyor. Nasıl çocuklar
yetiştirmek istiyorsak kendimiz tam da öyle olmalıyız.
HB